16 milyona tek tek hesap verdi! İşte İmamoğlu’nun bir yılda yaptıkları…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, göreve gelişinin birinci yıldönümünde Haliç Kongre Merkezi’nde değerlendirme toplantısı düzenleyerek İstanbullulara hesap verdi.
23 Haziran 2019'da tekrarlanan İstanbul seçiminin ardından ikinci kez İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, göreve gelişinin birinci yıldönümünde Haliç Kongre Merkezi'nde değerlendirme toplantısı düzenleyerek İstanbullulara hesap verdi.
İmamoğlu salona eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in gönderdiği mesajların okunduğu toplantıya, CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Onursal Adıgüzel, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu, CHP ve İYİ Parti İstanbul milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ile İBB üst yönetimi tam kadro katıldı.
İmamoğlu, 23 Haziran seçimleri öncesi bu ülkeye yaşatılanların unutmaması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu;
“İSTANBUL'A REVA GÖRÜLENLER UNUTULMAMALIDIR”
* Yüz yıllardır dünyanın en önemli devletlerinden birine sahip olmuş bu millete Avrupa'nın en büyük ve en kadim şehirlerinden İstanbul'a bu süreci reva görülenler unutulmamalıdır.
* Kendi israf düzenlerini sürdürebilmek adına hesap vermekten tümden uzaklaşmış olanların, bu ülke vatandaşlarına yaşattığı o karanlık günler unutulmamalıdır.
* Bizim vergilerimizle kurulmuş ve hepimize ait olan Anadolu Ajansı'nın yozlaşmış yöneticilerinin 31 Mart gecesi seçmen iradesini manipüle etmek adına yaptığı algı operasyonlarını unutmamalıyız.
* Kabul edilebilir hiçbir hukuki kanıt yokken ve ülkede sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini yenilemeye karar verdiği o 6 Mayıs 2019 günü unutulmamalıdır.
* Ama asıl unutulmaması gereken, bu kirli oyunlar değildir. Asıl unutulmaması gereken 16 milyon İstanbullunun bu oyunlara verdiği cevaptır. 16 milyon İstanbullu yeni bir başlangıca karar verdi.
1 YILLIK BİLANÇOYU ANLATTI
İmamoğlu, konuşmasında bir yıla sığdırdıkları alt yapı, ulaşım, çevre, kültür, sanat çalışmaların özetini de anlattı. Bir yılda önemli bir zihniyet dönüşümünü başlatmayı başardıklarını belirten İmamoğlu şöyle devam etti;
* İstanbul'da kent yaşamı artık 4 kavram üzerinde yükselecek, 4 kavramın ağırlığı hayatın her alanında hissedilecek: ‘Eşitlik, dayanışma, üretim, özgürlük.
* Eşitlik derken, kadın – erkek eşitliği yolunda adımları, eğitimde fırsat eşitliği yolunda adımları, belediye kaynaklarının dağıtımı konusunda belirli vakıf ve derneklerin kayrılmasına son veren adımları, kamusal kaynakları adil şekilde dağıtan adımları ve farklı inançlara eşit muameleyi kastediyorum.
* Dayanışma derken, toplumsal yardımlaşma duygularını harekete geçirdiğimiz askıda fatura uygulamasını, ihtiyaç sahibi çocuklara ücretsiz süt dağıtımını, üniversitelilere verdiğimiz eğitim desteğini, İstanbul Gönüllülerinin fedakar çabalarını yaygınlaştırmayı ve toplamda bir milyon aileye yaklaşan ayni ve nakdi yardımlarımızı kastediyorum.
* Üretim derken, süt üreticilerinin ve çiftçilerin desteklenmesini, istihdam ofislerini, İSMEK'te üretime dönük yeni yapılanmayı kast ediyorum.
MALİ TABLOYU AÇIKLADI
Resmen işbaşı yaptıkları 30 Haziran 2019 günü İBB kasasında personelin maaşını ödeyecek para olmadığına dikkat çeken İmamoğlu, vadesi geçmiş yaklaşık 6 milyar liralık bir borçla ve önceki yönetimin yaptığı bütçeden kaynaklanan 7,9 milyar liralık bütçe açığı ile İBB'yi teslim aldıklarını belirterek şunları söyledi;
* Toplamda 14 milyarlık acil çözüme muhtaç bir kara delikle İBB yönetimini devraldık.
