“Dış ticaret borcu ve cari açık azaldı”
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, İSO'nun Kasım ayı Meclis Toplantısında 2012 yılında dış politikadaki gelişmeleri değerlendirdi.
Tanıl Küçük, "Yeni Bir Yıla Doğru İlerlerken Dış Politikadaki Gelişmelerin Değerlendirilmesi" ana gündem maddesinin ele alındığı İSO'nun Kasım ayı Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada, 2010 ve 2011 gibi büyüme açısından oldukça parlak geçen iki yılın ardından, 2012 yılında ekonominin yavaşladığı, hatta yılın ilk yarısından sonra, bu yavaşlamanın öngörülenin de ötesine geçme olasılığının ortaya çıktığını ifade etti.
Küçük, ekonomi yönetiminin, yılın başında öngörülen yüzde 4'lük büyüme hedefini yüzde 3,2'ye çekmesi moral bozukluğu yaratsa da son dönemde peş peşe gelen birkaç olumlu gelişmenin, gelecek aylara daha ümitle bakmayı sağladığını kaydetti.
İkinci çeyrekte, hane halkı tüketim harcamalarının yüzde 0,5, özel sektör yatırım harcamalarının ise yüzde 7,9 oranında azaldığının bilgisini veren Küçük, harcamaların azalmasının vergi gelirlerinde de nispi bir azalmaya yol açtığını kaydetti.
2012 ekonomi gündeminin bir diğer önemli başlığının yükselen bütçe açığı olduğunu belirten Küçük, "Önlem olarak, bazı vergi kalemlerinde artışlar yapıldı. Yılın 9 ayında, vergi gelirleri sabit fiyatlarla sıfır düzeyinde artmıştı. Son yayımlanan bütçe verileri ise ekim ayında, yine sabit fiyatlarla vergi gelirlerinde yüzde 12 civarında bir artışı işaret etmekte. Her ne kadar bu artışta, ÖTV'ye yapılan zamların etkisi olsa da aynı ayda, dahilde alınan KDV'nin de hızla büyümesi, ekim ayında iç talepte bir kıpırdanma olduğunun cisi olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.
Küçük, yılın son aylarında, tüketici kredilerinin yıllık artış hızındaki nispi yükselişin de iç talepteki canlanmayı destekleyen bir diğer gelişme olarak sayılabileceğini söyledi.
"TÜİK'e göre, ocak-eylül döneminde ihracatımız, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 14 oranında artarken, aynı dönemde ithalatımız, yaklaşık yüzde 3 oranında azaldı. İthalatımızdaki nispi azalış, ekonomimizin en önemli sorunları diyebileceğimiz, yüksek dış ticaret açığı ve cari açığı olumlu etkiledi. Her iki açığımızda da, bir önceki yıla kıyasla önemli ölçüde azalma gerçekleşti.
2012'ye girerken, öngörülen cari açık miktarı 65,4 milyar dolardı. Yeni Orta Vadeli Plan'da ise, 2012 için cari açık gerçekleşme tahmini 58,7 milyar dolar olarak verildi. 2012'de, cari açık miktarının, öngörülenin altında kalması sevindirici olmakla birlikte, bu azalmanın, büyümeden taviz verilerek elde edildiği de bir gerçektir. Oysa, Türkiye sorunlarını çözmek, hedeflerine ulaşabilmek için yüksek oranlarda büyümek zorundadır. Büyümeden taviz, kısa vadeli bir çözüm olarak kabul edilebilir olsa da, cari açıkla mücadelede asıl olan, orta ve uzun vadeli yapısal tedbirlerdir. Bunların başında da üretim ve ihracatımızda bilgi ve teknoloji içeriği yoğun, yüksek katma değerli ürünler yönünde yapısal değişim gelmektedir."
Küçük, cari açıktaki azalış yanında, 2012'de ekonomide nispeten olumlu giden alanlardan birinin de işsizlik olduğunu, bu yıl uzun aradan sonra işsizlikte yüzde 8'li oranların gündeme geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Göstergelerdeki nispi düzelmenin yanı sıra son dönemde ekonomideki moral verici gelişmelerden biri de uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in kredi notumuzu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarması oldu. Bu artış, Türkiye ekonomisindeki iyileşmenin, uluslararası derecelendirme kuruluşlarınca da teyit edilmesi anlamına gelmekte ve olumlu bir kırılma noktası olarak, sembolik önemi de yüksektir.
Notumuzun artması, Türkiye'ye fon ve yatırım girişini olumlu etkileyecektir. Beklentimiz, bu fonlardan, yatırım ve üretimi artırıcı yönde, sanayimizi de destekleyecek şekilde faydalanılabilmesidir. Artan fon akışının, ticari kredi maliyetlerini düşürücü yönde etki yapması sanayimiz açısından özellikle önemlidir."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.