İngiltere gibi gelişmiş Ülkelerin birçoğunda ertesi gün hapı 16 yaş üstü kişilere ücretsiz dağıtılıyor, insanlar öyle bir bilinçlendirilmiş ki neredeyse hiç doktora gitmeden kendileri için gereken antibiyotiği, ağrıkesiciyi vs. kendi alıyor. Bizimkilerse ertesi gün hapını alkol yasasıyla sesiz sedasız reçete kapsamına alıp hatta hiçbir ilacı reçetesiz, satmamak için yollar arıyorlar. Burada amaç vatandaşın sağlığını düşünmek değil sağlığını resmen hiçe saymaktır. Nasıl mı oluyor?

Gece saat iki başımız ağrıdan çatlayacak halde, ateşimiz 39’lardan inmiyor. Cepte ise 5 lira para var. Ne yapılım ne edelim dedik:  Gecenin bir vakti düştük yollara; nöbetçi eczane bulup en azından 500 mg parasetamol ihva eden bir beher tablet alalım dedik.  İşin daha Türkçesini isterseniz bir kutu hafif bir ağrı kesici alalım dedik.’ Hani piyasa satış fiyatı: 1,29 ila en fazla 1.90 arası değişiyor ya markasına göre.’

                Neyse bulduk nöbetçi eczaneyi, adam yarı uykulu açtı kapıyı… İnsanlara yardım etmek, dertlerine deva olmak için sabahlara kadar ayakta ya garibim eczacı!

                Eczacı bey hala gözlerini ovuştururken biz hemen söyledik derdimizi ve bir parasetamol almak istediğimizi belirttik. Adam reçeteniz var mı diye sordu? Yoo ne reçetesi, biraz moralim bozuktu kafaya takınca, baş ağrısı yaptı! Bunun için şimdi gecenin bir vakti bir taksi bulup hastaneye mi gideyim yani! Sanki memleketin her sokağının başında bir hastane varmış gibi dalga geçiyorsun galiba! J

                Hem acil servisler her gece ana-baba günü gibiyken, acil ve daha önemli hastaların hakkını mı yiyeyim yani?

                ‘Şimdi dolmuşta bulunmaz, taksiye binsek 25 liradan az yazmaz cepte ve var beş, bu moral bozukluğuyla tartışmaya bile gelinmez…’

                Eczacıda olmaz deyip kafa sallıyor, şimdi ayıkla pirincin taşını:

                Bir varsayım yapacak olursak; hasta Mehmet, o gece eczaneden bir yakın arkadaşını arayıp bir taksi çağırsın, 25-30 lira masraf edip hastaneye gitmiş olsun. Nöbetçi Pratisyen Hekim yazar Mehmet’e, bir parasetamol ve yollar eczaneye…

                Mehmet 1.29 kuruşluk ilacı bakın kaçparaya almak zorunda kalır.

                Ödemeniz gereken KDV tutarı: 0.08 TL

                Ödeminiz gereken ilaç katılım payı tutarı: 0.26 TL

                Ödemeniz gereken reçete katılım payı tutarı: 3.00 TL

                Ödemeniz gereken muayene ücreti tutarı: 5.00 TL  “Ufak bir kerrat çarpımıyla”

                Hastanın eczaneye ödemesi gereken toplam tutar: 8.34 TL

                Ee şimdi Mehmet 1.29 kuruşluk ilaca 30 lira masraf edip 8 lira verip alırsa: çılgına döner, delirir hatta bundan böyle adı Deli Memet olarak kalır!..

                Aslında tüm ilaçların prospektüsünde reçete ile satılır diyor, vatandaşın bir çoğu da o prospektüsü reçete sanıyor ve diyor ki demek ki bu kullanma kılavuzu olan kağıt olmadan olmaz sanıyor.

                Bu vatandaşın sağlığını düşünmek mi yoksa hiçe saymak mı buyurun kararı siz verin. Hani Recep İvedik diyordu ya “Psikoloğa” Ulan ben sana üç bin doları psikolojimi düzeltesin diye versem gene bozulacak benim psikolojim, sana nah baklava, sana nah reçete!.. !denizbatu!