İstanbul Ticaret Odası'nda (İTO) onuruna verilen yemekte konuşan Monaco Prensi 2. Albert, Monaco ve Türkiye arasındaki ticari, ekonomik ve kültürel ilişkileri artırmayı hedeflediklerini belirterek, "Bizim ekonomik kalkınma odamız 2005 yılında Türkiye ile bazı ticari ilişkiler gerçekleştirmişti. Monacolu iş adamları da İstanbul'da bulunma şerefine nail oldu. Prensliğimiz 2007 yılında  bir toplantı esnasında bir sunum sırasında, (Türkiye'de) ekonominin ne kadar gelişmiş olduğunu gördük. Ardından da yönümüzü İstanbul'a çevirmeye çalıştık" dedi. 

Türkiye'nin Monaco'nun ithalatındaki payını giderek artırdığını vurgulayan 2. Albert, "Türkiye bizim için ithalat açısından çok önemli bir ülke. 2011 rakamları da bu şekilde söylüyor. Türkiye 5. sırada yer alıyor. Karşılıklı 
ilişkilerin dürüstlüğü ve yoğunluğu çok çok önemli. Şu anda Monaco'dan 29 şirketten yaklaşık 50 iş adamının heyete katılımı da bunu gösteriyor. Türkiye'nin ekonomik olarak çok daha başarılı olacağının düşünüyorum. İTO ve Prensliğimiz arasındaki ilişkilerimiz artarak devam edecek" ifadelerini kullandı. 

"İSTANBUL TÜRKİYE EKONOMİSİN LOKOMOTİFİ"

Monaco Ekonomik Kalkınma Odası ile İstanbul Ticaret Odası'nın birlikte organize ettiği etkinlikte konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, "Bugün hakikaten İstanbul Ticaret Odası için tarihi bir gün. Bugüne kadar binlerce ticaret heyeti, yüzlerce başkan ve bakan ile onlarca başbakan ağırladık. Ama ilk defa bir prens ağırlıyoruz. Heyecanımızın kaynağı bu" dedi.

Monacolu iş adamlarına İstanbul'un ekonomik dinamizmini anlatan Yalçıntaş,"12 milyonu aşkın nüfusu ile İstanbul, Türkiye ekonomisinin lokomotifidir. Bu nüfusuyla İstanbul 160 ülkeden ve 19 AB üyesi ülkeden daha fazla nüfusa sahiptir. Türkiye'nin ticaret hacminin yarısı İstanbul'da gerçekleşir. İTO üyesi şirketler, 
Türkiye'deki tüm şirketlerin dörtte birini oluşturur. Yine bu şirketler, Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası'nın yüzde 22'sini üretirler. Aynı şekilde İstanbullu iş adamları, toplam sanayi üretiminin yüzde 28'ini yaparlar. 
Türkiye'nin tüm vergi gelirinin yüzde 44'ünü de İstanbul öder" dedi. 

Yalçıntaş, Türkiye ekonomisinin yakın zamanda büyük mesafe kaydettiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: 

"İstanbul'un öncülüğünde Türkiye, özellikle son dönemde kalıcı ve önemli başarılara imza atıyor. Bugün Türkiye, 2000'li yıllar öncesine göre çok farklı bir yerdedir. 2012 yılındaki Türkiye, Fransa, İtalya ve İspanya'nın ardından Akdeniz coğrafyasının 4'üncü, Avrupa'nın ise 6'ncı büyük ekonomisidir. Türkiye, küresel mali krizde ayakta kalmayı başararak, ekonomik istikrarını korudu. Böylece yatırım için de iyi bir destinasyon olduğunu kanıtladı. 2000'li yılların başında Türkiye'nin ihracat rakamı sadece 30 milyar dolardı. 2006 yılında bu
rakamı 85 milyar dolara, 2011 yılında ise bundan 10 sene öncesinin 4,5 katına, yani 135 milyar dolara çıkarmayı başardık." 

Türkiye'nin bu gelişiminin uluslararası kuruluşlar tarafından da dikkatle izlenip takdir edildiğini dile getiren Yalçıntaş, "Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin kredi notunu 'yatırım yapılabilir' 
seviyeye yükseltti. Kuşkusuz İTO olarak, Türkiye'nin ekonomik kalkınma sürecine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Bunun için yurt içi ve yurt dışı fuarlar, ülkeler arası ticaret heyetleri ve iş görüşmeleri organize ediyoruz. Ekonomik kalkınmanın yolunun, küresel anlamda ticari işbirliği ve ortaklıklardan 
geçtiğinin farkındayız. Bu yüzden Oda olarak, iş görüşmelerine ev sahipliği yapmayı ve Türk iş adamlarını yabancı iş adamları ile buluşturmayı bir görev kabul ediyoruz. Monacolu firmalar ile Türk firmalar, İTO çatısı altında iş görüşmeleri gerçekleştirecek. Eminim ki bu görüşmelerden Türkiye ile Monaco 
yararına, firmalar lehine sağlam işbirlikleri ve eşsiz fırsatlar çıkacaktır"