Kızlarını DHKP-C'ye kaptıran annenin gözyaşları: Kızımı onlara vermem

Kızlarını DHKP-C'ye kaptıran annenin gözyaşları: Kızımı onlara vermem

Yaklaşık bir hafta önce terör örgütü DHKP-C'ye yönelik operasyonda gözaltına alından D.Y'nin ailesi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek ifade verdi

   Örgüt ile ilgili suç duyurusunda bulunacağını belirten baba Hüseyin Yücel, kızının kandırılarak örgüt militanı haline getirildiğini söyledi. Anne Yasemin Yücel, ise gözyaşları arasında, "Kızımı vermem onlara. Kızımı almadan gitmem buradan." diyerek feryat etti.

   İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gelerek ifade veren Hüseyin Yücel, emniyet çıkışında çarpıcı açıklamalar yaptı. Konuşmalarının diğer ailelere örnek olmasını isteyen Yücel, çok zor koşullarda çocuklarını okuttuğunu ancak, üniversitedeki kızının geldiği noktada tutuklanarak cezaevine gönderildiğini açıkladı. Yücel şöyle dedi: "Benim kızımın ne için tutuklandığını bile bilmiyorum. Benim çocuğum İstanbul Üniversitesi'nde 3. sınıf öğrencisiydi. Kızımı bir şekilde kandırdılar... Benim getirdiğim avukatları bırakmadılar. Çocuğuma ifade verdirmediler. Çocuğum tutuklanmak zorunda kaldı. Benim çocuğum suçsuzdur. Biz zannediyoruz ki bu çocukları yemeden , içmeden, giymeden, hiç bir sosyal hayat yaşamadan okutuyoruz, okullara gönderiyoruz. Zannetmeyin ki bizim çocuklarımız buralarda okuyor. Bunlar bizim çocuklarımızı okutmamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bizim bunların hiç birinden haberimiz yok. " ifadesini kullandı.

   Açıklamasında özeleştiri de yapan acılı baba Hüseyin Yücel, "Ailelere sesleniyorum, hiç yanlış anmasınlar. Gelen çocuklarımızı kurtaralım. Biz geç kalmış olabiliriz. Oradaki çocuklar bizimdir ve hepsi de suçsuzdur onların. Onları oraya gönderenler, ifade verdirmeyenler suçludur. Biz de s uçluyuz. Takip etmediğimiz için suçluyuz. İlgilenmediğimiz için suçluyuz. Tamam biz bu çocuğu gönderdik. Okur gelir diye düşündüğümüz için suçluyuz. Bizim hükümetimiz bu işlere el atsın." dedi.

   Emniyet önünde basın mensuplarına gözyaşları arasında konuşan Yücel, kendi çocuklarının örgütçü olabilecek kapasitede olmadığını belirterek, çocuklarını kandıranların kendilerini, 'özgürlükçü, devrimci, vatancı' olarak tanımladığını belirtti. Ancak tepkisini sürdüren baba Yücel, "bunların ne devrimcilikle, ne özgürlükle ne vatancılıkla ilgileri yoktur. Bunlar bizim gibi ailelerin çocuklarını sömürüp bedavadan geçinen ahlaksız insanlardır. Dün ben bunu gözlerimle gördüm. Bunların başlarında duruyorlar, vatana karşı gelin, devlete karşı gelin, emek isteyin diyorlar. Neyin emeğini istiyorlar, çalışmadınız ki emeği istiyorsunuz. Çalışın, kimden istiyorsanız ondan isteyen. Böyle devrimcilik olmaz. Böyle hiç bir şey olmaz. Ben ilkokul mezunuyum. Ben yemedim içmedim iki çocuğumu okuttum. Ben çocuğumun militan olmasını istemiyorum, ben çocuğumu kurtarmak için buradayım." şeklinde konuştu..

   Kızının pişman olduğunu ve bunu dile getirdiğini de söyleyen Yücel, "Bu şekilde ifade vereceksiniz, bu şekilde davranacaksınız, yemeyin, içmeyin dediler kızımıza. Devlet kim? biziz. Bizim ekmeğimizi yiyor bu çocuklar. Suçlu konumuna düşsün, oralarda biz bunları yetiştirelim diye ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. Bizim yapabilecek başka bir şeyimiz yok. Bizim gücümüz fazlasına yetmez. " diyerek tepki gösterdi.

   Anne Yasemin Yücel de, gözyaşları arasında yaptığı konuşmada kızını geri istediğini ve almadan geri gitmeyeceğini söyledi. Anne Yücel, "Kızımı vermem ben onlara, kızımı istiyorum. Kızımı dün gördüm. 'Almadan gitmeyeceğim seni' dedim. Kızım okumak istediğini bana söyledi. Diplomamı sana getireceğim dedi bana." ifadelerini kullanıp gözyaşı döktü.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.