Özşan: Vefa'da çalışıyorsanız her zaman kazanacaksınız
Vefa Teknik Direktörü Şeref Özşan, bugüne kadar elde ettikleri başarıları perçinlemek adına şampiyonluğa ulaşmak istediklerini belirterek, ''Bu işi taçlandırmak adına Klasman Grubu şampiyonluğunu arzuluyoruz'' dedi
Vefa Teknik Direktörü Şeref Özşan, bugüne kadar elde ettikleri başarıları perçinlemek adına şampiyonluğa ulaşmak istediklerini belirterek, ''Bu işi taçlandırmak adına Klasman Grubu şampiyonluğunu arzuluyoruz'' dedi.
Süper Amatör Lig ekiplerinden Vefa’nın Teknik Direktörü Şeref Özşan, normal sezonu lider tamamlayarak ilk hedefe ulaşıldığını ve sezon sonu Bölgesel Amatör Lige çıkmak istediklerini söyledi.
1908’de kurulan Vefa Spor Kulübü, Türkiye’nin kurulan dördüncü kulübüdür. Vefa Lisesi gençliğini spora yönlendirmek, böylece bedenen ve ahlaken sağlıklı nesiller olarak yetişmelerini sağlamak amacıyla kurulan Vefa Spor Kulübü şu anda İstanbul Süper Amatör Ligde mücadele ederken, 1.Grupta zorlu bir sezonun ardından şampiyonluğa ulaştılar. Vefa’nın Teknik kadrosu ile geride kalan maçları konuştuk. Yeşil-beyazlı ekibin Teknik Direktörü Şeref Özşan, Yardımcı Antrenörler Necmettin Biçer ile Hüseyin Tosun’un yanı sıra takımın masörü Hasan Bal da söyleşi de yer alırken Teknik Direktör Şeref Özşan geride kalan sezonu değerlendirdi.
"Cuma geldik, Cumartesi maça çıktık"
"6.haftada Esenyurt maçından önce göreve geldik. İlk maçımızda Bağlarbaşı’na mağlup olduk. Cuma geldik, Cumartesi maça çıktık. Ben göreve geldiğimde takım çok önemli bir maçı kaybetmişti, benimle de ilk maçımızı kaybettik. Arkasından hem oyuncular, hem Yönetim hem de bütün hocalar el birliği ile takımı toparladık çok büyük fedakârlık yapıp, 13 maçın 12’sini kazandık ve ligi şampiyon bitirdik. Bizim için zorlu bir sezonun ilk kısmını en iyi şekilde geri bıraktık, şimdi önümüzde çok zorlu 15 maç var" diyen başarılı teknik adam açıklamasında özetle şunları söyledi:
"İlk Hedefimize ulaştık"
"Belki bazı maçlarda istediğimiz performansı ortaya koyamadık. İstediğimiz gibi iyi oynayamadık, ancak genel anlamda iyi bir sezon geçirdiğimizi düşünüyorum. Adım adım üstüne koyarak gittiğimiz, kendimizi geliştirdiğimiz bir sezon oldu. İyi oynayamadığımız maçlardan sonra da çalışmalarımıza devam ettik. Oyuncu grubuma ilk antrenmanda geçe maçta yapılan hataları tek tek anlattım ve bunlardan ders çıkarttık. Diğer maçlarda bu hataları yapmadılar. Ligin sonlarına doğru, göreve geldiğimiz gün kendimize belirlediğimiz olan 'sezonu lider bitirme' hedefini başarmış durumdayız. Ligin sonuna doğru 12 maçlık bir galibiyet serisi yakaladık ve bu seri sayesinde önce zirveye tırmandık, sonra da zirveyi bir daha bırakmadık. Ligi de böylece şampiyon bitirdik. Hedefimiz de buydu zaten"
"Bütün hedefimiz Bölgesel Amatör Lige çıkmak"
