Diyetisyenlik ve beslenme uzmanlığı birbirine karıştırılan iki terim. Bir uzman olarak bizlere açıklar mısınız?

　
Diyetisyenler diyetetik okulu mezunu, hekim olmayan kişilerdir. Bir hekimle beraber çalışırlar.
Elbette ki diyet ve beslenme konularını iyi bilirler. Ancak, artık kilo konusundaki yaklaşımlar iyi bir metabolizma　bilgisine sahip olmayı gerektirir. Takdir edersiniz ki 6 yıllık tıp hekimliğinin oluşturduğu　bilgi birikiminin üzerine metabolizma ve　beslenme konusunda　eğitimlerini tamamlamış hekimler konuya daha bütünsel yaklaşabilir. Yakın zamana dek hekimler kendi branşlarının kapsamları dışındaki durumlarla ilgilenmemekteyken şimdi koruyucu hekimlik ve özellikle bunun doğru beslenmeyle sağlanması çok gündemdedir. Çünkü yapılan bilimsel çalışmalar beslenmenin iyilik ve hastalık hali arasındaki　farkı oluşturmada çok etkili olduğunu ispatlar.Beslenme artık hekimlerin alanıdır.

İleri anti aging nedir?

Anti aging　,kelime anlamıyla　yaşlanma karşıtı demektir.　Hastalıkları ortaya çıkmadan, oluşma sebeplerini yok ederek engellemek temeline dayanır. Bunun için en son teşhis ve tedavi yöntemlerini ve hücre düzeyinde hasar tespitlerini içerir. Anti aging yaklaşımlarında yaşlanma bir hastalık olarak ele alınır ve yavaşlatılmaya yönelik beslenme, vitamin, hormon, egzersiz gibi çok başlıklı programlar bir arada kullanılır.

Kitap çıkarmaya ne zaman karar verdiniz?

Bu kitap çok uzun yıllara ait birikimimin küçük bir kısmıdır. Sürekli olarak dünyadaki yeni tıbbi bilgileri takip ederek bunlardan kendi sentezimi yapabileceğim bir noktaya geldiği için kitabı yazdım. Bu birikimi anlaşılabilir basitlikte aktarmaya çalıştım.
Takdir edersiniz ki herkesin beslenme hakkında bir 'fikri' olduğu, ucundan konuyla ilgili kişilerin 'fikirlerini' kitaplar ve medya aracılığıyla beyan ettiği bir dönemdeyiz. Arz talep matematiğiyle bu konuda fikri olanların daha da çoğalması normaldir. Ama bunca bilgi karışıklığını nasıl önem sırasına dizeceğiz, takibe nerden başlayacağız, size sorayım nedir cevabınız?
Bu kitap da benim çalışmalarımın ve 20 yıllık bilgi birikimimin sonucudur.　


Alkali diyet nereden doğdu?

Alkali diyet yeni bir kavram ya da trend değildir. Zaten tüm hekimlerin bildiği vücudun normal çalışma süreçleriyle ilgili　yeni olmayan bilgilerdir. Yeni olan vücuttaki alkali olmak yönündeki düzenlemeleri doğru besin seçimlerimizle yapabileceğimizdir. Normal olarak vücut kendi iç işlemleri sonucu asit artıklar çıkarır biz de bunları nefes, dışkı,ter ve idrarla atarız. Ama beslenme şeklimiz atılacak asit yükünü artırabilir veya azaltabilir.Alkali diyet bir kısıtlamadan öte, alkali yapan besinleri çoğaltarak vücudun işini kolaylaştırmaya yöneliktir.Kilo vermek konusunda da　alkali beslenerek bünyenin işini kolaylaştırmak mümkündür.


Hastalarınıza en çok hangi tavsiyelerde bulunuyorsunuz?

Alkali olmayı sağlayan besinlerle asitlenmeye sebep olan besinleri oranlamayı öneriyorum. Sağlıklı kalmak için günlük olarak % 30 asitli besinler tüketiyorsak , % 70 alkali besinler tüketmeliyiz. Eğer kilo vermek arzusunda isek asitli besin oranını % 20 ye indirmek, alkali besin oranını %80’e çıkarmak gerekir. Neyin asit neyin alkali olduğu uzun bir listedir. Ancak tüm işlenmiş gıdalar, şekerli-unlu hazır besinler, işlenmiş etler, hazır soslar, kolalı içecekler.. gibi market raflarını dolduran besinler asitlenme sebebidir. Zaten yoldan geçen birine bu yiyeceklerin yararlı mı zararlı mı olduğunu sorsanız size yararlıdır demez. Yani zaten bu bilgiye herkes hakim. Mesele bunun ne çok bedeli olduğunu ve vücutlarının bu bedeli ödediğini bilmezler veya görmezden gelirler. Alkali besinler olan çiğ sebzeler, iyi yağlar, baharatlar gibi besinler eklenerek bu zararların azaltılabileceğini bilmezler. Kilo vermek için mesela bazı yağları özellikle yemek gerekir. Bunun gibi küçük ayarlamalar büyük sonuçlar doğurur.

Doğru beslenmek gerçekten kolay mı?

Doğru beslenmeyi bilmeyen yok ki. Gazeteler dergiler televizyonlar doktorlar diyetisyenler…Herkes yazıyor söylüyor. Mesele öncelik sırası. Bu bilgilerden hangisini takip etmeli.

Doğru beslenmek kolay, doğru bilgiyi seçmek zor.

Alkali diyetini hayatımıza nasıl katabiliriz?

Adı diyet değil aslında beslenme şekli. Diyet dediğimizde kısıtladım anlamına geliyor.. Azaltmayı herkes biliyor kötü olanları da herkes biliyor. Onlara uyduğumuzda zaten kilo veriyoruz. Sonra ondan biranda vazgeçiyoruz. Bir şeyi çok kısıtlamaya gerek yok. Sadece seçmen gerekiyor. En önemlisi olaya iyi uyanmak gerekiyor. Mesela çikolata ve kahve.. Ben sana gündüz ve şu saatlerde yemen mümkündür ve arkasından şu kadar alkali su iç diyebilirim. Ya da akşam kebap yemeğe gideceğim diyebilirsin. Bunun bir problemi var ama sen eve döndüğünde şu kadar sebze suyu içersen ve sabahta idrarın çok koyu değilse o gün 1 litre fazla su içersen bu senin için çok büyük bir problem olmaktan çıkar. Aslında azaltmaktan çok üstüne eklemek desek daha doğru olur.

Hazırlayan:Maria Yirmi