Ataköylüler Sahilleri İçin Savaşıyor

Ataköylüler Sahilleri İçin Savaşıyor

Çağdaş şehirleşmenin ilk örneklerinden olan, modern binaları ve sosyal tesisleriyle dikkat çeken Ataköy, son zamanlarda büyük bir tartışmaya sahne oluyor.

Ataköy sahilinde 76 metreye kadar yükselecek 20-25 blokla ilgili Ataköylüler kendilerine destek olmayan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’e tepkili.


Son yıllarda TOKİ eliyle süregelen yapılaşma, İstanbul’un Bakırköy ilçesindeki Ataköy mahallesinde yaşayan mahalleliyi öyle bir huzursuz etmiş ki, sonunda;  yeşil alanlarını, uluslararası tescilli örnek evlerini ve Ataköy’ün simgesi Bakırköy’ün incisi plajlarını korumak için 2009 yılında bir çevre derneği kurdular.  Bugün, Ataköy projesinin ilk örneği olan 1. Kısım Mahallesi’nden başlayan bu sivil toplum bilinci güçlenerek Ataköy’ün diğer mahallelerine yayılıyor. Dernek Başkanı Prof. Dr. Ayfer Kaynar ve dernek üyeleri, imar planı değişikliğiyle sonuçlanan süreci ve yaşadıkları vahim olayları gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Tekin’e anlattı.

Dernek Başkanı Prof. Dr. Ayfer Kaynar:

DEVLET GÜVENCESİYLE

KURULDU

Bu mahalle, demokrat parti döneminin vatandaşı konut edindirme politikası çerçevesinde, Emlak bank tarafından inşa edilmiş ve devlet güvencesinde, sahil şehri olarak satışa sunulmuştu. Ne yazıktır ki 1980’lı yıllarda, ranta dayalı yapılaşmanın emekleme döneminde, devlet güvencesiyle halka sunulan proje yine devlet eliyle yara aldı. Halkın yeşil alanı, tarihi baruthanesi ve mimari açıdan çok özel olan plajı ranta kurban verildi. İlk alışveriş merkezi Galleria elimize doğdu.  Ataköy’ün ruhu ve kuruluş nedeni olan bu plajın Yeşilköy yönündeki C Motelleri ise, o dönemler İstanbul Belediye Başkanı olan Sayın Başbakanın direnmesiyle olsa gerek, bir süre daha halka kapanmış olsa da halkın olmaya devam etti. Ancak, AK Parti Hükümeti döneminde, Emlak Bank’ın TOKİ’ye devri gerçekleşti. Böylece projedeki yeşil alanların ‘zimmet çıkmaması’ gerekçesiyle satışının ve açgözlü bir yapılaşmanın yolu açıldı.

Çevre, mülkiyet hakları gibi temel ilkelerle rant sermaye ve politika sarmalında sıkışan yer, aslında Anayasa ile korunmuş olan halkın malıdır. Bu satışı ve yapılaşmayı kanunlara uygun hale getirmeye, örtmeye çalışmak tabiri caizse sırıtmaktadır.

BAŞBAKANA 10.000 MEKTUP

Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği olarak, ranta dayalı akıl almaz yapılaşmaya karşı güçlü, ilkeli bir duruş sergilemekteyiz. Mahallemiz; mimari açıdan uluslar arası boyutta korunması gerekli mimari eser olarak kabul edilmiştir. Yeşilini; Bakırköy, Bağcılar, Bahçelievler ve Şirinevler bölgesinde yaşayan halk kullanamadığı için farkına varmamaktadır. Ancak çağdaş bir proje ile halka kazandırılabilir. Bizler bu kıyıyı korumak için hem hukuksal hem de sosyal açıdan olağan üstü bir mücadele vermekteyiz. Örneğin; bu mahalle kıyısının korunması için topladığımız 10.000 destek imzasını Başbakanlığa sunduk. Uluslararası Europa Nostra kuruluşundan destek sağladık. İhalelere hukuken itiraz ederek davalar açtık. Çevre bilincini yansıtan yürüyüşlerle kamuoyunun dikkatini çektik. Görsel ve yazılı basın görüşlerimizi savunuldu ve köşe yazılarına konu oldu. Mahallemizdeki tarihi bazı ağaçların anıt ağaç olarak tescilini sağladık.

