Japon rüzgarı Osmanlı Sarayı'nda

Japon rüzgarı Osmanlı Sarayı'nda

Sultan 2.Abdülhamit döneminde Japonya'ya gönderilen ve dönüşü sırasında batarak yüzlerce denizcinin ölümüne neden olan Ertuğrul Fırkateyni faciası, Dolmabahçe Sarayı'nda açılan bir sergi ile yeniden gündeme geldi.


'Osmanlı Sarayı'nda Japon Rüzgarı' isimli sergide, facianın ardından gelişen ikili ilişkiler sonucu başlatılan kültürel alışveriş ile ortaya çıkan eserler sergileniyor. Serginin açılışını yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Avrupa Birliği (AB) yolundaki Türkiye'nin Japonya'ya örnek alabileceğini ve Japonya'nın AB üyesi olmamasına rağmen hiç bir Batı Avrupa ülkesinden geride olmadığını ifade etti.

Dolmabahçe'deki Milli Saraylar Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde açılan ve bir ay süreyle gezilebilecek olan serginin açılışına Çiçek'in yanı sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Keiji Fukuda ve davetliler katıldı. Açılışı yapan Çiçek, Osmanlı ile Japonya ilişkileri için Ertuğrul Fırkateyni faciasının önemli bir yeri olduğunu belirtti. İlişkilerin yüz yıldan bu yana geliştiğini ve derinlik kazandığını belirten Çiçek, yüzlerce denizcinin hayatını kaybettiği Ertuğrul Fırkateyni faciasının bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

Çiçek'in üzerinde durduğu önemli bir konu Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik süreci ile ilgili değerlendirme oldu. AB'ye üye olamama durumunda dünyanın sonunun gelmeyeceğini japonya örneği ile açıklayan Çiçek, "Biz ne kadar Avrupa ile bütünleşmeye çalışırsak çalışalım, öbür tarafta da farklı bir dünyanın bulunduğunu, tek iyiliklerin, tek değerlerin, tek doğruların batı olmadığını bilmemiz lazım. Biz AB'ye girmek istiyoruz ama giremediğim takdirde de bu dünyanın sonu değil. Japonya AB üyesi değil ama hiç bir Batı Avrupa ülkesinden de geri değil. Hem ekonomik büyüklük, hem çağdaşlaşma, hem bilim sanattaki gelişme itibariyle... Onun için Japonya ile ilişkilerimiz ne kadar gelişirse ufkumuzun da o kadar açılacağının bilinmesi lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Açılışını Çiçek'in yaptığı sergide Abdülhamit dönemine ait devletlerin hediyeleşmesi ya da satın alınarak saray envanterine giren mobilya, vazo, çay takımı gibi eserler yer alıyor. Milli Saraylar uzmanları ile Boğaziçi Üniversitesi uzmanlarının girişimiyle hayata geçirilen serginin bir ay süreyle açık kalacağı belirtildi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.