Kağıthane’de 4 Şubat günü polise başvuran E. T., Samsun Terme’den misafirliğe gelen annesi Fatma Top’un kaybolduğu müracaatında bulundu. E.T.’nin müracaatı üzerine çalışma başlatan polis, kayıp Fatma Top’un evden çıktığı andan itibaren gittiği güzergahtaki güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Kamera kayıtlarında Kağıthane sokaklarında yalnız yürüdüğü görülen Fatma Top’un 4. Levent Metro İstasyonu’nda dünürü Mehmet T. (56) ile birlikte görüldü. Çiftin en son Hacıosman Metro İstasyonu’ndan asansöre binerek dışarı çıktıkları tespit edildi.

Gözaltına alınıp Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Büro Amirliği’nde sorgulanan Mehmet T., Fatma Top’un kaybolmasıyla bir ilgisinin olmadığını belirtti. Ancak, görüntülerin ortaya çıkarılması üzerine Mehmet T., cinayeti itiraf etti.

Olay günü, Sarıyer Uskumru Köyü’ndeki arı çiftliğine birlikte gittiklerini aktaran Mehmet T., “O gün metro istasyonunda buluştuk. Birlikte çiftliğe gittik. Oradayken aramızda bir tartışma çıktı. Bunun üzerine onu yumrukladım. Yere düşünce kafasını çarparak öldü. Nefes almadığını görünce cesedini çuvala koydum. Sonra bir bidona yerleştirdim. Ardından taş koyduğum bidonu gölete attım.” dedi.

Mehmet T.’nin ifadeleri üzerine deniz polisi Sarıyer'deki arı çiftliği içinde yapay gölet de arama yaptı. Fatma Top'un cesedi bidona konmuş halde bulundu.

Mehmet T.’nin, “Cinayetin ardından Fatma Top’un cep telefonundan arkadaşım F.Ö.’ye oğlunu arattırdım. Cinayetten haberi olmayan arkadaşım F .Ö. şaka yapacağım ricam üzerine Fatma Top’un oğlu Süleyman’a annesinin kaza yaptığını söyledi. Bununla olayı başka yöne çekip zaman kazanmayı düşündüm.” ifadeleri üzerine Top’un yakınlarına telefon açan F. Ö. de gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından Mehmet T. ile F. Ö. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.