Basın Açıklaması

FSM VE DERBENT YALANLARINA YANIT

Sarıyer’de FSM ve Derbent’in Bakanlar Kurulu kararıyla “riskli alan” edilmesinin ardından “yandaş haber siteleri” asılsız, gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan bilgi ve belgeyle dayanmayan haberleri “çirkin” başlıklarla sayfalarına taşıdı.

Sarıyer Belediyesi ve Belediye Başkanı Şükrü Genç’i “karalamaya ve yıpratamaya” yönelik haberler sadece kara propaganda ve birer iftiradan ibarettir.

Söz konusu iddialarla ilgili olarak yapılan haberlere konu olan fotoğraflar bile gerçek değildir.
Sarıyer halkını yönlendirmeye, yanlış bilgilendirmeye, kafa karıştırmaya yönelik bu türden haberler gazetecilik mesleği ve etik değerlerle bağdaşan bir tutumdan uzaktır.

Meslekleri halkı doğru ve yansız bir tutumla bilgilendirmek olan gazetecilik mesleğinin kötüye kullanılmasını kınıyor yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla aşağıdaki açıklamayı halkımızla ve gerçek gazetecilerle paylaşmayı görev biliyoruz.

SARIYER HALKINA…

Sarıyer Belediyesi Gecekondu ve Mesken Müdürlüğü’nün 24.01.2013 tarih ve 4308512/4 sayılı resmi yazısı ile Belediyemiz tarafından herhangi bir talepte bulunulmadığı FSM Mahalle Muhtarlığına bildirilmiş ve söz konusu evraktan halkımıza da bilgilenmeleri için dağıtılmıştır.

İnş. Müh. Şükrü Genç Başkanlığı’ndaki Sarıyer Belediyesi göreve geldiği daha ilk günde gecekondularda yaşayan halkımızın sorunlarının çözümüne ilişkin Gecekondu ve Mesken Müdürlüğü’nü kurmuş ve bu müdürlük mahalle dernekleri ve vatandaşlarımızla birlikte çalışarak çözüm üretme çalışmalarına başlamıştır.

Belediye Başkanımız halkımızın onayı olmadan hiçbir evrakı imzalamayacağını açık ve net olarak beyan etmiştir. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, bir mühendis titizliği ile mahallelerde yapılan çalışmalara ilişkin bilgilendirme toplantıları düzenleyerek halkı çözüm sürecinin içine dahil etmektedir.

NEDEN RAHATSIZ OLDULAR!?

Bu dönemde halkla içi içe bir yönetim anlayışının benimsenmesi ve mahalle bazında yapılan toplantılarda bu bilgilerin halka aktarılması iktidar ve yandaşlarını rahatsız etmekte asılsız ve akıl dışı uydurmalarla yönetimimiz hedef gösterilmekte, kafa karışıklığı yaratmak suretiyle zaman kazanılmaya maalesef hedef saptırılmaya çalışılmaktadır.

RİSKLİ ALAN MI RANT MI?

Riskli alan ilanı konusu tamamen bölgemizdeki yüksek rantı elde etmek isteyen müteahhitlerin ve bakanlık tarafından yetkilendirilmiş firmalar ve bunların uzantısı olan yereldeki siyasilerin girişimleri sonucu alınmış re’sen kararlardır.
Riskli alan ilan edilen bu mahallelerimiz, Bakanlıkça onaylı jeolojik ve jeoteknik raporlara göre zemin açısından yerleşime uygun alanlar olup üzerinde yer alan yapılarda az katlı yapılar olması nedeniyle İstanbul’un diğer semtlerine göre en az risk taşıyan can ve mal kaybının en az olacağı alanlardır.

AKLA VE MANTIĞA UYGUN DEĞİL

Marmara kıyılarında yer alan gerek zemin yapısı gerek kat yüksekliği gerekse bina yaşları açısından birincil öncelikli olan son derece riskli olan Zeytinburnu, Küçükçekmece, Maltepe, Kartal gibi ilçeler dururken Sarıyer’in Maslak aksı üzerinde yer alan Derbent Mahallesi ile Boğaziçi Alanında TEM’in komşuluğunda yer alan FSM Mahallesi’nin riskli alan ilan edilmesi uzman raporlarına, akla ve mantığa uygun hareket edilmediğinin, deprem konusuna ciddiyetle yaklaşılmadığının ve rant karşısında insan hayatının hiçe sayıldığının bir göstergesidir.

BÖLGEDE 18 UYGULAMASINI KİM YAPTI?

