AKGÜN: “DEVLET’TE MİLLET’TE DEPREMİ 17 DÜŞÜNÜYOR”

CHP’li Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, İzmir depreminden sonra ilk işi, kolları sıvayarak Büyükçekmece’deki riskli ve hasarlı binaları yıkmak oldu.

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ise, İzmir depreminden sonra onca insanın hayatını kaybettiği süreçte, ilk işi meclise ek gündem olarak içki ruhsatı getirmek oldu.

KESKİN, KENDİ SÖYLEDİKLERİNE KENDİSİ DE İNANAMADI 

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Kasım Ayı Meclis Toplantısı’nda, İzmir depremi ile ilgili son derece anlamlı ve manalı sözler söylemişti. Keskin, mecliste yaptığı konuşmasına kendisinin dahi inanmadığını; ‘Ben kendimi iyi ifade edemedim’ demesiyle itiraf etmiş oldu.

KESKİN: “DEPREM PALYATİF ÇÖZÜMLERLE YÖNETİLİYOR”

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, sürekli Şişli’de ve İstanbul’da deprem gerçeği ile yaşamamıza rağmen, sürekli palyatif çözümlerle yönetildiğini söylediği meclis konuşması dikkat çekti.

İŞTE, MUAMMER KESKİN’İN MECLİS KONUŞMASI

Ülkemiz deprem kuşağında ama sürekli bir imar affı söz konusu. Özellikle de, İstanbul ve İzmir yaşanacak depremde en fazla zararı görecek. Şişli, İstanbul içerisinde deprem ve imar konusunda en hassas ilçelerin içerisindedir. Şişli’de bu güne kadar yapılan imar rantıyla adeta Şişli’nin geleceğiyle oynanmıştır.

KESKİN: “İSTANBUL’DA İMAR 3, ŞİŞLİ’DE İSE 4.5 EMSAL”

İstanbul’da imar durumu 3 emsal olan Şişli’ye gelince 4,5 emsal olmuş. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı arkadaşım Ekrem İmamoğlu, İstanbul genelinde bir deprem çalışması yapmış. Ben de bu çalışma kitapçığını başucu kitabı gibi sürekli okuyorum. Bu raporda ortaya çıkan sonuç Şişli açısından korkunç hatalar yapıldığını ortaya koyuyor.

KESKİN: “SIKINTILI BİR İLÇEDE SİYASET YAPIYORUZ”

Şişli’de yapılan binaların %92’si deprem öncesi yapılan binalardan oluşuyor. Dolayısıyla, bizler çok sıkıntılı bir ilçede siyaset yapıyoruz. Biz bu durumdan kaçamayız. Kaçarsakta çocuklarımıza bir şey bırakamayız. Şişli’de 4 partinin temsilcileri var. Parti ayırımı yapmadan biz bir birilerimiz zorlamalıyız.

“BENİM EVİN OLDUĞU APARTMANIN 2 KATI YOK OLDU”

Ben Sıracevizler Caddesi’nde 7 katlı bir apartmanda oturuyorum. Benim kendi oturduğum apartmanın 2 katını kaybettik. Biz 7 yıldır uğraşıyoruz, ben de 2 yıldır Şişli’nin belediye başkanıyım ama bir arpa boyu yol alamadık.

KESKİN: “BİZDEN ALDILAR, ÇOK KATLI BİNALARA VERDİLER”

Niye yan tarafta çok katlı binalar yapıldı diye. Yani bizden aldılar onlara verdiler. Bu sadece benim apartmanım için demiyorum. Şişli’nin genelinde de bu durum böyle. Biz bu kepazeliğe izin vermeyelim. Gelin bunlar el birliği ile nasıl planlarız nasıl yaparız bunları konuşalım.

KESKİN: “DEMREMDE KİMLERİN ÖLECEĞİ BELLİ DEĞİL”

Muammer Keskin, deprem kuşağında olduğumuzu, bu depremde kimin kapısının çalınacağı ve kimlerin öleceği ise belli değil. Hepimiz tehlike adlındayız. Bu durum hepimizi ilgilendiren bir konudur.    

Muammer Keskin, konuşmasının sonunda kendisi de ‘Ben kendimi ifade edemedim’ diyerek konuşmasına son vermesi dikkat çekti.

