Mustafa Çalışkan, personelle vedalaştı
Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararıyla Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirilen İstanbul İl Emniyet Müdürü Doç. Mustafa Çalışkan veda konuşması yaptı.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Yerleşkesinde saat 11.00'de gerçekleştirilen veda programına, İstanbul Emniyetindeki şube müdürleri, çeşitli şubelerde görevli polis şefleri, emniyet mensupları ve gazeteciler katıldı.
Yerleşkenin avlusunda düzenlenen veda programında konuşan Mustafa Çalışkan, yaklaşık beş yıl boyunca birlikte görev yaptığı ekibine teşekkür etti, İstanbul'da görev yapmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Çalışkan: "Bu beş yıl boyunca ben mesleğe başladığım zaman bir duam vardı; bu duayı devam ettiriyorum. Hayırlı amir, hayırlı memur istemiştim. Yarabbi çalıştığımız her yerde bize hayırlı amir hayırlı memur ver demiştim. Onu da nasip etti. Ben sizlerle çalışmaktan gerçekten onur duydum, gurur duydum. Sizlerin emekleri sizlerin alın teri, bazı arkadaşlarımızın canı, kanı, kimisinin uzvu, kolu, bacağı, gözü, hepsinin birleşiminden verilen emekten bir netice çıktı. Biz bunu hep beraber başardık."
"Kimse "taraf tuttu" diyemez"
Konuşmasında devletin her zaman 18 yaşında olduğunu anlatan Çalışkan, "Devletin hep adaletli olduğunu, devletin hep güçlü olduğunu hissettirdik. Hiç kimse bize "taraf tuttu" diyemez. Hiç kimse bize adaletsizlik yaptı diyemez. Bilerek hata yaptı da diyemez. Polislik mesleği de çok kolay bir iş değildir. Bunda hepinizin katkısı var. Başladığım tarihte ilk defa bir İstanbul emniyet müdür yardımcısı İstanbul emniyet müdürü olmuştu. Ve ben de hiçbir yerde bir emniyet müdürlüğü yapmadan ilk defa İstanbul gibi bir şehirde emniyet müdürü olmuştum. Bu çok ağır bir işti. Ama Allah'ın yardımı, bizi buraya atayan büyüklerimizin desteği, sizlerin emeğiyle biz bu emaneti çok güzel bir şekilde taşıdık" şeklinde değerlendirme yaptı.
"Deliksiz uyku uyumadım"
İstanbul Emniyet Müdürü olarak atanan Zafer Aktaş'a yarın görevi teslim edeceğini aktaran Çalışkan, "Ve yarın yeni atanacak emniyet müdürümüze mutmain bir şekilde, sevinerek, gülerek, eğlenerek mutlu bir şekilde teslim edeceğiz. Bu süreç Cumhuriyet tarihinin belki en zor beş yılıydı. Bu beş yılda çok şeyler yaşadık. Ben deliksiz uyku uyumadım. Bunu şikayet için söylemiyorum, bunu zaten ben istedim. Müdür arkadaşlar, karakol amiri arkadaşlar, gecenin bir vaktinde iş için aradıklarında ben bir kere bile niçin bu saatte arıyorsun demedim. Hatta onları teşvik ettim. Mutlaka arayın, sabah bilgimiz olduğu zaman geç kalmış olabiliyoruz. Böyle bir gece geçiriyorsunuz, sabah kalktığınızda şu anki rakam 47 bin. Ya bir arkadaşımız trafik kazası geçiriyor, ya bir arkadaşımız sağlık sorunu yaşıyor veya ailesinden birisi sağlık sorunu yaşıyor. Veya emekli bir büyüğümüz, meslektaşımız vefat edebiliyor. Bunların hepsini takip edip, ilgilenmek zorundasınız. Takip etmezseniz kimse size neden takip etmiyorsunuz demez ama bizim yetiştirilme şeklimiz, bizim devlet terbiyemiz, bunların hepsini takip ettirmeyi gerektirdi" dedi.
"71 şehidimizin özel bir yeri var"
Görevde kaldığı süre içindeki operasyonel faaliyetlere de değinen Doç. Dr. Çalışkan, sözlerine şöyle devam etti: "Çok operasyonlar yaptık, çok risk aldık. Bu arada tabii anmadan geçemeyeceğimiz 71 şehidimiz oldu. 71 şehit, Allah hepsine rahmet eylesin. Ülkenin bekasında, teşkilatın başarısında bizlerin burada olmasında o 71 şehidimizin özel bir yeri var. Ben ölene kadar bu 71 şehidimizi kendi ailemden bir parça gibi buna gazilerimiz de dahil gücüm yettiği kadar ilgilenmeye devam edeceğim. Bugün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün geldiği seviye dünya standartlarında gelinen en ön seviyedir. Hem halkla ilişkiler konusu, hem vatandaşa davranış şekli, hem operasyonel kabiliyetleri, hem fikir ve proje üretme açısından ben iddialıyım belki dünyada ilk 3'e giren emniyet teşkilatlarından bir tanesidir. Bununla gurur duyuyorum. 1983'te polis kolejine girdim. 1991'de fiilen kadroya başladım. 37 yıldır bu üniformayı giyiyorum. 29 yıldır da polislik yapıyorum. Kendimi tanıtırken de saçımdan, tırnağıma polis olarak tanıtıyorum. Bu 29 yılda hep ön cephede oldum. Hiç saklanıp geride durmadım. Hep kıt'ada çalıştım. İlk defa meslek hayatım boyunca karargaha çağrıldım. Karargahta görevlendiriliyorum. Şunu biliyorum ki; karargahlar kıtalar içindir. Kıt'aların iyi çalışması için projeler üretirler, fikirler üretirler, destek verirler ve kıtalar o çerçevede daha başarılı olurlar."
2016'daki Beşiktaş saldırısını unutmadı
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polislere yönelik 10 Aralık 2016'da İstanbul'un Beşiktaş ilçesindeki Vodafone Park yakınındaki bombalı saldırı ile ilgili de konuşan Çalışkan, "37 şehidi bir anda verdiğimiz Vodafone Park'ı unutmak mümkün değil. Stadın üstteki bölümüne fırlayan 4-5 arkadaşımızın naaşını oradan indirdiğimiz günü dün gibi hatırlıyorum. Yine Vezneciler'de ve daha başka yerlerde meslek arkadaşlarımızın kolunu, bacağını etraftan topladığımızı hatırlıyorum. Ama bunlar hep devletimiz için, vatanımız için verilen emeklerdi verilen canlardı. Sizlerle yol arkadaşlığı yaptığım, sizlerle meslektaş olduğum için, sizlerle zor şartlarda birlikte çalıştığımız için çok mutlu bir şekilde ayrılıyorum. Ve gözüm arkada kalmıyor. Ciddi işler yapıldı. Yeni gelen müdürümüz çıtayı daha da yükseğe çıkaracak" diye ifade kullandı.
"Biz sizlerle beraber hep haramı helali gözeterek çalıştık"
Birlikte çalışmanın hak oluşturduğunu dile getiren Do. Dr. Çalışkan, "Benimle beraber çalıştınız. Benimle beraber çalışmak hak oluşturuyor, hukuk oluşturuyor. Tabii her polis benim için kıymetli. Fakat benimle birlikte çalışan arkadaşın ayrı bir hakkı var benim üzerimde. Nerede ve hangi konumda olursam olayım bana sadece şu tarihte şurada beraber çalıştık demeniz yeterli. Biz sizlerle beraber hep haramı helali gözeterek çalıştık" diyerek sözlerini noktaladı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.