'Bediüzzaman, Muhammed'in öz torunudur'

'Bediüzzaman, Muhammed'in öz torunudur'

Osmanlı Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Ahmed Akgündüz, Bediüzzaman Said-i Nursi’nin soyunun Hz. Muhammed’e kadar uzandığına dair arşiv belgelerini kamuoyu ile paylaştı. Bediüzzaman’ın annesi tarafından seyyit, babası tarafından ise

Yeşilköy’de bir otelde düzenlenen basın toplantısında Bediüzzaman ile ilgili dikkat çeken arşiv belgeleri açıklandı. Osmanlı Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Ahmed Akgündüz tarafından hazırlanan belgelerde Bediüzzaman’ın soyunun Hz. Muhammed’e kadar uzandığı ifade ediliyor. Konuyla ilgili arşiv belgelerini anlatan Akgündüz, “Bediüzzaman hem Hz. Hasan’ın torunu olması hasebiyle şeriftir, hem de Hz. Hüseyin’in torunu olması sebebiyle seyittir. Ama Kürtlük konusu soruluyorsa, şuanda Siverek’te yaşayan öz be öz Kayı boyundan olan Karakeçililer ne kadar Kürt ise Bediüzzaman da o kadar Kürt’tür. Yani Bediüzzaman Kürtçe konuşulan bir köyde doğmuştur. O dili konuşarak büyümüştür. Normal olarak o dilin yayılması için teşviklerde bulunmuştur. Bu ayrı bir hadise. Ama Evlad-ı Resul olmasına mani değildir.” diye konuştu.


'MUSUL ARŞİVLERİNDE VAR'

Araştırmanın ne gibi sonuçlar doğuracağı yönündeki sorulara da cevap veren Akgündüz, “Bediüzzaman’ın Hz. Resulullah gibi bir şahsiyete dayanması aralarında bir perdeler ve duvarlar bulunup da bir türlü onu Kürtçü bölücü devlet ve ordu düşmanı şeklinde tasvir edenlerin duvarlarını yıkacağı ümidindeyim. Ulaştığımız Musul’daki arşivler Bediüzzaman hazretlerinin baba tarafından Abdülkadir Geylani’nin torunu, Hz. Hasan’ın neslinden şerif olduğunu ortaya çıkarmıştır. Annesi Nuriye hanımın ise Hz. Hüseyin’in neslinden seyyit olduğu ortaya çıkmıştır. Bunu Osmanlı arşivinin tamamı desteklemektedir.” ifadelerini kullandı.

Program sonrası Cihan Haber Ajansı’na konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ahmet Akgündüz hocanın bu belgeleri sunması çok tarihi bir şey oldu. Özellikle belgeye dayanması önemli. Bunun başka tarihçiler tarafından doğrulanması ve raporlar hazırlanması gerekir. O zaman daha geniş kitleler tarafından kabul görür. Bunun etkisi farklı olacak diye düşünüyorum. Etkisi toplumda Doğu, Güneydoğu problemi için katkı sağlayacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. 

Bediüzzaman’ın talebelerinden Mehmet Fırıncı ise şunları söyledi: “Risale-i Nur gibi bir hakikatler manzumesinin müellifinin şeceresinin ortaya konulması çok güzel oldu, bütün herkes bundan memnun olmaktan başka bir duygu taşımaz. Müminler ancak kardeştir, hakikatinin verdiği dersle Hz.Resululallah’a intisaben bir nesil olması ayrı bir güzellik oldu, Risale-i Nur her zaman bize bunu söylüyordu.” 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.