* Üstelik bize ödenmesi gereken 1 milyar liranın üstündeki nakit Maliye Bakanlığı payı, tarihte görülmemiş bir şekilde, göreve gelmemizden 15 gün önce bizden önceki yönetime avans olarak kullandırılmıştı. Madem kazanacağımızı biliyordunuz neden seçimi iptal ettiniz?
İştirak şirketlerinin çoğunun vergi borçlarını ödeyemez durumda olduğunu anlatan İmamoğlu, şöyle konuştu:
* Fakat biz bu durumu kimseye şikayet etmedik. Enkaz edebiyatı yapmadık. Milletin moralini bozmak istemedik. Tersine, bu büyük hasarı onarmak üzere derhal çalışmalara başladık.
* Hızlı bir mali disiplin ve etkili bütçe yönetimi uygulamasına geçtik. İsraf düzenine son verdik. Örneğin bir avuç dernek ve vakıfa sağlanmış olan toplamda 700 milyonu bulan israfa son verdik” diye konuştu.
İmamoğlu “Gelirlerimiz planlı bütçemizden 5 milyar, bir önceki yıl aynı dönemden ise 1.5 milyar lira daha düşük noktaya geriledi. Aldığımız tasarruf tedbirleri ve etkin bütçe yönetimiyle giderlerimizi yöneterek, neredeyse denk bütçe seviyesine geldik” bilgisini paylaştı.
BİZİ EN ÇOK ZORLAYA ÖNCEKİ YÖNETİMİN BORÇLARI
Bu tabloda kendilerini zorlayan en önemli faktörün önceki yönetimlerin İBB'ye yüklemiş olduğu borçlar ve kredi geri ödemeleri ile iktidar blokunun uygulamaları ve yaklaşımları olduğunu vurgulayan İmamoğlu bu konuda şu örnekleri verdi:
* Örneğin, kredi taleplerimiz konusunda kamu bankalarının engellenmesi. Örneğin, Ulaştırma Bakanlığına devredilen Başakşehir gibi metrolara ilişkin ödemelerin, maliye payımızdan kaynağında, peşin peşin ve aylık 50 milyonluk dilimlerle kesilmesi.
* Bizim kredi almamız engellenmese Başakşehir hattı için toplamda 300 milyon liranın bizden kesilmesi yerine biz 20 yıllık vade ile ve çok daha ucuza yapabiliriz.
* Bir taraftan bizim ucuza ve çok uzun vadeli dış kredi kullanmamız engelleniyor, diğer taraftan da bizim naktimize el konularak bizim adımıza güya metro inşaatı yapılıyor.
* Biliyorsunuz her bölgede olduğu gibi bizim bölgemizde de bir kalkınma ajansı var. İstanbul Kalkınma Ajansı adlı bu kuruluşa yasa ile belediyemizin de bir aidat ödemesi gerekiyor. İşe bakın ki, bizden önceki yönetimler aidatları ödememiş, kimsenin de sesi çıkmamış.
* Ama yönetim bize geçince ve hiçbir yasal dayanağı olmadığı halde Kalkınma ajansı ve Belediyeler Birliğine ait 123 milyon liralık aidat Maliye tarafından kaynağında kesilerek ilgili kurumlara aktarılabiliyor.
* Üstelik yürüyen davalar söz konusu iken. Bunlar tuhaf işler. Hakkaniyete ve devlet ciddiyetine uymayan işler.
BORÇ STOKUNDA ARTIŞ OLMADI
İmamoğlu, önceki yönetimin bir yıl içinde İBB mülkiyetindeki 2.77 milyar liralık taşınmazın satışı yapılarak ek finansman kaynağı sağladığı, kendi dönemlerinde ise 1.4 milyar TL tutarındaki taşınmaz satışına ilişkin meclis onayının Eylül 2019'dan beri bekletildiğine dikkat çekti. Bütçe disiplinini sağladığı için dövizdeki büyük kur artışına rağmen, borç stokumuzda da bir artış olmadığını vurguladı.
