Alparslan Türkeş ölümünün 15.yılında anıldı
MHP Kurucu Genel Başkanı Merhum Alparslan Türkeş ölümünün 15.yılında Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde anıldı. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen mevlide MYK üyeleri, ilçe başkanları ve komşu ilçelerden başkanlar katıldı.
Partinin Kurucu Genel Başkanı Merhum Alparslan Türkeş’i ölümünün 15.yılında anmak için toplanmış olduklarını ifade eden İlçe Başkanı Suat Yılmaz açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Kendisi bundan 15 yıl öncesinde ebediyete göçmüş olmasına rağmen fikirleri hala bir sancak gibi hala bugün burada ufkumuzu aydınlatmada yüreğimizin derinliklerinde bizlere yol göstermekte ve güç vermektedir. Uygun fırsat kollamaktansa riskleri peşinen kabul ederek fırsat oluşturmanın, şans gözlemektense alın teri ve hamiyet mücadelesiyle yol çizmenin, alan oluşturmanın nasıl olabileceğini, siyasete seviye getiren üslubu, fikir mücadelesine derinlik kazandıran tarzı, aynı zamanda çağı ve insanlığı Türkçe okumayı, ülkemizin en karanlık dönemlerinde soğukkanlı ve itidalli davranmayı, birlikten kardeşlikten yana olmayı, fitne çarkı çevirenlere karşı mücadeleyi etmeyi, her türlü saldırıya ve engellemeye rağmen Türk milletine bir ömür adamayı, Türk milliyetçiliğini bayraklaştırmayı, insanların yoksulluğa açlığa tahammül edebileceğini, ancak tok görünmeye, adaletsizliğe ve aşağılamaya müsaade etmeyeceğini, kendimizi küçük görmemeyi, kimseye de tepeden bakmamayı, bize verilen vazife ve görevleri layıkıyla yerine getirmeyi birlikten kuvvet doğacağını davamızın geleceği için birlik ve beraberlik içinde olmayı Başbuğumuzdan öğrendik. Kendisinin öngörü ve uzak görüşlülüğü geniş vizyonu ve yazdığı 9 Işık bugün burada hepimizin yolunu aydınlatmaktadır.”
“Kaybedecek tek bir dava arkadaşımız yoktur”
Yılmaz sözlerine şunları ekledi: “Türk milletinin edebiyatının sorgulandığı, milliyetçi olmanın neredeyse suç sayıldığı, bölücübaşı ile devletin zirvesindeki insanların pazarlık içerisinde olduğu içinde bulunduğumuz bu zor günlerde birlik ve beraberliğimizi mutlak suretle korumalıyız. Bu zor günleri birbirimize güvenerek birbirimizi severek Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin liderliğinde öncelikle 2014 yerel seçimlerinde, sonrasında 2015 genel seçimlerinde güçlenerek çıkmak ve mümkünse iktidar olmak için çalışmalıyız. Kaybedecek tek bir dava arkadaşımız yoktur.”
“Öyle anlar geldi ki at bulduk meydan yok meydan bulduk at yok”
Suat Yılmaz’ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan MYK üyesi Mehmet Alp şunları söyledi:
“Başbuğumuz Alparslan Türkeş bu ölmezler kervanı içinde olan bir dava adamıydı. Türk milliyetçiliğinin sorgulandığı, yok edilmek istendiği bir zaman diliminde 1944lerde her türlü işkenceyi görmüş, hayatın içerisinde ilmik ilmik süzülerek bir dava adamının çelik karakterinin nasıl olması gerektiğini hepimize bir lider olarak Başbuğ olarak göstermiştir. İşte biz feyzimizi ondan alıyoruz. Bu ülkenin Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra yetiştirdiği 2. fikir önderidir. Birincisi ölüm halinde yaşayan bir milleti yeniden onurunu gururunu ve bütün milletler içerisinde efendi millet noktasına taşıyan Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra yine 1944 kabusunda üzerimize çöken karabulutları dağıtmak için bu davaya bir nefer olarak katılmış, sonunda da neferlikten başbuğluğa yükselmiş bir dava adamıydı. Öyle anlar geldi ki at bulduk meydan yok meydan bulduk at yok. Araba bulurduk içine insan bulamazdık insan bulurduk bir yere taşıyacak araba bulamazdık. Her yerde insanlar bu davanın sahiplerini horlamışlardır. Kibirlerinden yanlarına yaklaşamayan insanlar bugün bu davanın yetiştirdiği insanlardan ne kadar devşirebilirlerse devşiriyorlar ve onlarla bizim dava üzerinde ki insanları kontrol altına almaya çalışıyorlar.”
“Mesnevide Mevlana’nın dedikleri benim dediklerim değil”
Alp, sözlerine şöyle tamamladı: “Öyle bir zaman diliminde yaşadık ki Mevlana bile diyor ki Allah katında makbul kullar eğer ölürse o gün içerisinde iklim o günün şartlarının tamamen dışına çıkar. İşte Başbuğumuzun ölümü de hepinizin hatırlayacağı gibi sabah başlayan kar akşam ne zaman ki Başbuğumuz toprakla buluştu ondan sonra durdu. İşte Mesnevide Mevlana’nın dedikleri benim dediklerim değil. Demek ki başkalarının dediği gibi ama Allah katında makbulde bir kuldu. Çünkü inandığı davayı hiçbir şahsi düşüncesi olmadan sonuna kadar taşıyabilmiş bir yüce insandır. İşte bugün bize düşen görev bu dava adamının fikrine sahip çıkıp birliğimizi bütünlüğümüzü tekrar sağlayarak birbirimize kenetlenerek hiçbirimizi feda etmeden yolumuza devam etmektir.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.