Eski Başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan vefatının ikinci yıl dönümünde düzenlenen bir programla anıldı. Bağcılar Belediyesi’nin düzenlediği “28 Şubat Süreci ve Vefatının 2'inci Yılında Necmettin Erbakan” konulu panelde Gazeteci yazarlar Abdurrahman Dilipak ile Ekrem Kızıltaş, 28 Şubat sürecini ve o dönemde Başbakan olan Necmettin Erbakan’ın yaşadıklarını anlattı. Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı İsmet Öztürk ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Programın açılışında konuşan Başkan Çağırıcı, Erbakan’ın Türk siyasi tarihine damga vuran önemli isimlerden biri olduğunu söyledi. Erbakan’ın en kritik dönemlerde Türkiye’de ve dünyada insanlığın mutluluğu için çalıştığını ifade eden Çağırıcı, “Bugün Erbakan Hocamızın vefatının ikinci yıl dönümü. Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun” dedi.
“28 Şubat sürecinde sadece inancından dolayı darbe gören bir nesil vardı” diyen Çağırıcı, 28 Şubat'ın Türkiye ekonomisine ekonomik bedelinin ise 291 milyar dolar olduğunu belirtti.

Açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Farklı dönemlerde Erbakan’ın en yakınında bulunan isimler arasında yer alan gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak ve Ekrem Kızıltaş, Erbakan’ı ve yaşadığı sorunları anlattı.

DİLİPAK: ERBAKAN ARŞİVİ KİMDE İSE ORTAYA ÇIKARILSIN
Erbakan’la tanışmasını ve birlikte çalıştığı yılları anlatan Dilipak, 1970’li yıllarda Erbakan’la birlikte çalıştığını söyledi. 12 Eylül darbesi öncesinde de Erbakan’la birlikte olduklarını ifade eden Dilipak, “Darbe olacağını biliyorduk. Yapacak bir şey yoktu. Sabah erken kalktım. Radyoyu açtım darbe olmuştu. Erbakan'ın bir kısım mal varlığı benim üzerimdeydi. Uluslararası ilişkiler dosyası, bazı evraklar bendeydi. Birçok belgeyi yaktım. Elbette suç oluşturacak şeyler değildi” dedi.
12 Eylül öncesinde Erbakan Hoca’nın kurdurduğu Milli Haber Ajansı’ndan da bahseden Dilipak kendisinin de Ajansın sorumlusu olduğuna değindi. Ajans üzerinden o döneme dair pek çok önemli evrakın arşivlendiğini ve 12 Eylül’le birlikte bu arşivin kendisinden çıktığını anlatan Dilipak, arşivin bulunup müze yapılması çağrısında bulundu. Dilipak, “Milli Haber Ajansı'nın üzerinde ben arşiv tuttum. O arşiv kimdeyse, ailede ise aile versin. Kişisel bir şey değil o. O ümmetin, bir siyasi mücadelenin bakiyesidir. Kimdeyse, neredeyse bunlar çıkartılıp sergilenebilir. Benimle ilgili bir yazı varsa, ‘şu hatayı yaptın’ diye bir şey varsa o da yayınlansın” diye konuştu. .

KIZILTAŞ: ELİT TÜRKLERİN İŞİ
Uzun yıllar Milli Gazete’nin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan ve Merhum Erbakan’ı anlatan bir de kitabı bulunan Ekrem Kızıltaş da Erbakan’ın hayatını kısaca anlattı. 28 Şubat'ın Türklükle alakası olmayan “Elit Türkler” tarafından yapıldığını söyleyen Kızıltaş, “28 Şubat'la alakalı 70 küsur asker tutuklu ama ‘28 Şubat şunun için yapıldı’ diye net bir yanıt yok” dedi. 28 Şubat’ın ekonomik kaybının da büyük olduğunun altını çizen Kızıltaş, “Giden devletin parası değil, bizim paramızdı” ifadelerinde bulundu.

28 Şubat’ın hesabının sorulmaya başlandığını söyleyen Kızıltaş, “Bunların hesabını sormaya başladığımız bir dönemdeyiz. Hatta içimizden bazılarının ‘yazık adamcağızlara’ dediği bir dönemdeyiz. Biz yine acıma hislerimizi kaybetmeyelim ama adalet denilen şeyin çok gerekli olduğunu da aklımızdan çıkarmayalım. Çünkü bu ülkedeki insanları insan bile kabul etmeyip, ‘gerekirse 3 milyonu öldürürüz ne olacak?’ diyen birileri bugün yargılanıyor. Sırf karıları istiyor diye çoluk çocuğumuzun okullara başörtülü gitmesini engelleyen insanlar yargılanıyor. Dolayısıyla beter olsunlar demekten başka yapacak bir şey yok. Allah beter eylesin” şeklinde konuştu.