Senaryo yazarları olarak en büyük sorunlarının  “telif hakkı alamamak” olduğunu söyleyen İlker Barış,  her sene yurt dışına bir sürü dizi-film satıldığını fakat bu satılan dizilerden eser sahiplerinin ve komşu hak sahiplerinin telif haklarını alamadıklarına dikkat çekti.

2013 yılında yapacaklartı Sözleşme Çalıştayında bu sorunu gündeme alıp çözüme kavuşturmayı planladıklarını belirten Barış, standart sözleşme yapmak istediklerini söyledi.

“HEM MANEVİ HEM MALİ HAKLARIMIZ İHLAL EDİLİYOR”

"Genco", "Babalar ve Evlatlar", "Erkekler Ağlamaz", "Aşka Sürgün" gibi önemli dizilerin senaryo yazarı olan İlker Barış, yurtdışına satılan dizilerin, süre uyumsuzluğu yüzünden bölünerek satıldığını, bunun da eserin bütünlüğünü bozduğunu ifade ederek, “90 dakikalık yazdığımız senaryolar, yurtdışına satılırken 45’er dakika olarak bölünüp, başına ve sonuna jenerik eklenerek satılıyor. Bu şekilde manevi haklarımız da ihlal ediliyor” diye konuştu.

“SADECE MELODRAM YAZIYORUZ SANIYORLAR”

Dizi sürelerinin uzun olmasından da yakınan Barış, yazılan senaryoları bu kadar uzun bir süreye yaymanın eser kalitesini düşürdüğüne dikkat çekerken, televizyon kanallarının reklam gelirleri düştüğü için kısa süren dizileri onaylamadıklarını söyledi.  “Süreler çok uzun olduğu için, anlatmak istediğimiz şeyi melodram hale getirmek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden de senaristler sadece ‘melodram’ yazıyor düşüncesi oluşuyor. Halbuki öyle değil. 90 kuralı olmasa daha kaliteli, öz ve sade işler çıkacağını düşünüyorum.  Bunu da 90 dakika kuralını yıkan dizilerde görebiliyoruz.” şeklinde konuştu.

“GARANTİSİ YOK”

Barış, şöyle devam etti: “Bir yapımcıyla anlaştığımızda senaryonun hazır hale gelmesi 8 ay sürüyor. Senaristler 8 ay süresince başka bir işle meşgul olamıyor. Bütün yoğunluğu senaryoya veriyor ve 8 ay sonrasında yapılan işin, kanal tarafından kabul edilip edilmeyeceğinin de garantisi yok. Kimi zaman onca zaman boşuna gidiyor. Bu yüzden iş kayıp riskimiz çok fazla. ”
Haber: Elif Özduran