Bu isimler herhangi bir kalıba sığmayan, sol-sağ ayrımlarına çok fazla sığmayan farklı isimler. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var" dedi. 
 Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İdris Küçükömer, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cemil Meriç gibi isimlerin daha yakından tanındığı ve anlaşılmaya başlandığı zaman Türkiye'nin demokrasi yolunda yol almasının kolaylaşacağını belirterek, "Bu isimler herhangi bir kalıba sığmayan, sol-sağ ayrımlarına çok fazla sığmayan farklı isimler. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var" dedi. 
Günay, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti'nce düzenlenen vefatının 25. yılında Prof. Dr. İdris Küçükömer'i anma etkinliğine katıldı. 
Üniversitenin Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Günay, Hukuk Fakültesi mezunu olduğunu hatırlatarak, öğrencilik yıllarında Küçükömer'in "İktisada Giriş" derslerine girdiğini söyledi. 
Daha sonraki yıllarda kendisini çeşitli vesilelerle yakından tanıma fırsatı bulduğunu aktaran Günay, hemşehri olduklarını, yaz aylarında Karadeniz'e gelen Küçükömer'in Ordu'ya da uğradığını, öğrencileri olarak kendisiyle arkadaşlık etmeye çalıştıklarını anlattı. 
Bakan Günay, mezun olduğu dönemde Küçükömer'in Türkiye düşünce dünyasını 
"allak bulak" eden "Düzenin Yabancılaşması" adlı kitap yazdığını dile getirerek, "Biraz Türkiye düşünce dünyasına, siyasal ayrışmalarına yukarıdan bakan bir bakış açısıyla yazılmış bir kitaptı. İdris Hoca'yı hala bu yönüyle hatırlıyorum. O, düşünce dünyasının bütün tartışmalarına, bütün siyasal bölünmelere yukarıdan bakan bir gözdü. Marksizmi sadece yüzeysel anlamda değil, sınıfsal anlamda algılamış olan ender Türk entelektüellerden biri olduğunu düşünüyorum. Meseleye sınıfsal bakmayı gerçekten içselleştirmiş bulunan bir insandı" diye konuştu. 

'ÇALIŞMANIN SONUÇLARI KİTAP OLACAK'

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, İdris Küçükömer ile ilgili yapılan özetlemelere de değinerek, şöyle devam etti: 
"İdris Hoca, 'sol sağdır, sağ da soldur' dedi, bu yüzeysel kategorileştirmeye katılmıyorum. Bu kadar basit bir şey söylemedi. Küçükömer, aslında Türkiye'de siyasi bölünmenin çok daha derinlerinde irdelenmeler yapılması, geniş halk kitlelerine ulaşmak konusunda siyasetin çok daha derin tahliller yapması ve onun üzerinden siyasetin kurgulanması gerektiğine işaret ediyordu. O, Türkiye düşünce dünyasını allak bullak etti. Siyah-beyaz ayrımlarını reddettiği için de çok irdelendi, sorgulandı, dışlandı bir dönem. Daha sonra da başladığı noktadan itibaren sivil toplum üzerine önemli tezler geliştirdi." 
Günay, temmuz ayında mezarı başındaki anmada, İdris Küçükömer gibi Türkiye düşünce dünyasının dar kalıplarını kırmaya çalışan ender bir entelektüeli daha kapsamlı çalışmayla anmak gerektiği düşüncesinde birleştiklerini söyledi. 
Bu çalışmanın sonuçlarının başka katkılar da alınarak kitap haline getirileceğini belirten Günay, kitabın yayınlanması konusunda da bakanlık imkanlarının mümkün olduğu kadar seferber edileceğini dile getirdi. 
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, "İdris Küçükömer, daha eskiden Ahmet Hamdi Tanpınar, Cemil Meriç bence bunlar daha yakından tanındığı ve anlaşılmaya başlandığı zaman Türkiye'nin demokrasi yolunda yol alması kolaylaşacaktır. Bu isimler herhangi bir kalıba sığmayan, sol-sağ ayrımlarına çok fazla sığmayan farklı isimler. Yaşamlarında bunun sıkıntısını çektiler. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var" diye konuştu. 
Günay, konuşmasının ardından bakanlığının ilk yıllarında İdris Küçükömer adına onu yakından tanıyanların katkılarıyla çıkarılan kitabı, İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti'nin kütüphanesinde yer alması için cemiyetin Genel Başkanı Vahap Adıyaman'a verdi. 
Etkinliğe, Prof. Dr. İdris Küçükömer'in eşi Meral Küçükömer, eski bakanlardan İmren Aykut ve İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili de katıldı.