ATEŞ ÜNAL ERZEN’E BÜYÜK TEPKİ

Mahallesine sahip çıkmak için kurulmuş bu çevreci dernek, CHP’nin kalelerinden olan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’den destek beklerken akıl almaz biçimde engellerle karşılaşıyor. Ataköy projesi bütünlüğü içindeki olan bazı yeşil alanların inşaata elverişli ise yapılaşmasına sessiz kalarak, sorumluluğu üstünden atmış ya da yetkim yok bahanesiyle destek vermiş oluyor. Ataköy 1. Kısım çarşı içinde 6 m. yüksekliğinde tiyatro için halka ayrılmış olan parselin, yola neredeyse sıfır noktasına bir gökdelenle dolduruluyor. Bu inşaat için yaya kaldırımının ve ana yolun değiştiriliyor.  Ataköy’de ‘İmamın yeri’ olarak tanımlanan arsanın inşaata açılıyor. Bakırköy Belediyesi’nin bu uygulamaları da Ataköy Halkının tepkisine yol açıyor.

RANTA DAYALI ÖZEL İMAR

Bakırköy Belediyesi İmar Müdürlüğü’nün; Ataköy 1. Kısım’da 12 m yüksekliğindeki evlerin arasına 70 m yüksekliğinde gökdelen inşaatına yol veren imar değişikliği yapması da büyük tepki görüyor. Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi. Buna rağmen imar planlarını iki kez değiştirildi. Bakırköy Belediyesi ranta dayalı planların kesinleşmesi için yine dolaylı iş birliği yaptı. Ayrıca, yeşil alanları korumak adına söz konusu 14 parselin yapılaşmasına karşı ne dava açtı ne de derneğin açtığı davaya müdahil oldu. Bu dava, dava daireleri genel kurulu aşamasındayken, Bakırköy’deki basın aracılığı ile bölgede planlanan otel inşaatının adeta reklamının yapılması, dernek yöneticilerini karalayıcı yazılar çıkartıldı.

BELEDİYE HALKLA UĞRAŞIYOR

Halk konu hakkında bilgi edinmek üzere BİMER’e yazdığı dilekçe için Belediye suç duyurusunda bulundu. Protesto amaçlı suç niteliği taşımayan çevreci pankartlar Bakırköy zabıtası tarafından kaldırıldı. Dernek her şeye rağmen 2007 yılında başladığı hukuk serüveni, dava dairelerinde imar planı iptali ile sonuçlandı. Ayrıca, %70 i imarsız çarpık yapılaşmış olan İstanbul’un Ataköy gibi uluslararası mimari değeri olan ve toplumun belleğine yer etmiş çağdaş projesi için ‘Evlerin mahreci, yani yola çıkışı yok’ bahanesiyle yeni plan yapıldı. Deniz otobüslerinin bulunduğu bölgede deniz doldurularak elde edilen alanlardaki imar dışı yapılaşma konusunda da başvurulara rağmen sessiz kalarak Bakırköy Belediyesi’nin iş birlikteliği aleni bir şekilde ortaya çıkmış oldu.

AĞAÇLARA ÇALI ÇIRPI DENİLDİ

Ataköy 1.2. mahallelerin kentsel sit olması için mahalleli tarafından 1. Numaralı Tabiat ve Kültür varlıkları Koruma Kurulu’na yapılan 1.500’e yakın başvuru sonrasında Meslek odaları ve Belediyeden görüş isteniyor. Bakırköy Belediyesi; Şehir Plancıları Odası ve TMMOB Mimar Mühendisler Odası’nın raporlarının aksine rapor düzenledi. Belediye ‘Bu projenin ve yeşil alanların korunmasına gerek yoktur. Bu alandaki ağaçlar çalı çırpıdır’ şeklinde rapor verdi.

YASAYA AYKIRI HAREKET EDİLİYOR

Kıyının satılmaması ve halkın malı olarak halka açılması için Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme derneğinin açmış olduğu çeşitli davalar arasında en dikkat çekeni, kıyı tespit davasıdır.  İnşaatların tamamı kıyının içinde başlıyor. Bilirkişi derneğin iddiasını haklı bulmuş ve bu alanların bilimsel olarak kumsal olduğunu bildiriyor. Bu durumda kıyının kumsalına da inşaat yapmak Anayasaya aykırı ve suç teşkil ediyor.

Ataköy Halkı adına dernek yöneticileri; ‘yapılanlarla geri dönülemez yanlışlar geleceğimizi de ipotek altına almaktadır’ diyerek tüm yetkilileri ve İstanbul Halkını kendilerine destek olmaya davet ediyor.  

Haber: Mehmet Tekin

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.