Obezite hastaları kanser riski taşıyor!
Pankreas kanseri dünya genelinde kansere bağlı ölüm nedenleri dördüncü sırada yer almasına rağmen toplumda çoğunlukla bilinmiyor. Dr. Özdal Ersoy, 13 Kasım Dünya Pankreas Kanseri Günü kapsamında yaptığı açıklamada önemli uyarılarda bulundu
Pankreas kanseri dünya genelinde kansere bağlı ölüm nedenleri dördüncü sırada yer almasına rağmen toplumda çoğunlukla bilinmiyor. Hastalığın sinsice ilerlemesi de kanser tanısında geç kalınmasına neden oluyor. Son yıllarda Steve Jobs, Patrick Swayze ve Luciano Pavarotti gibi dünyaca tanınan ünlülerin bu kanserden yaşamlarını yitirmeleri pankreas kanserine karşı farkındalığın artmasını da beraberinde getirdi.
13 KASIM DÜNYA PANKREAS KANSERİ GÜNÜ
13 Kasım Dünya Pankreas Kanseri Günü kapsamında konuşan Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Özdal Ersoy, “Pankreas kanseri olgularının yüzde 30’unun sigara içimi ile ilişkili olduğu; meyve, sebze ve lifli besin tüketiminin riski azalttığı, et ve yağlı ürünlerin ise riski artırdığı düşünülmektedir. Obezite hastaları yüksek pankreas kanseri riski taşımaktadır.” dedi.
PANKREAS KANSERİNDE ERKEN TANI ZOR
Dr. Özdal Ersoy, pankreas kanserinin dünya genelinde ölüm oranı en yüksek kanserler arasında dördüncü sırada yer aldığını belirterek “Pankreas kanserinin ölüm oranının yüksek olmasının nedenleri; erken tanı zorluğu, hızlı yayılma, radyoterapi ve kemoterapiye iyi cevap vermemesi şeklinde sıralanmaktadır.” dedi. Ersoy ayrıca, her 10 kanser vakasının 8’den fazlasının tanısı 60 yaş ve üzeri hastalarda konulurken, çok nadir de olsa 40 yaş altında da görüldüğünü ifade etti.
SİGARA, ET VE YAĞLI ÜRÜNLER RİSKİ ARTIRIYOR
Dr. Özdal Ersoy bu sinsi hastalığın riskinin özellikle 50 yaşından sonra arttığını belirtirken, 40 yaşın altında da nadir de olsa rastlanılabildiğini söyledi. Pankreas kanseri olgularının yüzde 30’unun sigara içimi ile ilişkili olduğunu ifade eden Dr. Ersoy “Meyve, sebze ve lifli besin tüketiminin riski azalttığı, et ve yağlı ürünlerin ise riski artırdığı düşünülmektedir. Genetik faktörlerin yanı sıra benzin ve metalürjik kokular gibi kimyasalların da pankreas kanseri riskini arttırıyor. Obezite ve diyabet hastalarında da pankreas kanseri görülme sıklığı daha fazla. İnce bağırsak ve ülser kanamalarına yönelik daha önceden geçirilmiş operasyonlar sonrasında da pankres kanseri riski artıyor.” dedi.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Pankreas kanserinin genelde ‘sessiz, sinsi’ kanser olarak bilindiğini çünkü başlangıçta yakınmaların çok belirsiz olduğunu kaydeden Dr. Özdal Ersoy, çok tipik yakınmaların ise genelde kanser ilerleyince ya da yayılınca ortaya çıktığını belirtti. Ersoy: “Bu nedenle erken tanı zordur ve teşhis edildiğinde genelde kanser lenf bezlerine, komşu organlara atlamış olur” dedi. Dr. Ersoy, pankreas kanserinde en sık görülen yakınmalar ve bulguları sıralarken, kişinin bir ya da birden fazla yakınmasının sürekli hale gelmesi durumunda en kısa zamanda hekime başvurması gerektiğini ifade etti. İşte o belirtiler;
• Sarılık: Genellikle ağrısız olur ve safra yolu tıkanıklığı olduğunda görülür. Ciltte kaşıntılar sarılığın ön bulgusu olabilir.
• İştahsızlık: erken doyma hissi, hazımsızlık, tedavilere yanıt vermeyen şişkinlik ve gaz
• Ağız tadının bozulması, gıdalara karşı kötü kokular ve tiksinti hissetme
• Halsizlik, kilo kaybı
• Karnın üst bölgesinde sırta da yayılabilen karın ağrısı (Ağrı öne eğilince kısmen azalır, yemeklerden sonra ağrı artar)
• Sebebi açıklanamamış bel ağrısı
• Yeni ve birden ortaya çıkan diyabet hastalığı
• Depresyon hali
• Yağlı dışkılama (Dışkının rengi açılır, kötü koku olur, dışkı sifonu çekmekle kolayca temizlenmez)
FARKLI TEDAVİ YOLLARI MÜMKÜN
Pankreas kanserinin evresine göre hastaların çeşitli şekillerde tedavi edilmeye çalışıldığını belirten Dr. Özdal Ersoy “Erken evre kanserlerde tümör, deneyimi olan genel cerrahlar tarafından ameliyatla çıkartılabilir. İleri evre tümörlerde ise cerrahi tedaviler uygulanmaz, hastanın semptomlarına yönelik özel ilaç tedavileri, kemoterapi yada radyoterapi seçenekleri hastaya uygulanır. İleri evredeki hastalara ömürlerini bir süre daha uzatabilmek ve ıstırabını azaltmak için tedaviler verilir. Bu hastalara uygulanacak kemoterapi ile birlikte, mevcut sarılığının düzeltilmesi, beslenme desteğinin sağlanması, ağrının azaltılması ve diğer yaşam konforunun düzeltilmesini amaçlayan bazı girişimler de yapılabilir.” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.