Hatice Almira Yiğit

Hatice Almira Yiğit

Samimiyeti yok eden anneler günü!

Evet bugün anneler günü.

Kapitalist sistemin maşası olarak kullandığı bu derin manayı yok edip değerlerimizi tüketmek için üç kuruşa algı dünyamızda satın aldırdığı Anneler günü.

Rabbimizin bize buyurduğu ‘Annenize öf bile demeyin’ emrini kulak bile asmayan bizlerin annemizi 364 gün unutup 365’nci günü hatırlayıp küçük maddi meblağla yüreğini satın almaya çalıştığımız anneler günü.

Ne garip değil mi?

Neler yaşadığını, nasıl ayakta kaldığını, nelere sabrettiğini dahi asla merak etmediğimiz, bir kez olsun sorup ta dinlemediğimiz, eşyalarımızı yıkayan, kirlilerimizi temizleyen, her gün hiç yorulmadan, kahvaltımızı, yemeğimizi hazırlayan, ne yanlış yaparsak yapalım, merhametini esirgemeden bize yatak, döşek hazır eden, ne kadar yalan söylersek söyleyelim, bize hep inanan, yeri geldiğinde herkese karşı bizi savunup ‘benim kızım, benim oğlum yapmaz’ diyen, tüm kahrımızı, evlenince bile çeken annemizin anneler günü öyle mi?

Ömrünü, hiçbir bedel almadan sana adayan, sevgisi asla bitmeyecek ve menfaatsiz olan annelerimizin günü öyle mi?

Ömürlük hizmeti, ömürlük saygıyı ve sevgiyi hak eden annelerimizi tebrik adı altında bir güne sığdırılan, teşekkür ve hatırlamalar sizce ne kadar samimi soruyorum size?

Sizce ne kadar samimi bir teşekkür?

Yoksa, teşekkür her günü içine alan ilgi, sevgi, muhabbet, hizmet değil midir?

Annelik kutsal bir kavramdır, Allah'ın (C.C) sıfatlarının, çoğunun üzerinde tecelli ettiği yüce bir kavramdır. Saygı duyulması emrolunan bir değerdir. Gerçekten annelik eden bir anneye duymadığınız samimi saygı ve sevgi sizi sadece felakete sürükler.

İnsan annesi olduğuna tüm eksiğine rağmen şükretmelidir. Nice dünyada yetim varken, nice annesi tarafından terk edilen, ilgisiz bırakılan, sevgisiz yetişen nice yüreği yangın yeri olan çocuk, yetişkin varsa insan sahip olduğu bu kutsal manevi değere, bir günde değil bir ömür sahip çıkmalı. Bir günde değil bir ömür hatırlamalı ve ona hizmet gördüğü gibi hizmeti görev bilmelidir.

Ruhlarımızı mübarek Ramazan Ayı’nda, riyadan ve samimi olmayan takdirlerden, sevgi gösterişlerinden arındırmak ve gerçeği, hakikatin penceresinden görebilmek ümidiyle dostlar.

Ne güzel anlatmış değerli büyük ozan aşık Veysel: Anneyi

Dokuz ay koynunda gezdirdi beni

Ne cefalar çekti ne etti Anam

Acı tatlı zahmetime katlandı

Uçurdu yuvadan yürüttü Anam

Anaların hakkı kolay ödenmez

Analara ne yakışmaz ne denmez

Kan uykudan gece kalkar gücenmez

Emzirdi salladı uyuttu Anam

Doğurdu beni Sivas ilinde

Sivralan Köyü’nde tarla yolunda

Azığı sırtında orak elinde

Taşlı tarlalarda avuttu Anam

Ben yürürdüm Anam bakar gülerdi

Huysuzluk edersem kalkar döverdi

Hemen kucaklayıp okşar severdi

Çirkin huylarımı soyuttu Anam

Çocuğudum Anam bana ders verdi

Okumamı çalışmamı ön gördü

Milletine bağlı ol da dur dedi

Vatan sevgisini giyitti Anam

Tükenmez borcum var Anama benim

Onun varlığından oldu bedenim

Kimi köylü kızı kimisi hanım

Ta ezelden tarihte kayıtlı Anam

Veysel der kopar mı Analar bağı

Analar doğurmuş ağayı beyi

İşte budur sözlerimin gerçeği

Okuttu öğretti büyüttü Anam...

Evet, anneliği hak etmiş, annelik görevini yerine getiren tüm annelerin ellerinden öperim. Değerli olan her şeyi ömürlük yaşatmak ve hatırlamak duasıyla.

Sevgi ve muhabbetle kalın.

İyi pazarlar diliyorum

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.