Ben aslında başarılara aşina bir teknik adamım, bunları anlatmak istemezdim ancak siz sordunuz, biz de cevap veriyoruz. Haliyle kendimizi anlatmak zorunda kalıyoruz… Ben Bölgesel Amatör Ligde Vefa’nın başına daha önce de geçtiğimde 7 maçın 7’sini de kazanmıştık. Çalıştığımız tüm takımlarda olduğu gibi burada da eksikleri görüyoruz, ona göre hazırlanıyoruz. Ben çalıştığım tüm takımlarda oyuncularla çok iyi diyalog kurdum. Çocuklar bize inanıyor, söylediklerimizi antrenman ve maçta uyguluyorlar. Biz de futbol bilgimizi en iyi şekilde kendilerine aktarıyoruz. Bir teknik adam olarak çalıştığım her Kulüpte imkânları en doğru şekilde kullanırım. Örnek verecek olursak, 2010 yılında 3.Ligde Beylerbeyispor’da 27 tane Amatör futbolcu ile takımı kurduk ve o sezon Denizli Büyükşehir Belediyesi’ne finalde kaybettik. O sezon, 3.Lige göre çok az diyebileceğimiz bir para Kulübümüzün bütçesinden çıktı. 1 sene sonra o takımın hepsi transfer yaptı.
VEFA’DA MUTLU MUSUNUZ, BURADAKİ İMKANLAR SİZİ TATMİN EDİYOR MU?
Vefa’daki ortam beni şöyle tatmin etmiyor. Buradaki imkânların çok daha iyi olması lazım. Bizim yemek yiyecek yerimiz yok, dinlenecek yerimiz yok. Antrenmanları en iyi şekilde yapıyoruz, buna katiyen sözüm olamaz ancak Vefa’da bütün yük Başkanımız Sayın Mesut Gülbaran’ın üzerine binmiş durumda. Vefa Spor Kulübü, Başkan Mesut Gülbaran’ın sayesinde tüm kategorilere katılan, futbolculara günü gününe ödemesini yapan ve doğru işleyen bir Kulüp oldu. Bunda da Yönetim Kurulunun ciddi katkıları var ancak dediğim gibi özelikle Başkanımız çok önemli hizmetler sunuyor Vefa’ya. Hem bizim hem de Alt yapı Hocalarının maaşları tam zamanında ödeniyor. Hiç birimizin ekonomik sıkıntısı yok. Bununla birlikte baktığımız zaten 100 yılı aşkın bir Kulüp olan Vefa’nın maalesef sporcusunu yatıracak yeri yok. Bu nedenle il dışından futbolcu almamaya özen gösteriyoruz.
ÇALIŞTIĞINIZ DİĞER TAKIMLAR İLE VEFA’YI KIYASLAYACAK OLURSAK…
Ben üç tane çınar çalıştırdım: Beylerbeyispor, Anadolu Üsküdar ve Vefa… Üçünün de doğru dürüst tesisi yok diyebiliyoruz. Beylerbeyi’nin diğer ikisine göre biraz daha iyi olabilir. Biz Vefa olarak maddi yönden çok iyiyiz, çünkü Başkanımız her sözünü tutuyor. Vefa aslında şu anda amatör olsa bile Profesyonel bir Kulüp gibi. Bizim Kulüpte da her ay 35 ila 40 bin TL maaş dağılıyor. Altyapı Antrenörleri, A Takım oyuncularına maç başları, Altı Antrenör, Bir Masör, üç Malzemeci ve bir Kulüp Müdürümüz var. Çoğu Profesyonel Kulüpte böyle bir kadro yok. Bu nedenle bizlerin Vefa’daki bizim bütün gayesi, Başkan’ın, Yönetim Kurulunun ve Vefa camiasının bütün beklentisi Vefa’yı ilk etapta Bölgesel Amatör Lige çıkartmak. Biz takımı yukarıya çıkartacağız, ondan sonra bizimle ilgili planları Yönetimle konuşuruz, burada kalın derlerse elbette kalırız çünkü Vefa’lı olmak büyük ayrıcalık. Tabi Vefa’da olmanın zorlukları da var. Başarılı olmak zorundasınız. Burada hataya müsamaha gösterilmez çünkü Başkan’ın her zaman hedefi vardır. Mesut Başkanın felsefesinde ikincilik ve başarısızlık asla yoktur. Vefa’da oynuyorsanız, Vefa’da çalışıyorsanız her zaman kazanacaksınız.
