Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’den erken seçim çağrısı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Merkezi'nde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaret etti. İkili görüşmenin ardından yaptıkları ortak basın toplantısında erken seçim çağrısında bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i İYİ Parti Genel Merkezi'nde ziyaret etti. Görüşme sonrası ortak basın toplantısında konuşan Akşener, “Biz seçim istiyoruz. Türkiye bu halde gidemez. Liyakat, şeffaflık yok. Tek kişinin iki dudağı arasında bir Türkiye var. Kodamanlara aktarılan paralar, fakirin ölüme terk edildiği bir Türkiye ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu ise, “Diyecekler ki Türkiye'yi yönetemiyoruz, Türkiye'yi yönetmek için halkın hakemliğine başvurmak lazım demokrasilerde kural budur. Halktan korkmamak lazım. Halkın hakemliğine başvurmak kadar değerli bir şey yoktur. Vatandaş memnunsa zaten sizi yine iktidara getirir” dedi.
“KÜÇÜK ORTAK BÜYÜK ORTAĞI ESİR ALMIŞ”
Türkiye'nin yönetilemediğini ve savrulduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: , Uzun süredir Türkiye yönetilmiyor zaten, Türkiye savruluyor. Yönetim olabilmesi için devlette liyakat olması lazım, sorunların sağlıklı tespit edilmesi lazım.
* Rejim değiştikten sonra sorunlar sağlıklı saptanabiliyor mu? Saptanamıyor. Sorunlar büyüyor ve derinleşiyor. Ak Parti içinde iyi niyetle çözüm üretmek isteyenler var ama küçük ortak büyük ortağı esir almış.
* Ne Bülent Arınç ne de bir başkası düşüncelerini özgürce ifade edemiyor. Çünkü ifade ettiği zaman küçük ortak tarafından tehdit ediliyor.
* Ak Parti gibi Türkiye’yi tek başına 18 yıl yöneten bir partinin küçük partinin tutsağı haline gelmesi Türkiye’nin yönetilmediğini gösteriyor. Türkiye savruluyor, hepimiz bunu görüyoruz.
“İLK DEFA BİR SİYASETÇİNİN TEHDİT EDİLMESİNE SAHİP ÇIKILDI”
Kılıçdaroğlu'nun organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Alaattin Çakıcı tarafından tehdit edilmesinin, milli iradeye karşı yapılan bir saldırı olduğunu belirten Akşener, şöyle konuştu:
* Ben Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin birbirlerine dolaylı yönden laf çarptırmasına dikkat çekmiştim. Sayın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül adalet reformundan bahsetmişti. Sayın Erdoğan, bu reform isteğine ekonomiyi de katarak destek vermişti.
* Sonra ana muhalefetin sayın lideri Kılıçdaroğlu tehdit edildi. Bu tehdit, milli iradeye yapılmış bir tehditti. Hepimiz kınadık, doğrusu da bu. Fakat ilginç olanı, ekonomide, adalette reform yapılacağı, iddia edildi, böyle bir yolculuk başlayacağı söylendi.
* Sonrasında sayın Kılıçdaroğlu hapisten şartlı tahliye olmuş biri kişi tarafından tehdit edildi. Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı tarafından bu tehdit sahiplenildi. Bu Türk siyaset tarihinde siyasi partiler döneminde ilk defa olan bir şey.
* Biz hepimiz siyasiler olarak tehdit edildik zamanında ama ilk defa bir siyasetçi tehdidin sahibinin yanında durdu.
* O zaman şunu söylemiştim: Evet, tehdit sayın Kılıçdaroğlu’na. En şiddetli bir şekilde kınadığımız, milli iradeye yapılmış bir tavır, saldırı, davranış. Buna yönelik Ak Parti Genel Başkanı ve Ak Parti yöneticileri ne yapacaklar?
* Sonra sayın Arınç bir konuşma yaptı, sayın Cemil Çiçek telefonla katıldı. Bir makas değişikliği gerekiyorsa sayın Bahçeli ve Sayın Perinçek ne yapacaklar? Bu konuşmadan sonra Sayın Arınç İstifa etmek zorunda kaldı.”
“BAHÇELİ VE ONUN ARKADAŞLARINI PIŞPIŞLAMA DÖNEMİ”
Akşener, ziyarette bulunduğu esnafın durumunun kötü olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
* Erdoğan’ın tavrı, Sayın Arınç gibi üzerinden bazı sözleri söyletmesi, balon uçurur. Küçük ortağın sözleri sonrası Sayın Arınç’ı tahkir eden bir konuşma yapmak zorunda kaldı.
* Dolmabahçe Mutabakatı’ndan bir araya geldiniz, o siyasiler o masaya oturabilir mi? Sonra ölçüldü, Sayın Erdoğan elini yıkadı çıktı. Sonra o kişiler gitti.
* Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemini Sayın Erdoğan çok istedi. Geldi, oldu ama kazın ayağının öyle olmadığı anlaşıldı. Sayın Bahçeli ‘hadi seçime gidiyoruz’ dediği zaman bunu da Sayın Erdoğan’ın bunu göze alması mümkün görünmüyor. Bugün durumları kötü, yarın daha da kötü olacak.
* 20 Ocak 2020’den beri esnaf geziyorum. Gördüğüm manzara vahim. İnsanlar aç, insanlar siftah yapmadan dükkan kapatıyor. Kredilerin ödeme zamanı. Yolun sonunu görünüyor.
* Artık Sayın Erdoğan’ın çevresindeki seçim isteyecekleri durumunda olan Sayın Bahçeli ve onun arkadaşlarını pışpışlama dönemi.
“SEÇİM İSTİYORUZ”
Akşener, “Biz seçim istiyoruz. Türkiye bu halde gidemez. Liyakat, şeffaflık yok. Tek kişinin iki dudağı arasında bir Türkiye var. Kodamanlara aktarılan paralar, fakirin ölüme terk edildiği bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Hak, hukuk, demokrasi, adalet yok. Bizim Meclis’teki sayımız bunu getirmeye yetmiyor. Sayın Bahçeli seçim isterse yandı gülüm keten helva arkadaşlar açısından diye görüyorum” diye konuştu.
“HALKTAN KORKMAMAK LAZIM”
Kılıçdaroğlu'da Akşener'in seçim çağrısına katıldığını ifade ederek şunları kaydetti:
* Geçen her gün toplumun üzerindeki maliyet artıyor. Geçen her gün Türkiye'nin hem kendi içinde hem de uluslararası alanda zafiyet yaşadığı gerçektir.
* Türkiye’de demokrasinin yeşermesi, hukukun üstünlüğü kavramının dokularımıza işlemesi lazım. Bunu yolu bellidir. Diyecekler ki Türkiye'yi yönetemiyoruz, Türkiye'yi yönetmek için halkın hakemliğine başvurmak lazım demokrasilerde kural budur.
* Halktan korkmamak lazım. Halkın hakemliğine başvurmak kadar değerli bir şey yoktur. Vatandaş memnunsa zaten sizi yine iktidara getirir. Demokrasilerde bundan korkmamak lazım.
KILIÇDAROĞLU: ANAYASA ÇALIŞMASI YAPILMADI
CHP, İYİ Parti, HDP ve SP'nin Anayasa hazırladığına yönelik iddilara ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu şunları dile getirdi:
* Biz bir anayasa çalışması yapmadık ki, nerede anayasa taslağı çıkarın gösterin. 4 parti bir geldik Millet İttifakı. Biz varız, İYİ Parti var, Saadet Partisi var, Demokrat Parti var. Demişiz zaten güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyoruz diye.
* E nasıl olacak bu? Anayasa değişikliği ile olacak. Konuşuyoruz güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili. Gelecek Partisi’nin sayın genel başkanı geldi, güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili çalışmasını verdi.
* Neden bu işleniyor? Acaba CHP diğer partiler HDP ile çalışıyor mu diye bir algıyı kendi medyalarıyla aracılığıyla yaratmaya çalışıyorlar.
* Uzlaşma komisyonu kuruldu. O komisyonunda AK Parti de vardı, HDP de vardı. Neden o zaman demediler HDP niye komisyonda vardı diye? Çünkü talimat öyle alınmadı da onun için.
* Her siyasi partinin parlamentoda temsilcisi var. HDP'li başkanvekili Meclis'te oturumu yönetiyor. Söz verdiğinde konuşuyorsun. Neden onu eleştirmiyorsun? Onu da eleştirin deyin ki, nasıl olur da HDP TBMM'yi yönetir?
* Bu ülkede demokrasiyi ve insan haklarını getirmeliyiz. Siyasi partileri eleştiririz ama siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu kısır döngüyü aşmamız gerekiyor.
AKŞENER: AN İTİBARİYLE BU KONUYU KAPATIYORUM
Meral Akşener ise CHP, İYİ Parti, HDP ve SP'nin Anayasa hazırladığına yönelik iddilaraın gündemi değiştirmek için ortaya atıldığını söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
* At izi it izine karıştı sözü var. Her şeyin farkındayım. Damat gitti, Arınç söz söyledi tartışılmıyor. Bunlar olurken olmayan konuyu sündüre sündüre konuşulmasını anlıyorum.
* Ayıp olan şu; bu tür yalan tartışmalarla esnafın, işsiz gençlerin, tencere kaynatamayan kadınların karşısında bunlara uzun cevaplar vermek bizim ayıbımız.
* Bu konuyu kapatıyorum. Bir daha bana ya da partimden herhangi arkadaşımıza bu yönde sorulan sorulara cevap vermeyeceğim.
* Kodamanlara para yağdırmak yerine bu ülkenin gariban çocuklarına bilgisayar dağıtmalıydı bu iktidar. Bunları tartışmak o insanlara hakaret diye düşünüyorum.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.