SALGININ ETKİSİ 6.5 MİLYARI BULABİLİR
Corona salgınının belediyenin finansal durumunu derinden etkilediğini dile getiren İmamoğlu, “İkinci dalga söz konusu olursa corona salgının İBB'ye toplam maliyetinin 6.5 milyar lirayı bulacağını hesaplıyoruz. İkinci dalga olmazsa salgının belediyemize maliyeti yaklaşık 5 milyar lira olacak” dedi.
Salgın sürecinde iştirak şirketlerinin toplam gelirlerinin de dramatik şekilde gerilediğini belirten İmamoğlu “İETT, Metro A.Ş., Beltur ve Kültür A.Ş gibi iştiraklerimiz başta olmak üzere bazı iştiraklerimizin gelirleri yüzde 10'lara ve altına kadar geriledi. Tüm bunlara rağmen yıl sonunda iştirak şirketlerimizin toplamda zarar etmelerini önleyecek tedbirimizi aldık” ifadelerini kullandı.
“HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
Salgın sürecinde belediyenin aldığı önlemleri anlatan İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;
* Salgın boyunca tek taraflı ısrar ve çabalarımıza rağmen, hükümetimizle normal iletişimin bile kurulamadığı aylar yaşadık. Ne yazık ki hükümetimiz, bu büyük krizde bile bizlerle omuz omuza çalışmaktan uzak durdu.
* Hatta tam tersine, toplumsal dayanışmayı harekete geçirmek için başlattığımız kampanyamız yasaklandı. Vatandaşların bağışladıkları paralar bloke edildi. Vicdanları sızlatıyorsunuz, yanlış yaptınız. O paraları serbest bırakın.
* Bir ekmeğe bile muhtaç olan insanlarımızı o parayı derhal ulaştıralım. Vatandaşlarımız size haklarını helal etmiyor, açık söyleyeyim ben de hakkımı helal etmiyorum.
İmamoğlu pandemi sürecinde toplamda 860 bin aileye sosyal yardım desteği verildiğini, 560 bin aileye gıda yardım kolisi dağıtıldığını, 40 bin aileye alışveriş kart desteği verildiğini, 75 bin aileye nakit, 185 bin aileye alışveriş kart desteği vermeye düzenli şekilde devam ettiklerini anlattı.
“Askıda Fatura” uygulamasıyla 180 bin ihtiyaç sahibi ailenin su ve doğalgaz faturasının hayırsever vatandaşlar tarafından ödenmesine aracılık edildiğini söyledi.
İmamoğlu, “Suda %46'ya kadar indirim yaptık. Salgın nedeniyle çalışmaya ara vermiş iş yerlerinin su faturalarını 3 ay erteledik. Devlet ve devletin ayrılmaz bir parçası olan belediye, böylesi bir krizde vatandaşının yanında olmayacaksa, ne anlamı olur ki?” dedi.
KADIN TEMSİLİYETİ YÜZDE 100 ARTTI
İmamoğlu, “Her alanda kadınların yanında olduk. İBB yönetiminde kadın temsiliyetini %100 artırdık. İBB kadrolarında kadın oranını 2.5 kat artırdık. İştirak şirketlerinde de benzer uygulamaları başlattık. Örneğin, Metro İstanbul'da 118 kadın sürücü, İETT'de 9 kadın şoför işbaşı yaptı. Covid 19 sürecinde Kadın Sığınma Evi'ni hizmete açtık” diye konuştu.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE DESTEK
İBB'nin bu süreçte üniversite öğrencilerine destek olduğunu anlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
* 30 bin üniversiteliye yıllık 3.200 TL nakit eğitim desteği veriyoruz. 50 liraya indirdiğimiz aylık öğrenci kartı uygulamasını, liseyi bitirip üniversite sınavını kazanamamış öğrencileri de kapsayacak şekilde genişlettik.
* Öğretmenler için uyguladığımız indirimli ulaşım hakkını “ücretli öğretmenleri” de kapsayacak şekilde genişlettik.Beyoğlu ve Örnektepe yurt İnşaatını tamamladık, hizmete açıyoruz. İBB ilk defa yurt işletecek.
