MEB'in Acemiliğinden Öğretmenler Tayin İsteyemiyor

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) acemi olduğunu iddia ederek bu yüzden öğretmenlerin tayin isteyemediklerini belirtti.

Yazılı açıklama yapan Bostan, "İller arası tayinler önümüzdeki günlerde yapılacak. Başvurular başladı, ancak iller arası tayin isteyen pek çok öğretmen sisteme girdiğinde tayin istediği ilde kendi normunun açık olmadığını gördü. Bilhassa sınıf öğretmenlerine 7 ilde açık görülüyor bu iller: Bitlis, Hakkari, Iğdır, Kastamonu, Şanlı Urfa, Şırnak ve Tekirdağ illeridir. Bu illerde de son derece yetersiz boş norm ilan edilmiş durumdadır. Bilişim öğretmenliği gibi branşlarda da sıkıntı yaşanmaktadır. Mesela Ankara'da, kökeni teknik öğretmen olan bilgisayar öğretmenlerine 6 okul açılmışken, diğer bilişim öğretmenlerine bir tek boş kadro bulunmamaktadır" dedi.

4+4+4 sistemi sebebiyle pek çok öğretmenin norm kadro fazlası göründüğünü belirten Bostan, sınıf öğretmenlerinde yukarıdaki 7 il dışında açık norm görünmemesi, 4+4+4 sistemi sebebiyle pek çok öğretmenin norm kadro fazlası görünmesidir. Bilindiği gibi, MEB, bir branşta norm kadro fazlası öğretmen varsa, o ile yer değiştirmeyi kapalı tutmaktadır.

4+4+4 sistemi tartışılırken Türk Eğitim Sen, birçok sınıf öğretmeninin norm kadro fazlası olacağını söylemiş, ancak bizzat Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer sınıf öğretmenlerinin norm kadro fazlası olmayacağını, hatta daha da ileri giderek 5. Sınıflara sınıf öğretmenlerinin girmeye devam edeceğini açıklamıştı. Bunları söyleyen Ömer Dinçer'i destekleyen, sendikaların varlığını hepimiz biliyoruz. Bu sendikalar bazı illerde 4+4+4 sistemini kanunlaştırdığı için, Hükümete teşekkür eden dövizleri sendika binalarının önüne asmış, sınıf öğretmenlerinin, bir tekinin dahi, norm kadro fazlası olmayacağını iddia etmişlerdi" diye konuştu.

Yetkililerin "Bir tek sınıf öğretmeni norm kadro fazlası olmayacaktır" sözünün arkasında olmaları gerektiğini ifade eden Bostan, "Bu sistemi ihdas edenlerin yüzünden şuanda, pek çok sınıf öğretmeni norm fazlası olmuş, birçok branş öğretmeninin okulu değişmiştir. Norm kadro fazlası sınıf öğretmenlerinin oluşması sebebiyle, bugün yer değiştirmek isteyen sınıf öğretmenleri tayin isteyememektedir. Görüldüğü üzere bu sorun, birbirine bağlı olayların oluşturduğu bir mağduriyettir. Ancak, bu mağduriyetin yaşanmayacağı sözünü veren, başta Bakan Ömer Dinçer ve onun taşeronluğunu yapanlar, "Bir tek sınıf öğretmeni norm kadro fazlası olmayacaktır" sözünün arkasında olmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, yayınladıkları kitapçıklarda, halen, sınıf öğretmenlerinin norm fazlası olmayacağını, bu konuda tedirginlik yaratmaya çalışanlar olduğunu söyleyebilmektedir. Biz, Türk Eğitim Sen olarak, tedirginlik yaratmak için değil, yaşanacak sıkıntıları öngördüğümüz için hem MEB'i hem de bu sözde sendikaları uyardık" dedi.

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan,

"Ömer Dinçer'e şunu söylüyoruz, evet biz tedirginlik yaratmak için bunları söyledik, ama sen söyle bakalım, sınıf öğretmenleri norm kadro fazlası oldu mu, olmadı mı? Bu sebeple, iller arası tayin isteyemeyen kaç sınıf öğretmeninin mağdur olduğunu biliyor musun?

Sayın Ömer Dinçer sözünü tut, norm kadro fazlası olan sınıf öğretmenlerini mağdur etme, onları kendi okullarında tut. İller arası yer değiştirmek isteyen sınıf öğretmenlerine tüm illerde yeni boş kadrolar aç."

Tüm eğitim çalışanlarının yaşadığı sıkıntıların ana sebebi Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu iddia eden Bostan, sözlerini şu şekilde sürdürdü;

"Türk Eğitim Sen olarak, özür grubu tayinlerinde nasıl bir tablo ile karşılaşacağımızdan ciddi endişe duyuyoruz. Eş ve sağlık özründen tayin isteyen öğretmenler de, aynı sayıda, yetersiz, boş kontenjan ile karşı karşıya kalırsa, binlerce aile bir yıl daha ayrı kalmak zorunda kalacaktır. Bu sebeple Ömer Dinçer, il ve ilçe emrine tayin hakkını yeniden açmalıdır. Bugün öğretmenler başta olmak üzere, tüm eğitim çalışanlarının yaşadığı sıkıntıların ana sebebi Milli Eğitim Bakanlığıdır. Bilhassa, acemi İnsan Kaynakları Genel Müdürü, acemi Bakan yaşananların ana sorumlusudur. Ömer Dinçer'i biraz vicdanlı olmaya ve öğretmenleri sahiplenmeye davet ediyoruz. Ömer Dinçer, öğretmenlere acı veren uygulamalarından bir an önce uzaklaşmalıdır. Aksi takdirde ne kendisinin, ne de Milli Eğitim Bakanlığının başarılı olması, Türk Milli Eğitimini geleceğe taşıması mümkün olmayacaktır. Bu kafayla bir yere varmak imkansız görünmektedir."