Genç hukukçular hukuksuzluğa karşı
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin bir araya gelerek oluşturduğu “Halkçı Hukuk Kulübü”, son zamanlarda yaşanan toplumsal olaylardaki polisin orantısız şiddeti, hukuk dışı gözaltılar ve delil karartılmalarına karşı bir konferans düzenledi. Düzenlenen kon
Metin Feyzioğlu, yurtta barış dünyada barış ilkesinin pasif bir dış politika ilkesi demek olmadığına değinerek, “Yurtta barış olması için hukuki güvenlik ve eşit yurttaşlık olması gerekir. Şimdiye kadar etnik, mezhepsel, kılık kıyafet sorunları çoktan bitmiş olmalıydı. Cumhuriyet tarihimizin en büyük devrimi yurtta barış dünyada barış politikasıdır. Bu sayede 90 yıldır komşularımızla savaş olmamıştır’’ ifadelerine yer verdi.
“Hepimiz Aynı Gemideyiz”
‘Orta doğu ve Türkiye’nin üzerinde durduğu iki büyük fay hattının mezhepçilik ve etnik ayrımcılık olduğuna da dikkat çeken Feyzioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhuriyet tarihimizin en büyük tehdidi bu iki fay hattından yararlanmaya çalışan emperyalist güçlerdir. Farklı olduğumuz için güzeliz. Hepimiz aynı gemideyiz ve gemi su alırsa hangi partiden olduğumuza bakılmaksızın hepimiz batarız.’’
“Siyasetçi tipleri değişmeli”
Feyzioğlu, siyasetçilerin makamlarının halkla hizmet etmekten daha önemli bir hal almasını da eleştirerek şu sözlerle konuşmasını bitirdi: ‘’Sosyal devlet olmak devletin lütfu değil ödevidir. Hizmet etmeyi lütuf sayan, protokolleri kapmak için birbiriyle yarışan, karşısındakinin elini sıkmayı karşısındakini onurlandırmak sayan siyasetçi tiplerinin değişmesi gerekir.’’
Genç Hukukçular Sessiz Kalmayacak
Feyzioğlu’ndan sonra kısa bir konuşma yapan Halkçı Hukuk Kulübü sözcüsü, hukukun siyasallaşması ve hukukun objektiflikten uzaklaşmasına karşı, genç hukukçular olarak sessiz kalmayacaklarını ve konuk hukukçu söyleşileriyle kendilerini geliştireceklerini belirtti.
Haber - Foto: Şahin Uzunşimşek
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.