İTÜ Makine Fakültesi'nde görevli Doç.Dr. Emin Faruk Keçeci ve birlikte çalıştığı 25 öğrenci yaklaşık 10 yıllık projeyi hayata geçirdi. Keçeci ve ekibi tarafından yürütülen çalışma meyvelerini verdi ve öğrencilerin de katkısıyla proje kapsamında ilk ürünler ortaya çıktı. 

Deprem, sel, ya da benzeri bir afet sonrası enkaz alanında rahatlıkla ilerleyebilecek, topladığı verileri kullanıcısına iletebilecek ve en önemlisi hafif ve taşınabilir olan robot, ekibin ilk ürünü oldu. Üzerinde çalışılan modeli geliştirmeyi ve uygulamalı olarak kullanmayı başaran proje çalışanları, gerçek olaylarda kullanılacak aşamada olmasa bile bu alanda çalışabilecek robotik teknolojiyi üretmeyi başardı. 

Yaklaşık 5 kilo ağırlığındaki robot, ileri, geri ve sağa sola hareket edebilme özellikleriyle enkaz altında çalışabilme özelliğine sahip. Bunan yanında enkazda canlı bulunup bulunmadığı gibi bilgileri de kullanıcısına ulaştırabilme özelliğine sahip robot projesi aynı zamanda TUBİTAK tarafından da destekleniyor. 

Robotun geliştirilerek diğer robotlarla koordineli olarak çalışır hale getirilmesi için bilimadamları çalışmalarını sürdürüyor. 

Keçeci ve ekibinin ortaya koyduğu diğer robot ise özellikle sınır güvenliğinin sağlanmasına yönelik bir proje. Türkiye'nin Güneydoğu bölgesinde de kullanılabilecek robot teknolojisi ile sınır güvenliğinin askerler tarafından değil, bu robotlar sayesinde sağlanabileceği hesaplanmış. Proje, her türlü zemin ve hava koşulunda çalışabilecek ve özel bir palet sistemi ile hareket eden robot teknolojisine sahip. 

Askerlerin insani nedenlerle karşılaşabilecekleri eksiklikleri mekanik imkanlarla telafi amacını güden robot teknolojisi ile açık arazide belli hız ve sürede çalışan bu robotlar güvenlik hizmeti verebilecek. Robotların üzerine monte edilecek aparatlarla aynı zamanda mayın temizliğinde de kullanılabilecekleri belirtildi. İki proje de şimdiden asker ve polis uzmanlarının dikkatini çekti. 

EKİPTE 25 KİŞİ VAR 

Proje koordinatörü Doç. Dr. Keçeci, çalışmanın yaklaşık 10 yıllık bir süreyi kapsadığını belirterek, zamanında bu projeye katkı sağlayan pek çok öğrencinin şu anda Türkiye'deki önde gelen teknoloiji şirketlerinde çalıştığını belirtti. Projenin yaklaşık 25 kişilik bir ekibin ürünü olduğunu belirten Keçeci, amaçlarının taşınabilir, hafif ve her türlü zemin ve hava şartlarında istenilen hizmeti sağlayabilecek robotik teknolojiyi üretmek olduğunu dile getirdi. 

Türkiye'nin bu konuda yerli üretime sahip olmadığının da altını çizen Keçeci, "Ülkemizin gerçekten bu teknolojiye ihtiyacı vardı. Bu teknolojinin Türkiye'de üretilmiş olması aslında çok önemli. Robotları yurt dışından satın alabiliriz ama bunlar bozulduğunda ya da yedek parça gerektiğinde bunu sağlamak çok büyük problem. Burada ise herhangi bir parçası bozulduğunda ise biz ne yapacağımızı biliyoruz. Aslında biz ürüne teknolojiye ve bilgiye sahip oluyoruz burada." dedi. 

Projenin ileri bölümlerinde robotların birlikte takım halinde çalışabilir olmalarının önem kazanacağını anlatan Keçeci, üretilen teknolojinin başka projelerde de kullanılmasının önünün açılacağını belirtti.