Futbolmu konuşacağız ?
Uzunca bir aradan sonra yazılarımla yine siz değerli okuyucularımla birlikteyim. Kıymetli editörüm arayıp, hocam yazılarınızı tekrar görmek istiyoruz diyerek beni yine teşvik etti yazmaya.
Ancak ülke gündemi o kadar yoğun ki, Ülkemizde öyle olaylar cereyan ediyor ki herkes nefesini tutmuş olanları izliyor ve açıkçası bu ortamda spor gerçekten gündemin alt sıralarına indi. Oysaki biz millet olarak hiç te alışık değiliz bu duruma. Genellikle spor çoğumuzun öncelikli gündem konusudur. Çünkü bizlerin yani halkımızın neredeyse tamamının en iyi bildiği konu spor ve siyasettir. Manavı en iyi teknik direktördür, berberi en iyi spor idarecisidir, inşaat ustası büyük taktisyendir, işadamı en iyi spor yöneticisidir. Velhasıl kelam hepimiz sporu, özelliklede futbolu herkesten iyi biliriz. Yeri gelir Milli takım hocasını eleştirir, yeri gelir dünyanın en iyi teknik direktörü için yanlış taktikle çıktı diye yorumlar yaparız. Aynı durum siyaset için de geçerli. Hal böyle iken spor yazmakta sıradanlaşır.
3 Temmuz süreci, ardından yaşanan Federasyon kararları veya başka bir deyişle kararsızlıkları, yönetimsel değişiklikler Türk Futboluna ciddi zararlar verdi. Herşeyden önemlisi 3 Temmuz sürecinde ve sonrasında zaten taraftarlar arasındaki pamuk ipliğine bağlı saygı ve diyalog yerini köklü nefretlere ve kine sürüklemiş durumda. Artık taraflar açısından mesafeler daha da fazladır. Bunu sadece taraftarlar değil, kulüp yöneticileri de çok açıkça ifade etmekten çekinmez durumdalar. Kısacası Şike sürecinde ve sonrasında her türlü zararı geyorum asıl en büyük zararı bu olmuştur. Eskiden ezeli rakip, ebedi dost diye bakılırdı. Evet ezeli rakiplik tamam ama artık ebedi dostluk kavramı diye bir şey kalmadı ve artık ezeli ve ebedi rakip kavramı yerleşti taraflar arasında.
Federasyona gelirsek zaten inanılmaz kötü yönetilmekte. Hakemler ise bana kalırsa berbat bir sezon geçirmekte. Yanlış anlaşılmasın asla ve kata bilinçli demiyorum. Veya öküz altında buzağı aramıyorum ancak hakemleri bu sezon çok kötü bulduğumu da söylemeden geçemeyeceğim.
Ülkenin siyasi kaosu veya iç tartışmaları herkesçe malum. Gündem siyasi. Yaklaşan seçimler de bundan sonraki süreçte suların daha çok ısınacağının göstergesi. Neredeyse stadların tamamında siyasi içerikli tezahüratlar yapılıyor. Kah hükümete, kah Federasyona karşı tepkilerini koyuyorlar. Dedim ya şu an ülkemizde futboldan çok siyaset konuşuluyor ve bu durumda ben yinede bundan sonraki yazılarımda da sporu konuşmaya, dilim döndüğünce anlatmaya ve yorumlamaya devam edeceğim.
Futbolun bütünleştirici tarafı sizlerle olsun.
Bülent Yüksel
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.