Halk arasında 'korsan taksi' olarak bilinen araçların resmi olarak çalışabilmesi için harekete geçen bazı sürücüler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne başvurdu. Alternatif Ulaşımcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezaettin Yaşar, 3,5 milyon kayıtlı müşterileri bulunduğunu ve bunun karşılığında eleştiri aldıklarını belirtti. Yaşar, "Sen bana bir lira bile yatırmamışsın, ben 250 bin kişiyi doyurmuşum ve ben korsanım öyle mi? Herkes aklını başına alacak. Bir milyon ıslak imza ile Ankara'ya yürüyüşe başlayacağız." dedi. 

Edirnekapı'daki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü'ne gelen dernek üyesi sürücüler, ellerindeki 250 dilekçeyi ilgili müdürlüğe teslim etti. İstanbul'un farklı bölgelerinde bulunan sürücülerin bir araya gelme sebebi bilinen adıyla 'korsan' olarak çağrılmaktan kurtulmak. Bu amaçla resmi çalışma statüsü kazanmak için Büyükşehir Belediyesi'ne bireysel çalışma ruhsatı dilekçelerini veren sürücüler adına Alternatif Ulaşımcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezaettin Yaşar açıklama yaptı. 

Resmi olarak bu işi yapmak için hukuki yolları başlattıklarını ve gerekirse 1 milyon ıslak imza ile Ankara'ya yürüyeceklerini belirten Yaşar, kendilerine kulak verilmesini istedi. Toplu taşıma sektöründeki tekelleşmeyi kırmak istediklerini anlatan Yaşar, bu kapsamda sadece İstanbul'da 250 bin kişinin ekmeği, 3,5 milyon müşterinin de haklarının korunması için bu girişimi yaptıklarını dile getirdi. Türkiye genelinde 48 ilde de benzer bir çalışmayı yürüteceklerini anlatan Yaşar, "Bu hukuk mücadelesini başlatarak Allah nasip ederse 1 milyon ıslak imza ile Ankara'ya yürüyüşe başlayacağız." dedi.

'NE DEMEK KORSAN? KİM KİMİN NESİNİ ÇALMIŞ?' 

Korsan olarak adlandırılmaya büyük tepki gösterdiklerini söyleyen Yaşar, "Çıksınlar televizyonlara siyasetçiler bilim adamları oturalım masanın etrafına konuşalım. Kimin korsan olduğunu görelim. Kim kimin neyini çalmış. Benim 3,5 milyon müşterim var. Senin neyin var? Neyin korsanı? Biz bir istihdam alanı oluşturduk. Biz madalya bekliyoruz Maliye'den. Biz bunu hak ettik. Sen bana bir lira yatırmamışsın, ben 250 bin kişiyi doyurmuşum ve ben korsanım. Senin korsan dediğin şey 17 küsür bin taksi ve bunların kaç tane şoförü var. Bunların kaç tanesi İstanbul'da oturuyor? Bunlara bakmak lazım. Biz o kadar büyüğüz ki eğer siyasi parti kurarsak Meclis'e gireriz." ifadelerini kullandı. 

'İSTANBUL'DAKİ 18 BİN PLAKANIN 2 -3 BİNİNİN SAHİBİ VAR' 

Herkesin kendilerini dinlemek zorunda olduğunu savunan Yaşar, çözüm olacağını ve kendilerinin de bu çözümün bir tarafı olacağını öne sürdü. Dünyada bütün sektörlerde serbest rekabet imkanları varken Türkiye'de toplu ulaşım sektörünün bundan farklı olduğunu söyleyen Yaşar, ilginç bir tespitte de bulundu. Yaşar, "İstanbul'daki 18 bin plakanın 2-3 bin tane sahibi var ve bunlar İstanbul'da değiller. Bu plakaları elde etmenin şartı da tek geçiminin taksi şoförlüğü olması gerekiyor. 75 yaşındaki ninenin ticari taksisi var. Böyle bir şey olamaz." ifadesini kullandı. 

250 dilekçe ile bugün başvuruda bulunduklarını söyleyen Yaşar, Başbakan Erdoğan'ın da bu konuyla ilgili kandırıldığını düşündüğünü ifade etti. Sarı taksi sisteminden farklı olarak bireysel çalışma ruhsatı, durak işletmeciliği ve dernek sorumluluğu ile ilgili dilekçe sunduklarını belirten Yaşar, "Başbakan'ın bu konuda kandırıldığını düşünüyorum ve hayatın gerçekten böyle olmadığını biliyorum. Bunun için de önümüzdeki günlerde bir Ankara yürüyüşümüz olacak. Kendisiyle de görüşmeyi çok istiyoruz." dedi. 

Diğer sürücüler de vergilerini vererek çalışmak istediklerini belirterek, polisin kestiği cezalar yüzünden mağdur duruma düştüklerini söyledi. Sürücüler, gerekirse sarı taksilerin 2 katı kadar bile vergi vermeye hazır olduklarını anlattı.