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in konuşması, silinmez ve kaldırılmaz ise,

https://www.youtube.com/watch?v=DS8V6acYJtk&t=126s linkinden izleyebilirsiniz. 

CHP’li Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ise; ‘Maalesef 2020 yılına gelen ülkemiz deprem gerçeğiyle deprem olduktan sonra yüzleşiyor. Depremin olup bitmesinden 17 gün sonra unutuyor. Yapılan araştırmalarda 1999 depremi devletin de milletin de hafızasında 17 gün kalmış’ diyerek hasarlı binaları yıktı.

AKGÜN, BÜYÜKÇEKMECE’DE HASARLI 8 BİNAYI YIKTI

Hasan Akgün, geçtiğimiz yıl Eylül ayında meydana gelen 5.8'lik Silivri depreminin ardından hasarlı 8 binanın yıkımını yaptı.

8 bina ve 100 bağımsız bölümün yıkımını yerinde inceleyen Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinin sorumluluklarını depremle ilgili çalışmalarını eleştirerek, “İBB Meclisi büyük bir vebal ve sorumluluk altındadır” dedi.

AKGÜN, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARA SON HIZLA DEVAM

İzmir'de meydana gelen 6.6 şiddetindeki depremin ardından Büyükçekmece'de devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları bir kez daha dikkat çekti. 19 Mayıs Mahallesi (4), Atatürk Mahallesi (1), Ulus Mahallesi (1) Kamiloba Mahallesi (1) ve Bahçelievler Mahallesi (1) olmak üzere 8 ayrı bina eş zamanlı olarak yıkıldı.

“BİNALARDA ÇIKMA OLMASI RİSKİ ARTIRIYOR”

Başkan Akgün, binaların yapımı sırasında dışarıya sarkan çıkmaların da büyük risk oluşturduğunu bu riskin İzmir depreminde de görüldüğüne dikkat çekerek, “Binanın altında bir 80'lik bir çıkma var. Bu binaların altındaki çıkmaları 11 sene önce kaldırarak binaların mukavemetini artırdık.

“ÇIKMA YAPILAN BİNALARA RUHSAT VERMİYORUZ”

Türkiye'nin tamamında bizim 11 sene önce başlattığımız bina çıkmalarını ortadan kaldırarak binalara az veya çok zarar veren bu çıkma meselesinin halletmemiz lazım. Çıkması olan binalara ruhsat vermiyoruz” dedi.

İzmir'deki depremde hasar alan binaların birçoğunda çıkma tabanlar olduğunu hatırlan Akgün, “Binanın yıkılmasına sebebiyet veriyor bu çıkmalar. Binaların ayakta durması daha zor oluyor. Aşağısı dar yukarısı geniş oluyor. Yükler deprem hareketi ile sağa sola basmaya başladığında bu çıkmalar binaların aleyhine oluyor. Türkiye'de bu sistemin oluşturulması şart” diye konuştu.

AKGÜN’DEN SÜRECİ HIZLANDIRIN ÇAĞRISI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hasarlı binaların ivedilikle yıkılıp yenilenmesi için süreci hızlandıracak önlemler almasının hayati önem taşıdığını belirten Akgün açıklamalarına devam etti.

Hem yıkımla ilgili tebligatların hızlanması için elektronik tebligatı hem de yıkımdan sonra yapımı için de 1 kişinin müracaatıyla veya maksimum yüzde 50’nin imzasıyla ruhsatların verilebilmesi için düzenleme yapılması gerekiyor.

En önemli sorunlardan bir tanesi de bu ruhsatlandırma ve yıkım işinde içerinin boşaltılması. Çürük raporunu alıyorsunuz, tebligatı yapıyorsunuz, içerisindeki vatandaşın direnmesi sonucu belediye yer bulacak, malı taşıyacak bir sürü zaman geçiyor.

Bu tahliye edilmesine de büyük bir hız kazandırılması lazım. Çürük raporu alındıktan sonra öyle keskin bir karar ve kanuni düzenleme olmalıdır ki elimizde vatandaş bunun içerisinde en çok 7 gün veya 15 gün kalabilsin.