Tutuklandığı sırada çocuk yaşta olmasına rağmen yetişkinlerin kaldığı cezaevine gönderildiğini anlatan Köse, Adalet Bakanlığı'na başvurarak hakkını aradı ancak cevaben gelen yazıda yanlışlığı kabul eden devlet, bu işlemin ‘muaheze’, yani kınamayı gerektirecek bir eylem olmadığına dikkat çekildi. İtiraz hakkını değerlendiren Köse ise şimdi mahkemede hakkını arıyor.

1996 yılında 14 yaşında gözaltına alınan Yakup Köse, 'yasa dışı terör örgütüne üye olmak ve patlayıcı madde atmak' suçundan önce idama, ardından ömür boyu hapse mahkum edildi. 18 yaşından küçük olması nedeniyle de cezası 18 yıl 8 aya indirildi. TCK'da yapılan değişiklikle yaklaşık 9 yıl kaldığı cezaevinden 2004 yılında tahliye oldu.

Antalya İmam Hatip Lisesi’nde okurken, Refah Partisi’nin düzenlemiş olduğu bir gösteriye katıldığı için gözaltına alındığını ifade eden Yakup Köse, mitingde kaçırılan Avrasya Feribotu için Çeçenlere destek olduklarını aktardı. “Orada fişlenmem neticesinde dönemin karanlık güçleri tarafından mağdur edildim.” diyen Köse, “Net 9 yıl cezaevinde yattım. Bu sürede çok sıkıntı çektim. Bir çocuk olarak ailemden uzak kaldım. İlk 4 ay ailemi göremedim. Daha sonraki görüşmeler ise kapalı yapıldı. Kapalı görüşte cam ve demir parmaklıklar var. Ailemle tam 6 yıl sonra birbirimize sarılabildik. Anneme sarıldığımda 21 yaşına gelmiştim. Çok acılar çektim.” dedi.

‘ÇOCUK YAŞTA YETİŞKİNLERİN CEZAEVİNDE KALDIM’

28 Şubat’ın brifingli yargı kararları çerçevesinde İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldığını söyleyen Köse, “İdam cezasına çarptırılınca cezaevi süreci başladı. 28 Şubat sürecinin yargı kararlarını 14-15 yaşındaki bir çocuğun üzerinde uygulanarak tüm Anadolu insanından intikam almaya çalıştılar. Çok küçük yaşta olmama rağmen yetişkinlerin kaldığı, çoğunlukla cinayet suçlularının bulunduğu, Nazilli Cezaevi’ne nakledildim. Cezaevi süreci benim için çok kötüydü.” diye konuştu.

'BÖLGEDE ÇOCUK CEZAEVİ YOK'

28 şubat süreciyle alakalı 2 sene önce Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan ve bu suç duyuruları içerisinde, çocuk yaşta yetişkinlerin arasına konulmasının araştırılmasını isteyen Köse’ye geçtiğimiz ay Adalet Bakanlığı’ndan bir yazı geldi. Yakup Köse’nin yetişkinlerin yanına konulduğunu kabul edan Bakanlık, bölgede çocuk cezaevi olmadığı için sanığın mecburen oraya yerleştirildiğini kaydetti. Yanlışlığı kabul eden devlet, bu işlemin ‘muaheze’ yani kınamayı gerektirecek bir eylem olmadığını da ekledi. Ayrıca yazının sonunda Köse’nin Ankara İdare Mahkemesi’ne dava açabileceği belirtildi.

’28 ŞUBAT’IN SONUÇLARI TÜRKİYE’DEN TEMİZLENMELİ’

Devletin ‘Pardon’ demesinin sıkıntılarını alıp götürmediğini söyleyen Köse, mağduriyetinin giderilmesi için Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurduğunu belirterek, “Bir an evvel gerekenin devlet tarafından yapılması gerekiyor. 28 Şubat mağdurları ve 28 Şubat yargı kararlarının iptali için 28 Şubat’ın sonuçlarının bir an önce bu ülkeden temizlenmesi çok önemli.” ifadelerini kullandı.

YAŞADIKLARINI YAZDIĞI KİTAPTA TOPLADI

28 Şubat sürecinde yaşadıklarını ‘Bir Çocuğun Gözünden 28 Şubat Cezaevi Notları’ isimli kitapta toplayan Köse, “Kitabımı ‘Bizi adaletsiz yargılıyorlar. Bu ülkede adalet yok.’ diyenlere, bu darbeci zihniyete karşı onların zamanında Müslüman Anadolu insanının işkence tezgahından nasıl geçirildiğini göstermek için yazdım. ‘Bir Çocuğun Gözünden’ derken de ben ‘Batı Çalışma Grubu’nun esprisini de yaptım.” şeklinde konuştu.

‘CEZAEVİNDE FOTOĞRAFÇIDAN BİLE ŞİDDET GÖRDÜM’

Tutuklanma ve cezaevi sürecinde çok çeşitli yerlerde işkenceye uğradığını söyleyen Köse, yaşadığı bir şiddet olayını şöyle anlattı: “Emniyette polis tarafından, cezaevinde gardiyanlar tarafından işkenceye uğradım. Ama bir cezaevi fotoğrafçısı tarafından işkenceye uğrayacağım aklıma gelmezdi. Cezaevinde saçlar kazınır. Ondan sonra mahkum fotoğrafı çekilir. Mahkum fotoğrafı çekilirken fotoğrafçı ‘Cumhuriyeti size mi yıktıracağız? Yobazlar’ diyerek karnıma müthiş bir şekilde tekme atmıştı. Bu olayı unutamıyorum.”