KLASMAN GRUBUNDA VEFA’NIN ŞANSINI NASIL GÖRÜYORSUNUZ? KİMİLERİ, CİDDİ BÜTÇELERLE ÇOK İYİ OYUNCULARI ALDIĞINIZI VE BU KADRONUN BAŞARILI OLMASININ NORMAL OLDUĞUNU DİLE GETİRİYOR!
Transferlerin hepsi de bilerek, izlenerek alınmış oyunculardır. Vefa, iyi oyuncular alıyor ama havadan adam almıyor, izlemeden oyuncu almıyor. Bizim Başkan bile bir takımda çocuk duysun gider 3-4 maçını izler. Ben izliyorum, Hocalarım izliyor. Biz maçımız olmayınca iyi futbolcu bulursak mutlaka takip ederiz çünkü hedefimiz gelecek sezon için de güçlü bir kadro kurmak. Bunlarla birlikte son transferlerde ben zaten beraber çalıştığımız oyuncuları aldım. Eksik yerlerimizi kapatıp, bize faydası olacak oyuncuları transfer ettik. Kaleci konusunda ise çok doğru bir iş yaptık. Bir üst ligin en iyi kalecisini aldık. Böyle bir oyuncuyu kim istemez? İşin aslı, bizim Özgür’den önceki kalecilerimiz genç, tecrübesiz değiller. Ancak 5 maçı üst üste kazanınca anladık ki biz bu işi başaracağız ve Play-Off maçlarını hesap ederek "bu kalecilerle Klasman Grubunda sıkıntı yaşarız" diye hemen takviye yaptık. Yoksa Bilal ve Semih yetenekli kaleciler, Özer de çok iyi bir kaleci… Diğer bölgelerde de böyle oldu. Hocalarımızın izlediği oyuncuları Başkanımıza ilettik ve takımı güçlendirdik. İddia ediyorum gelen oyuncularla mevcut oyuncular müthiş bir ekip olacağız. Ancak bir konuyu atlamamak lazım, sezon başından bu yana bizimle olan oyuncular müthiş performans sergilediler. Bir şeyi kabul ediyorum, evet bizim güçlü bir kadromuz var bunu kabul ediyorum lakin diğer takımlar da güçsüz değiller. Sonuçta Play-Off maçları Çarşamba-Pazar oynanacak, alternatifi bol bir kadro olması lazım. Yaptığımız transferle şu anda için 16 takımın hepsi kadar iddialıyız. Kadro meselesinden söz etmişken ben burada bir Hocama da teşekkür edeceğim; Sezon başı bu takımı kuran ve bana iyi bir takım bırakan Muharrem Yıldırım Hocama sizin vasıtanız ile teşekkür etmek istiyorum.
YEREL FUTBOLDA YAPILAN ANKETTE VEFA’NIN FAVORİ ÇIKMASINI SİZE GERİYOR MU?
Hayır, niye gersin! Vefa zaten o kadar büyük bir camia ki bize karşı oynarken herkeste bir gerginlik var. Sıradan bir maç oynarken bile tüm takımlar bize karşı kendisini göstermek istiyor. Dolayısıyla bu ankete oy verenler futbolu bilen ve takip eden adamlar. Onları yanıltmayacağımızı söylemek istiyorum. Sonuçta Vefa takımı olarak çok çalışıyoruz, Profesyonel takım havasında çalışıyoruz. Vefa’nın zaten genlerinde Profesyonellik var. Biz her gün antrenman yapmak durumundayız. Haftada 2 antrenmanla başarı zor gelir.
