Masum Türker, gazetecilerin soruları üzerine gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Masum Türker, İmralı sürecine ilişkin bir soru üzerine DSP’nin net bir duruş sergilediğini belirterek şunları söyledi:
            “Biz barış olacaksa barışı kim gerçekleştirirse destekleriz. Memnun oluruz. Ancak şartlarımız var. Bu ülkenin üniter yapısından dil birliğinden asla taviz verilemez. Herhangi bir şekilde, demokratik özerklik, eyalet sistemi veya yerel yönetimlere yetki verip demokratik bağımsızlık bölgesi yaratılmasına izin verilmemelidir.  Bu tavizlerden birinin verilmesi bu ülkenin birliği ve beraberliğini ve bütünlüğünü bozar.”

   Masum Türker, DSP’nin büyümesini istemeyen güçler olduğunu belirterek  "Dış mihraklar çok. Bunların içinde en fazla olanı uluslararası mihraklardır. Bunlar geçmişte TÜSİAD’ı buldular, sol düşünceye karşı kullandılar. Rahmetli Bülent Ecevit döneminde iç işbirlikçiler buldular ve hep bizim düşünceye karşı oldular” diye konuştu.Türkiye’de sol oy potansiyelinin yüzde 30 değil yüzde 80 olduğunu vurgulayan Masum Türker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu yüzde 80 oya talibiz. Bu nedenle önümüzdeki seçimlere DSP olarak katılacağız ve hedefimiz bu yüzde 80 oyu almak olacak. Biz sadece İstanbul’a aday göstermeyeceğiz. Türkiye’nin her yerinde aday göstereceğiz. Kimse ile iş birliği yapmayacağız, tek başımıza seçime gireceğiz.  Geçmişte işbirliği girişimlerinin olumlu sonuç vermediği görüldü. Bizim medyada yer almamamızın medyada önümüzün tıkanmasının en önemli nedenlerinden birisi CHP ve CHP’den yana olan entelektüellerdir.’’

   Masum Türker, konuşmaların ardından partiye yeni katılan üyelere DSP rozeti taktı, katılımcıları kutlayarak onlara başarılar diledi.