'Bu kanun şirketleri cezalandırıyor'
İTO Başkanı Yalçıntaş, birçok maddesi 1 Ocak 2013'te yürürlüğe girecek olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile bir ve iki yıllık kademeli geçiş sürecinin ardından, tek çalışanlı işletmelere iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdamı yükümlülüğü getir
Yapılan açıklamaya göre, çalışma mevzuatının fazla istihdamı desteklemek yerine, tabiri caizse cezalandırdığını savunan Yalçıntaş, "Bugün bir işletmede istihdam 50 kişiyi bulunca engelli, avukat, çevre görevlisi, enerji yöneticisi, stajyer gibi ilave istihdam zorunlulukları doğuyor" hatırlatmasında bulundu.
Böyle olunca o işletmenin istihdam sayısının bazen 60'ı bile bulabildiğini aktaran İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, bunlara iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi eklenince istihdamın artık altından kalkılabilecek bir yük olmaktan çıktığını iddia etti.
'MAKUL OLMAKTAN UZAK'
Yalçıntaş, 30 Haziran 2012'de yayınlanan ilgili yasayla, yapılan işin türü ve niteliğine bakılmaksızın bir düzenleme yapıldığını ileri sürerek, şunları kaydetti: "İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğünde 50 çalışan sayısı sınırı ve sanayiden sayılma şartı kaldırıldı. Öyle ki kuaför, emlakçı, apartman yönetimi gibi sadece tek bir işçi istihdamıyla işlerini yürütebilen işveren bile bir iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi çalıştırmak zorunda olacak.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile bir ve iki yıllık kademeli geçiş sürecinin ardından, tek çalışanlı işletmelere iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdamı yükümlülüğü getirilmesi ciddi sıkıntılara sebep olacak.
Bunun için bir ve iki yıllık kademeli geçiş süresi öngörüldü. Bakanlık tarafından hazırlanan yönetmelik taslaklarında bunlara bir de hemşire ve sağlık memuru gibi diğer sağlık personeli çalıştırma zorunluluğu ekleniyor. Bunlar makul uygulamalar olmaktan uzak.
İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin atılan yasal adımlar, ülkemizde iş kazası ve meslek hastalığı vakalarının azaltılması bakımından çok önemli. Ancak özellikle iş güvenliği uzmanı ile iş yeri hekimi sayısının yetersizliği ve yükümlülüklerin işveren üzerine getireceği yükler de dikkate alınmalı. İş sağlığı ve güvenliği çok önemli ama buna ilişkin adımların atılmasında ülkemizin mevcut koşullarının göz ardı edilmemesi gerekir."
'HİZMET ALACAK ŞİRKET SAYISI 1,5 MİLYON OLACAK'
Yalçıntaş, 50'den az işçi çalıştıran iş yerleri için iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğü getirilmesiyle öncelikle görevlendirilecek hekim ve iş güvenliği uzmanı bulma konusunda bir problem ortaya çıkacağını dile getirdi.
Türkiye'deki mevcut iş güvenliği uzmanlarının bugün 35 bin iş yerine hizmet verdiğini hatırlatan Yalçıntaş, yeni kanunla hizmet alması gereken iş yeri sayısının 1,5 milyona çıkacağını vurguladı.
Bu tablonun iş güvenliği uzmanı sayısının ne kadar yetersiz kalacağını açıkça ortaya koyduğunu iddia eden Yalçıntaş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Aynı durum, iş yeri hekimi sayısı açısından da geçerli. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun alt yönetmelikleri de Bakanlıkça hazırlandı. Bu yönetmelik taslaklarında iş yerlerinde sağlık ve güvenlik birimlerinin fiziki gereklilikleri düzenlendi. Yönetmelik taslağına baktığımızda iş yerlerinde oluşturulacak sağlık ve güvenlik birimleri için bağımsız bölüm sayısı ve genişliği konusunda da abartılı düzenlemeler olduğunu görüyoruz.
Bu zorunluluklar ister personel çalıştırma ister hizmet alma isterse mevcut personelin sertifika almasının sağlanması yoluyla karşılansın, fark etmiyor. Her halükarda çok ciddi bir mali külfet gelecek. 10 kişiden az işçi çalıştıran iş yerleri için kanunda mali destek öngörülüyor olsa da endişelerimiz var. Çünkü bu desteğin hem yetersiz kalacağı hem de SGK'nın mali yapısı üzerinde olumsuz etkisi olacağı kanaatindeyiz."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.