Biliç ve Prandelli
Dün akşam oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini 2-0 gibi net bir skorla Fenerbahçe kazandı ve averajla Galatasaray'ın önünde liderlik koltuğuna oturdu. Cuma akşamı ise Galatasaray ilk yarısını 1-0 yenik kapadığı Kasımpaşa karşısında ikinci yarıda bulduğu
Geçtiğimiz hafta Kayseri deplasmanında 3-2 mağlup olan Beşiktaş'ın teknik direktörü Bilic; o maçtan hiç ders almamış olacak ki; Fenerbahçe derbisine de yine Erciyes deplasmanında olduğu gibi savunmanın sağında Necip ile başladı ve felakete davetiye çıkardı. Oysa Erciyes deplasmanında da Necip in hatalarından ve savunduğu kanatlardan pozisyonlar ve goller yemişti. Necip sağ bek oynayacak bir oyuncu değil. Serdar ise bekleneni veremiyor. Daha evvel Atiba ve İsmail denendi o bölgelerde. Benim kişisel kanaatim; Dün akşam maça sağ bekte İsmail ile başlanmasının en doğru tercih olacağıydı.
Zira Fenerbahçe sağda Gökhan ve solda Caner ile 2 senedir kanatları etkili kullanan ve bu kanatlardan yapılan ortalar ve bindirmelerle gol bulan bir ekip. Dün akşam orta alanın solunda da Alper ile başlayan İsmail Kartal, aslında kanatları daha fazla kullanmak istediğinin mesajını da vermiş oldu. Fakat Bilic bunu anlayamamış olsa gerek, Necip ile başladı ve daha maçın başında Necip in kanadından Alper'in sıfıra inmesiyle golü de buldu. İlk yarının sonlarına doğru Olcay'ın basit ve gereksiz bir faulle kırmızı kart görmesinin ardından saha karıştı. Kameralara yansıdığı kadarıyla açık ve net bir biçimde ingilizce küfreden Emre Belezoğlu ise kırmızı kart görmeden karşılaşmayı bitirdi. Geçen hafta Gökhan Töre nin aynı sebepten atılması ve bu maçta cezalı duruma düşmesinin hemen ardından bu olayın yaşanması ve aynı cezanın uygulanmaması adalet duygusunda uzun zamandır açılan yaranın kapanmayacağını da göstermiş oldu.
İkinci yarıya sağ beke İsmail'i alarak başlamasını beklerken, Bilic savunmanın önünde oynayan ve orta alanın emniyet sibobu görevinde bulunan Atiba'yı savunmanın sağına aldı. Böylece orta alanı tamamiyle Fenerbahçe'nin nin kontrolüne bırakmış oldu. Fenerbahçe nin 1-0 lık skoru korumak istemesi ile kapalı bir oyunu tercih etmesi, Beşiktaş'ın erken kopmasını önledi. Zİra Fenerbahçe eğer işi erken bitirmek isteseydi, 46 ile 60.dakikalar arasında bunu yapabilirdi diye düşünüyorum. Bilic İsmail'i oyuna almak için ikinci devrenin de yarısının geçmesini bekledi ve geç de olsa İsmail'i oyuna aldı. Mustafa Pektemek ile hücum gücünün de artırmayı planlayan Bilic bir kaç fırsat yakalasa da gülen taraf Fenerbahçe oldu.
Bilic Beşiktaş'ın başına geçtiğinden beri beceremediği iki şey var; birisi öne geçtiğinde skoru korumak; diğeri ise maç içerisinde diziliş ve taktik değişikliklerinde doğru tercihi yapmak. Dün akşam savunmanın sağında (bek oynamanın ne olduğunu bilen) İsmail ile başlasa belki de maçtan en azından 1 puanla ayrılabilirdi. Beşiktaş oyuncularının maç içinde psikolojik savaşı da kaybettiğini söylememiz gerek. Fenerbahççe'nin derbilerde son yıllarda en çok yaptığı şey olan, rakibi tahrik ederek kart görmeye zorlamak anlayışının dün akşam da sahada olacağından emindim. Zaten yaş ortalaması düşük olan Beşiktaş oyuncuları bu tuzağa erken düştüler. Emre Belezoğlu'nun atılmaması, Demba Ba'ya ikinci yarıda Mehmet Topal'ın yaptığı faule penaltı verilmemesi ve yine ikinci yarıda Sosa'nın düşürülmesine avantaj verilip pozisyonun devam ettirilmemesi hakem Bülent Yıldırım'ın maçın seyrini değiştiren kararlarıydı.
Galatasaray teknik direktörü Prandelli ise Sneijder, Dzemaili, Tarık ve Veysel gibi daha evvel ilk 11 de şans verdiği oyuncuları bu sefer oynatmayarak herkesi şaşırttı. Daha evvel 15-20 dakika şans bulabilen Emre Çolak ve kadro dışı kaldığı sezon başından beri hiç oynamamış Sabri'yi ise ilk 11 de başlattı. Sabri'nin direkt ilk 11 de şans bulmasını bir teknik direktör faciası olarak yorumluyorum. Ne olursa olsun, bir dakika bile oynamamış bir oyuncu bunca zamandır o forma için mücadele eden arkadaşlarının önüne geçirilmemeliydi.
İlk yarıda yeni oyuncu dizilişi işe yaramayan ve devreye 1-0 yenik giren Prandelli; baktı olacak gibi değil kurtarıcı olarak Wesley Sneijder'i oyuna aldı ve Galatasaray zor da olsa karşılaşmayı galip bitirdi.
Bilic ve Prandelli kendi takımlarını dahi çözememişken, ligimizi tanımalarını beklemek hayalcilikten öte bir anlayış olmayacaktır. Bu iki hocanın da eldeki malzemenin farkına vardıklarında Fenerbahçe'nin puan farkını açmış olduğunu görmelerini bekliyorum. Aslında Aziz Yıldırım'ın hala hakem odası basarak hakemleri tehdit ettiği bir ligde bütün bunları niye konuşuyoruz diye sorarsanız size ne cevap vereceğimi ben de bilmiyorum.
Herkese mutlu haftalar...
Olcay Şeker
Olcay Şeker
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.