Dışişleri Bakanlığı Balkanlar Dairesi Başkanı Ülkü Kocaefe, "Geçmişin sadece belli karanlık noktalarına takılıp kalmayı sürdürürsek, bölgemizi ileri uygarlık seviyesine çıkaramaz, halklarımızı hak ettikleri kalıcı huzur  ortamına kavuşturamayız" dedi. 

Kocaefe, Türk Asya Stratejik Araştırmalar  Merkezi  (TASAM) tarafından "100. Yılında Balkan Savaşları: Çatışmaların Önlenmesi, Barış ve Refah Vizyonu" başlığı  altında  düzenlenen "5. Uluslararası Balkan Forumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, 2012 yılının Balkan Savaşları'nın 100. yıl dönümü ve 1992-1995 yıllarında eskiYugoslavya topraklarında başlayan savaşın başlangıcının da 20. yılı olduğunu söyledi. 

Bu nedenle 2012 yılının, geçmişe dönmek, yaşananları irdelemek, hatalardan ders çıkarmak, aynı zamanda ortak gelecek ve bölgede kalıcı barış için vizyon oluşturmanın vakti olduğunu ifade eden Kocaefe, şunları kaydetti: 

"Bölgemizde geçmişte yaşanan acı tecrübelere, ihtilaflara ve husumetlere takılıp kalmadan, ileriye dönük yapıcı bir yaklaşımla, halklarımızı hak ettikleri huzur, istikrar ve barış ortamına kavuşturmaya yönelik gayretlerimizi belli bir sistematik içinde yoğunlaştırmalıyız. Yabancı düşmanı, ırkçı ve ayrımcı yaklaşımlarla bölge halkları arasındaki güvensizliği körükleyen söylem ve eylemlerde bulunarak, bu gayretlere sekte vurmak isteyen radikal unsurlara geçit vermemeliyiz." 

Kocaefe, tarihten kaynaklanan, çarpıtma ve önyargıların ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, "Geçmişin sadece belli karanlık noktalarına takılıp kalmayı sürdürürsek, bölgemizi ileri uygarlık seviyesine çıkaramaz, halklarımızı hak ettikleri kalıcı huzur ortamına kavuşturamayız. Geçmişin hayaletleri, ulusal çıkarlarımızı da doğrudan ilgilendiren ortak gelecek vizyonumuzu esir almamalıdır" diye konuştu. 

"Yeniden kucaklaşıyoruz"

Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Kurumsal İlişkiler İletişim Daire Başkanı Gazali Çiçek de Balkan Savaşları'nın, Balkan tarihinin önemli bir çehresini gözler önüne serdiğini ifade etti. 

Balkanlar'ın, dünya üzerindeki savaşların birçoğunun ilk başlangıç yeri ya da sebebi olduğunu, büyük devletlerin birbirleri arasındaki mücadelelerin kavşak noktasını oluşturduğunu belirten Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Balkan toplulukları yıllar boyunca savaş, yıkım ve kargaşa içinde yaşamaya mecbur bırakılmış, barış ve refaha susamış bir şekilde yaşamışlardır. Balkan tarihinin en önemli dönemlerinden biri Osmanlı dönemlerinden biridir. İç çekişmeler, sorunlar ve travmaların yaşandığı bir dönemde, Balkanlar'a Osmanlı-İslam medeniyetini taşıyan ecdadımız, bu topraklardaki birçok etnik ve dinsel farklılıklara rağmen 5 asır boyunca Osmanlı barış iklimini bu topraklara yerleştirmeyi başarmış ve bir arada yaşama kültürünü inşa etmiştir. 100 yıl önce Balkan Savaşları sonucunda maddi olarak ayrı düştüğümüz Balkanlar ile bugün devlet, sivil toplum ve insan olarak yeniden kucaklaşıyoruz." 

Çiçek, Balkanlar'ın kültürel, ekonomik ve politik ilişkiler bakımından Türkiye için son derece önemli bir bölge olduğunu dile getirerek, "Bu bölge ile aramızda kültürel, tarihsel, sosyal, ekonomik ve politik bağlar mevcuttur. Bu bağlardan kuşkusuz en önemlisi, Balkan ülkelerinde Türk ve Müslüman topluluklarının varlığıdır" diye konuştu. 

Gazali Çiçek, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın Balkanlar'ın barış ve refahına katkı sağlayacak projeleri hayata geçirmeye yönelik çalışmalara devam edeceğini belirtti. 

İki gün sürecek "5. Uluslararası Balkan Forumu"nda, Balkanlar'da süregelen ve ileride ortaya çıkabilecek çatışmaların çözümü ve barışın sağlanması konuları masaya yatırılacak. 

Forumda, Balkan Savaşları sonucunda ortaya çıkan devletlerin 20. yüzyıl başından günümüze kadarki süreç içinde geçirdiği değişim ve dönüşümlerin siyasi ve ekonomik sonuçlarından çok, bunların Balkan halklarının günlük hayatını nasıl etkilediğinin tartışılması amaçlanıyor.