Erkeksen Gel...
Yer İzmir...
Dönem ANAP dönemi...
Kurum; bir kamu kurum ve kuruluşu...
x
Kayıtta bir memur...
Bir mükellef gelip dilekçesini verir, kaydı yapan memur, dilekçesini takip etmesi için sahibine iade eder.
Adam, teşekkür edip beş tl uzatır...
Birkaç gün sonra tv ve gazeteler, ‘’ memur rüşvet alırken yakalandı’’ diye haber yapar...
x
Memurun önce görevine son verilir, sonra mahkemede yargılanıp ceza alır...
Daha sonra eşi, çocuklarını alıp evi terk eder...
Netice itibarıyla adamın hayatı 5 tl için kayar...
x
Yer İngiltere...
Otomobili kullanan bir bakan...
Trafik memurunu yanıltıp eşine cezayı yüklediği için, hem bakanlıktan, hem vekillikten istifa eder...
Adam bir daha halkın yüzüne bakamaz ve utancından görünmez olur...
Gidiş o gidiş...
Sırf trafik cezasını eşine yüklediği için...
x
Yer Ankara...
Dönem AKP dönemi...
Kurum; bir kamu bankası...
Kişi, bu kurumun en başı olan genel müdür...
x
Genel Müdür, evinde ayakkabı kutuları içinde 4 milyon dolar ile yakalanır...
Sorulunca, ‘’bunlar imam hatip okulu yaptırmak için’’ der...
‘’Niye bankaya yatırmadın?’’ diye soruluca, tık yok...
Ve...
Bu kıymetli şahıs ilk celsede salıverilir...
x
Yer İstanbul...
Dönem AKP dönemi...
Sektör; özel bir sektör...
Telefonun bir ucunda bu sektörün sahibi...
Diğer ucunda hükümetin en başarılı olduğu söylenen Erzincanlı bakanı...
Yandaş iki gazete ve bir tv nin başka yere gitmemesi için 630 milyon tl vermesini ve karşılığında trilyon kazanacakları ihaleler alacağını söyler Bakan...
x
Holding başkanı, hemen bir arkadaşını arar ve telefon da:
‘’ Sen, ben ve Nihat bu parayı vereceğiz, ihaleleri aldıktan sonra bu milletin a..na koyarız ‘’ der...
x
Yer Kırgızistan...
Telefonun bir ucunda STV haber spikeri...
Diğer ucunda meşhur ‘’ Dombra ‘’ şarkısının beste ve söz yazarı Kırgız Arslanbek Sultanbekov...
Arslanbek bağırıyor, ‘’ AKP nin yaptığı bu seçim müziği benim, AKP nin değil, bana haber vermeden şarkımı çalıp, siyasi malzeme yaptılar, buna müsaade etmem, adalete başvuracağım...’’
x
Keşke haber spikeri deseydi:
‘’ Burası yeni Türkiye, bizde ileri demokrasi var, bakan çocukları babalarının nüfuslarını kullanıp, rüşvet ve yolsuzluktan içeri tıkıldıkları halde babaları hâlâ milletvekili... Bazen yüzüne tükürdüğünü söyleyen vekil mecliste, kamu bankası genel müdürü ilk celsede dışarıda, Bakan’ın telefon ettiği holding sahibi, ihaleleri alıp,milletin a..na koyarız diyor... Sen ne diyorsun, altı üstü bir şarkı, erkeksen buraya gel, görürsün... ‘’
x
Şaka bir yana...
Japonya’da bunlar harakiri ( intihar ) ile neticelenir...
x
Ama...
En zoruma giden şey, sahip çıktıkları bu holding başkanı millete küfretti ya...
Her namuslu vatandaş gibi bunu kabul edemem...
x
Eğer seçimde hâlâ oy verilirse...
Verene...
Koyversin gitsin...
SERDAR KURŞUN...
Okuyucularım bilir...
Kişiler hakkında yazmayı pek sevmem...
Ama...
Serdar Kurşun; genç, halka hizmet için CHP Kağıthane Belediye Başkan adaylığını kabul etmiş, kimseye ihtiyacı olmayan hayırsever bir işveren...
İstanbul’da 10 bin metrekare üzerinde üretim...
Antalya’da 20 bin metrekare üzerinde turistik mağazacılık ve otelcilik yapan ve binlerce kişiye istihdam sağlayan…
Yine İstanbul’da hayırsever bir vakfın kurucu üyesi...
x
Gelişmiş AB ülkelerine baktığınız zaman böyle insanları görev başında görürüsünüz...
Bizde de ancak bu vasıflara haiz, hiçbir beklentisi olmayan insanlar halka hizmet eder...
x
Halk bunu göz önünde bulundurur…
Kağıthane’li kardeşlerime hayırlı olsun...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.