Sevgili İstanbullular ve İstanbul’u yönetenler merhaba…

Gazetemize göstermiş olduğunuz ilgi ve alaka için çok teşekkür ederim.

İlk zamanlar okurlarımızın aklında böyle bir gazeteyi bu adamların arkasında biri olmadan çıkartamazlar soru ve endişeleri vardı. Gerçi hakta vermiyor değildim. 

Ama gerçekten biz halkın özlediği ve beklediği yönde bir İstanbul gazetesi ve tam anlamıyla bir şehir gazetesi çıkarmak için, zor şartlarda ama büyük aşkla ve keyifle çalışıyoruz.

Sizler de yaptığımız haberlerden dolayı bunu anlayıp bize duyduğunuz güvenden dolayı çok mutlu olduğumuzu ifade etmeden geçemeyeceğim.

İnanın bu duruşumuz bazen bize para kaybına bazen de çok samimi dostlarımızı kaybetmeye vesile olsa da 15 yıldır değiştiremediğimiz bu duruşumuzu bu saatten sonra da değiştiremeyiz.

Zaten gazetecilik aşkı ve sorumluluğu da bize her şeyi göze aldırıyor.

Bazen inanın ben dahi şaşırıyorum. Çok umut bağladığım yerlerden bir ilgi göremezken, yaptığımız gazetecilikten dolayı ummadığım yerden hiç ummadığım ilgi ve alaka görünce işime daha bir aşkla sarılıyorum. 

Her ne kadar toplumumuzun genel anlamda ilgisizliğinden yakınsam da, ilgili azınlığın çok şeyi değiştirebildiğine şahit oluyorum.

Şimdi gelelim asıl konumuza…

Gazetemizin bu sayısını okuduktan sonra gelin bir değişiklik yapalım. Belki hayatımızda hiç yapmamış olsak dahi bir duyarlılık gösterelim. Duyarsızlığımızı bu vesile ile kırmış olalım.

Her kez tepkisini bir şekilde göstersin.

Ben şahsen genel anlamda duyarlı olmadığımızı düşündüğüm için bu sitemi yapıyorum.

Bu haftaki sayımızda işlediğimiz konu benim içimi sızlatıyor.  

Manşetimiz “Ekmeğimizle mi oynanıyor?” du.

Evet ekmeğimizle oynanıyor. Hem de kimyasal maddelerle!

En fakir aileden en zengin aileye kadar toplumun her katmanının günde üç öğün yediği ekmekten bahsediyoruz.

Uzmanlar, ekmek üreticileri, diyetisyenler daha bir sürü etkili ve yetkililerin üstüne basa basa vurguladığı bir şey var. Ekmekte kimyasal madde kullanılıyor diye her yerde ifade ediyorlar.

Bir yetkili çıkıp bu olaya bir dur demiyor. Hiç ama hiç anlamıyorum.

Özellikle de duyarlılığı ile tanıdığımız Sayın Valim size bu köşeden bu işe el atmanızı arzu ediyorum.

Ayrıca Halk Ekmek ile çok özel ekmekler üretilmesini sağlayan ve İBB Sosyal Tesisleri’nde halka özel yeme içme mekânları sunan Sayın Kadir Başkan’a da açık davette bulunuyorum.

Son olarak ta etkin ve yetkin gazeteci meslektaşlarıma seslenmek istiyorum. Bu konu normal bir haber yapılarak geçiştirilecek bir konu değil.

Bu konuyu çözelim lütfen…

Bu hafta gazetemize ziyarette bulunan AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış’ın Danışman’ı Tuna Bekleviç’e gösterdiği ilgi ve alaka için teşekkür eder, başarılar dilerim.