ANTRENÖRLÜK KARİYENİZDE ÇOK FAZLA TAKIM YOK GÖREV YAPTIĞINIZ TAKIMLARDA HEP UZUN VADELİ ÇALIŞMIŞSINIZ!
Ben 20 yıllık Antrenörüm ama işin aslı 20 takım çalıştırmadım. Vefa’ya sadece 3 defa gittim geldim. Onun haricinde Türk Hava Yollarına gittim, 4 senelik anlaştık ama Yönetim takımı büyütmek istemedi ve istifa ettiler, 2.yılda ayrıldım. Kağıthane’de çok iyi kadro kurmuştuk ancak Başkan bırakınca finallere zor gittik. Ahmet, Turan ve Bekir gibi arkadaşlar sayesinde 3-4 ayı idare edebildik. Kağıthane bende hüzün bıraktı. Ayazağa’da şampiyon olduk ama Ahmet Başkan bıraktı. Yapacak çok işimiz vardı orada ama nasip olmadı. Ben gittiğim her takımda güzel zaman geçirdim, ayrılsam da maçlarını hep merak ediyorum. Yönetimlerde devamlılık olsa biz Antrenörler çok takım değiştirmeye meraklı adamlar değiliz. Beylerbeyi’nde görev yaparken bütün planlamayı ben yapardım, futbolcunun yiyeceğinden alacağı ücrete kadar ben planlardım ve Yönetime sunardım ama amatör ligde bu mümkün değil çünkü amatör ligde imkanlar çok kısıtlı. Görüyorsunuz takımlar 1 sene başarılı oluyor, diğer sezon küme düşüyorlar. Bir de işin diğer boyutu var; Belediye takımlarına karşı mücadele veriyoruz, bu aslında çok zor çünkü rakibinin belli bir gücü var ancak siz bu büyük güce karşı mücadele veriyorsunuz. Amatör liglerde de var Belediye takımları, bilhassa Bölgesel Ligde. Hadi diyelim ki bizde Mesut Başkan var, filanca takımda şu Başkan var, kendi bütçesinden takımını ayakta tutmaya çalışıyor. Adamlar futbolcuya iş veriyor, kaynak yaratıyor, kalacak yeri var, yemek yiyecek yeri var. Bu güce karşı mücadele verebilir ama hepsi için bunu söylemek çok ama çok zor. İstanbul’da 600 takım var gidin araştırın durumları nasıl?
ALT YAPIDAN GELEN OYUNCULARA A TAKIMDA YETERİNCE ŞANS VERDİĞİNİZİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Bizim alt yapımızda çok kıymetli Hocalarımız var. 4 Hocamız da çok kaliteli. Ancak şunu söylemem gerekir: Genç futbolculara bir takım genel prensiplerin öğretilmesi lazım. Sorunuza cevap verecek olursak, evet ben alt yapıdan gelen gençlere şans verdim. Geçtiğimiz sezon genç takım şampiyon oldu ve Kocasinan Stadında penaltılarla rakibine elendi. Bize bu kadrodan Fatih Taşdelen, Şakir Öz, kaleci Semih Türkoğlu, Faruk Can Saman ile Ramazan Durukan geldi. Yasin Tunçeli de bizim alt yapı oyuncumuz. Faruk Can Saman’a şans verdim, 8 maçta forma giydi. Yasin’in 3 golü var. Fatih 5 maçta forma giydi ve sonra sakatlandı, 4-5 haftadır yok. Ramazan kadroya sürekli girdi. Ben isterim ki gençlere çok daha fazla görev vereyim ama bazen bu mümkün olmuyor. Futbolculuk kabiliyetlerinden değil ama tecrübe açısından eksikleri var. Biz öyle maçlar oynadık ki, takıldığımız an dışarıda kalırdık. Tunaspor, Bağlarbaşı, Kocasinan bizi hep yakından takip etti. Kim ister Play-Off’un dışında kalsın.