TARIMA DESTEK
İstanbul ve civarında 5 yıllık bir tarım ve gıda planı oluşturduklarını aktaran İmamoğlu şu bilgileri verdi:
* İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile işbirliği yaparak 115 bin ihtiyaç sahibi çocuğumuza ücretsiz olarak dağıttığımız aylık 750 bin litreyi aşan ücretsiz Halk sütünü Silivri ve Çatalca'daki üreticilerden temin etmeye başladık.
* Silivri, Çatalca, Arnavutköy, Şile, Beykoz, Sarıyer, Pendik, Başakşehir ve Büyükçekmece dahil 9 ilçemizde, 82 köyümüzde üreticilere domates, salatalık, biber, patlıcan ve karpuz olmak üzere toplam 3 milyon 591 bin fide dağıtımı yaptık.
* İBB tarihinde ilk kez, 11 Temmuz 2020 tarihinde Hasat Bayramı düzenleyecek, dikilen fidelerden ziraat mühendislerimizin denetiminde üretilen sağlıklı ürünlerimizi kentimizle buluşturacağız.
* Pandeminin en yoğun yaşandığı dönemde Anadolu’dan yükselen üretici sesine de duyarsız kalmadık. Mersin ve Adana’lı üreticiden doğrudan temin yoluyla limon, patates ve soğan satın aldık ve gıda kolileriyle ihtiyaç sahibi İstanbullulara dağıttık.”
İŞSİZLİĞE ÇARE PROJELERİ
İmamoğlu, İstanbul'da işsizliğe çare olacak projelerini de şöyle anlattı:
* 3 tane Bölgesel İstihdam Ofisi açtık. İstanbul Yatırım Ajansını, İstanbul Planlama Ajansını ve İstatistik Ofisini kurduk.Özel sektörde 3.833 kişiye iş imkanı sağladık. İBB Kariyer sitesini hizmete açtık ve tamamiyle liyakate dayalı biçimde 4.500 kişiye istihdam sağladık.
“RİVA'YI BİZ TEMİZLEYECEĞİZ”
Riva Deresi'ndeki kirlilik tartışmasına da değinen İmamoğlu, “Devlet Su İşlerinin ve Şehircilik Bakanlığı'nın sorumluluğundaki Riva Deresi balçık deryasına döndü. Çözün dedik, çözmediler, çözmeye yanaşmadılar. Sonuçta, İSKİ ve Deniz Hizmetleri Müdürlüğümüzle Riva'nın temizlenmesi sürecini geçen hafta itibariyle başlattık. İki hafta içinde Riva'da su sirkülasyonunu yeniden sağlamış olacağız” ifadelerini kullandı.
3 TEHDİT: DEPREM, MÜLTECİLER, KANAL İSTANBUL
İstanbul için en önemli 3 tehdidi; “deprem”, “mülteci meselesi” ve “Kanal İstanbul” olarak sıralayan İmamoğlu, “Birileri ve onların yakın çevresi para kazanacak diye bu kadim şehrin doğal çevresinin, yaşam alanlarının ve su havzalarının yok edilmesine izin veremeyiz, vermeyeceğiz” dedi.
“HALİÇ 1 YILDA KİRLENMİŞ”
Haliç kıyılarına ve Haliç suyunun temizliğine özel önem verdiklerini dile getiren İmamoğlu, şunları söyledi:
* Düzenli olarak Haliç tabanında temizlik yapıyoruz. Dipten yüzeye çıkan plastik şişe gibi yabancı cisimleri dağılmadan topluyoruz.
* Ayrıca İSKİ vasıtasıyla Boğaz'dan Haliç'e Can suyu projesiyle günde 300 bin metre küp su pompalıyoruz.
* Haliç’teki su kalitesini korumak için 4 su alma yapısı vasıtasıyla Haliç'teki durağan su taze suyla değiştiriyoruz.
* Bu çabalarımıza rağmen besleme medyada bir Haliç propagandasıdır gidiyor. Efendim ‘Haliç kirlenmiş' Bir yılda Haliç kirlendi öyle mi?
* Buna kargalar güler. Bilim insanları Haliç'teki renk değişiminin doğal bir fotosentez işi olduğunu, hemen hemen her yıl farklı boyutlarda görüldüğünü açıkladılar. Nitekim, bugün giderseniz Haliç'in hangi renkte olduğunu görürsünüz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.