1999’daki 17 Ağustos depreminde onlarca binanın yıkıldığı ve çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiği İstanbul Avcılar’da yaşayan vatandaşlar halen  korku içinde. Son olarak İzmir’de yıkıma yol açan 6.9 büyüklüğündeki Sisam depremi gözleri yeniden olası İstanbul depremine çevirdi. Beklenen büyük depremden en çok etkilenmesi öngörülen ilçelerden biri yine Avcılar. Bölgede 1999 depreminde hasar alan binalarda vatandaşlar oturmaya devam ediyor.

Denizköşkler Mahallesi sakinleri, Dr. Ahmet Sadık Caddesi üzerindeki Derya Blokları önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Mahalle sakinleri, Dr. Sadık Ahmet Caddesi’nin denize bakan kısımdaki imarlı, iskanlı, tapulu yaklaşık 2 bin  konut veya iş yerinin 2008 yılında imara kapatıldığını belirterek, ev ve iş yerlerini yenilemek için izinleri olmamasına tepki gösterdi.

“ARKAMIZDAN AĞITLAR YAKILMASINI İSTEMİYORUZ”

Denizköşkler Mahallesi sakinleri adına açıklama yapan Mehmet Gözcü, “Denizköşkler Mahallesi, Doktor Sadık Ahmet Caddesi üzerindeki tüm yol altında 2 bine yakın konut ve iş yeri mevcut.

Bunların hepsinin imarı 2008 yılında alınmış durumda. Bizim elimizde tapularımız var, imar ve iskanımız vardı bilinmeyen bir nedenle bunların kaybolduğu söyleniyorsa da bunların hepsinin mutlaka çözümü vardır. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 2016 yılında yapmış olduğumuz başvuruda bina çalışmalarının devam ettiğini, sonuçlanmadığını bize yazıyla bildirdiler. Depremin ne zaman olacağı belli değil, biz arkamızda ağıtlar yakılmasını istemiyoruz. Mağduruz ve mağduriyetlerimizin giderilmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“RANT İÇİN DEĞİL CAN GÜVENLİĞİMİZ İÇİN MÜCADELE VERİYORUZ”

7 yıldır hak mücadelesi verdiklerini belirten mahalle sakinlerinden Gökçen Mukan ise, “Binalarımızı yenilemek için imar iznimizi bir türlü alamıyoruz. Kat mülkiyeti imarlı ve iskanlı olan, elimizde tapuları bulunan konutlarımız için imar izni 2008 yılından bu yana elimizden alınmış ve tüm sakinler mağdur olmuştur.

Yaklaşık 2 bin konut ve iş yeri aynı mağduriyeti yaşıyor. Son 7 yıldır, hak mağduriyeti mücadelesi kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’ne, ilçemiz sınırları içinde bulunan siyasi parti ilçe başkanlıklarına, STK temsilcilerine, ilçe belediyemize ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimlere yaptığımız başvurulardan bir türlü olumlu yanıt alamıyoruz.

Binalarımızın depreme dayanıklı birer konut olarak yeniden yapılabilmesi amacıyla imar sorunun ivedilikle çözülmesini talep ediyoruz. Rant için değil, can güvenliğimiz için mücadele ediyoruz. İstanbul ya da yakın merkezli bir depremde Avcılar Denizköşkler’deki tüm bu konutların çökmesi kaçınılmaz olacaktır. Tek istediğimiz, kendi can güvenliğimizi sağlayabilmek için konutlarımıza imar izni çıkması ve kendi tedbirlerimizi alabilmemiz. Henüz enkaz altına girmemişken, sizlere sesleniyoruz artık kaybedecek vaktimiz yok” dedi.

“BİZİ BURADA ÖLÜME TERK EDİYORLAR”

Derya blokları sakinlerinden Mehmet Şimşek ise, “Evimin üstündeki caddede olan tüm binalara imar izni var ama benim oturduğum binaya imar izni yok. Tam önümüzden Kanal İstanbul geçeceği (planlandığı) için ve bizim buraları terk edip gitmemiz için bunun bize reva görüldüğünü biliyoruz” dedi. Şimşek, oturduğu binanın taşıyıcı kolonunu göstererek, “Durumun ne kadar vahim olduğunu görüyorsunuz, bizi burada ölüme terk ediyorlar” dedi.

“KANAL İSTANBUL PROJESİ İÇİN BURASI GÖZARDI ELDİLDİ”

Başka bir mahalle sakini ise; “Yıllardır her yere gidiyoruz, gittiğimiz her yerde ‘tamam tamam’ diyip bizi sallıyorlar. Zaten proje belli, buradaki evlerin fiyatları düşsün, Ataköy ve benzeri yerlerde olduğu gibi buraları da birilerine verecekler. İnşaat yapılacak sonuçta Katarlılar oturacak. 2 milyon dolara bizim ev alacak halimiz yok. Kanal İstanbul Projesi için burası göz ardı edildi” dedi.

“LAFA GELİNCE ‘VATANDAŞIN YANINDAYIZ’ DİYORLAR”

İsmini açıklamak istemeyen başka bir mahalle sakini ise, yaklaşık 2 bin konutun hiçbir şey yapmadan depremi beklediğini söyleyerek “Lafa gelince ‘depreme hazırlık yapıyoruz, vatandaşın yanındayız’ diyorlar, o zaman izin verin kentsel dönüşüm yapalım, bunlarınki rantsal dönüşüm” dedi.