BUNUN SEBEBİ ALT YAPILARIN BİR SEZON 15-16 MAÇLA SEZONU BİTİRMESİ OLABİLİR Mİ?
Alt yapılarda ben biraz daha farklı düşünüyorum. Mesela az maç çok maç olmamalı. Oyuncuyu yeteri kadar hazır hale getirememektedir sorun. Biz Vefa olarak şanslıyız çünkü bizde Eren Hoca gibi değerli bir futbol adamı var alt yapının başında. Eren Kadir Sayar çok bilgili bir Antrenör. Sporculuğu dahil 18 yıldır Vefa’ya hizmet ediyor. Çocuğunun adını bile Vefa koyacak kadar bu camiaya sevdalı bir isim. 2010’dan bu yana Vefa’nın alt yapısında 7 şampiyonluk yaşayan değerli bir kadroya sahibiz. Serdar Hoca var, Fırat Hoca var, Şeref Hoca var. Bu kardeşlerimizi ben çok beğeniyorum hepsi birer pırlanta. Gece idmanı da olsa çocukları bir seviyeye çıkartıyorlar. Temel sorun bence sadece maç kazanmaya dayalı oyuncu yetiştirmekten kaynaklanıyor. Oyuncunun gelişmesini sağlayacak planlama yapıldığında oyuncu az maç yapsa da hazır olur.
SON OLARAK HAKEMLERİ KONUŞALIM SİZİNLE, HAKEMLERİ NASIL BULUYORSUNUZ?
Biz bu sezon Hakemlerle çok sorun yaşamadık. Sadece Bağlarbaşı maçında bir sorun yaşadık. Orada da futbolcu kendi arkadaşına bağırıyormuş, ben benim olduğum bölgeye doğru konuşunca bana bağırıyor sandım. Orada bir sorun yaşadık. Benim de ağzımdan yanlış bir kelime çıktı. Üzüldüm buna ama maç sonunda oyuncu ile konuştuk ve birbirimizden özür diledik. Ben bu sene 4-5 tane çok iyi Hakeme denk geldim. İsimlerini bilmiyorum ama genç ve kaliteli Hakemler gördüm. O gün kötü maç yönetenleri de gördük ama iyiler daha fazla. Mesela son Albayrak maçında son atağı yapıyoruz bizim oyuncuya net bir faul yapıldı ama Hakem maçı bitirmeyi tercih etti, ben ağzımı dahi açmadım. Bağlarbaşı maçında bizim aleyhimize bir penaltı verildi mesela kimse inanamadı. Bazı maçlarda sorunla yaşadık ama çok iyi Hakemler de gördüm. Bizim Tophane maçından önceki maçta sahada çok iyi bir Hakem vardı (İstanbul Kastamonu-Feriköy maçı), yine bizim deplasmanda oynadığımız Kocasinan maçından önce sahada müthiş bir Hakem vardı (Bahçelievler Gümüşhane-Ayazağa Esen maçı). İşin özü: Süper Amatör Lig'de bizim oynadığımız maçlarda genel olarak hakemleri başarılı buldum. Maçların kaderlerini etkileyecek ciddi hatalar yapmadılar. İnşallah sezonun sonuna kadar böyle devam ederler.
"Hedeflerimizden geri kalmayacağız"
Deneyimli teknik adam son olarak da "geçtiğimiz sezon talihsizlik yaşarak düştüğümüz Bölgesel Amatör Lig için bu sezon ciddi beklentilerimiz var. Şampiyon olmak istiyoruz. Bu inanmışlıkla da hedeflerimizden geri kalmayarak şampiyon olacağımızı düşünüyoruz" diye konuştu.
Röportaj : Ali Kemal Demir
kaynak : yerelfutbol.org
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.