Evlendikleri için işten atıldılar!

Teknoser çalışanları evlendi. Patron, "benim onayım olmadan olmaz" diyerek birini işten attı...

İstanbul Levent’teki Teknoser’de çalışan Şule ve Ömer, “Hayatımızın en güzel kararıydı” diyerek evlendi. Ancak işyerinin tepkisi sonucu Ömer işten çıkmak zorunda kaldı. Çünkü şirket yönetmeliğine göre iş yerinde yönetim kurulu başkanı onayı olmadan evlilik yapılamıyordu. Bu durumda ikisinden birinin işten çıkması gerekiyordu.

'SARI KÖPEK SÖZLEŞMESİ GİBİ…'
Birgün gazetesinden Serbay Mansuroğlu’nun haberine göre, yönetmeliğin, “Akraba ve Yakın Çalıştırma Yasağı” başlığında, “Şirket içinde, çalışanların yakınlarının ve akrabalarının çalıştırılmaması esastır. Çalıştırılması durumunda Yönetim Kurulu Başkanlığı onayı gerekmektedir” deniliyordu.

Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Aziz Çelik, bu durumun Anayasa’nın 10. Maddesi’nde yer alan eşitlik ve 20. Maddesinde yer alan özel hayatın gizliliği maddelerine aykırı olduğunu belirtti. Çelik, İş Yasası’nın 5. ve 18. maddelerine göre de evliliğin iş feshi için gerekçe olamayacağını belirterek, başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere uluslararası sözleşmelere de aykırı olan bu durumu, “Evlenme nedeniyle işte çıkarma, kapitalizmin en vahşi uygulamalarından biri olan sarı köpek sözleşmelerini hatırlatıyor. Sarı köpek sözleşmeleri ile işçi işe alınırken sendika üyesi olmayacağını taahhüt ederdi ve sendika üyesi olursa işten çıkarılırdı. Bu uygulama modern bir sarı köpek uygulaması” dedi.

'BENİM ŞİRKETİM, BENİM KARARIM!'
Teknoser’in bağlı olduğu Hitay Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Emin Hitay ise olayla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Benim şirketimde çalışan tabii ki benim iznime ve onayıma tabii olacak. Yönetmeliği ben yazdım. Bu yönetmelik kanuna aykırı değil. Benden izinsiz evlenmişler. Buna şirketimde izin veremem. Ben 35 yıllık sanayiciyim. Siz bin kişiye istihdam sağlamanın ne demek olduğunu biliyor musunuz? Hayatınızda üç kişiyi istihdam ettiniz mi? Bu kadar istihdama ‘helal olsun’ diyeceğiniz yerde iki üç kişiyi işten attım diye, ‘çalışan kıyamı’ diyorsunuz.”