Büyükşehir tarafından hazırlanan ve Sarıyer Belediyesi ile birlikte hazırlandığı iddia edilen Derbent İmar Planı 18. Madde uygulaması yasaya aykırı olarak ilçe belediyesine danışılmadan ve mahalleliye haber verilmeden Büyükşehir tarafından re’sen onaylanarak 25.01.2013 tarihinde askıya çıkarılmıştır. Bu uygulamalar vatandaşın ve ilçe belediyesinin  bilgisi dışında gerçekleştirilen ve bir takım çıkar çevreleri ve onların siyasi uzantılarına hizmet eden uygulamalardır.

Ayrıca bu ve benzer uygulamalar ile diğer mahallelerimize de gözdağı verilmekte, vatandaşlarımız üzerinde baskı kurularak siyasi rant elde edilmeye çalışılmaktadır. Vatandaşlarımızın barınma hakkı üzerinden tehdit edilerek yaklaşan yerel seçimlerde sonuç alınmak istenmektedir. Geçmiş dönemde verdikleri sözlerin ve vaatlerin arkasında durmayıp seçimi kaybeden siyasiler bu dönemde şantaj ve tehdit yoluna başvurmaktadırlar.

HALKIN YANINDAYIZ

Bütün bu tezgâhlara ve senaryolara karşı yönetimimiz ve belediyemiz ısrarla mahallelerimizin gerçek sahibi olan vatandaşlarımızın haklarının ranta kurban edilmemesi için sosyal demokrasimizin gereği olarak halkımızın yanında yer almaya ve birlikte mücadele etmeye devam edecektir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca riskli ilan edilen yerlere ilişkin Hüseyin Özdemir bizim içinde yeni bir durum diyerek bir anlamda kendi bakanlıklarının İlçe teşkilatlarından habersiz davrandığını itiraf etmiştir.

AKP İlçe Başkanı Derbent modelini uygulanacağını vatandaşın mağdur edilmeyeceğini açıklasa da bugüne kadar Derbent’ de dört farklı yöntem değiştirmiş çözüm olarak hangi yolu benimseyecekleri ise merak konusudur.

Riskli alan ilanının Sayın Şükrü GENÇ’in isteğiyle ilan edildiğine yönelik haberler bilgi ve belgelere dayanmayıp özel olarak yandaşlara servis edilen uydurmalardan ibarettir.
4 Şubat 2013 Pazartesi günü yapılan Meclis toplantısında Belediye Başkanımız bu konuyla ilgili tüm gerçekleri ve tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermiş ve söylenecek söz bırakmamıştır.

BELEDİYE MECLİS KARARI ALDI MI?

Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca yürütülen Deprem Çalışma grubu kadük kalmış olup, çalışma grupları bugüne kadar ne bir rapor ne de bir yönetmelik ortaya koymuş değillerdir.
 
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 4. Maddesine göre Riskli alan tespitinin belediyece yapılması hâlinde, belediye meclisi kararı alınması gereklidir denilmektedir. Bugüne kadar Belediye Meclisimiz tarafından riskli alan tespiti için alınmış herhangi bir karar bulunmamaktadır.

Riskli alanların ilanına ilişkin AKP İlçe Başkanı ile AKP Meclis üyeleri farklı değerlendirmelerde bulunmuşlardır. AKP Meclis Üyesi Sayın Halil Canarıkan süreci iyi olarak değerlendirirken İlçe Başkanı da bilgilerinin olmadığını söylemiştir. Bu konuda çelişkiye düşülmesinin sebebi acaba İlçe teşkilatı ile meclis üyeleri arasında bilgi alışverişinin olmamasından mı kaynaklanmaktadır.

Bugüne kadar Sarıyer’de İBB tarafından değişik dönüşüm şekilleri uygulandı. Ferahevler’de imar sorunu olan yerleri şuyulandırma yoluna giderek vatandaşa sattılar.

Ancak yeşil alanlarda kalan 120 hanenin durumuna ilişkin herhangi bir çalışma yapılmadı. Mirgün’de 25 binayı kamulaştırma yoluna gittiler. Enkaz bedeli ödeyerek, vatandaşı borçlandırarak Kağıthane’ye gönderme yöntemini seçtiler. Sarıyerlileri Sarıyer’in dışına çıkardılar. Bugüne kadar yapılan bu uygulamalar değerlendirildiğinde dönüşüm konusunda AKP’nin belirgin bir çözüm önerisinin olmadığı gayet açık bir şekilde anlaşılmaktadır.

Sarıyer Belediyesi de kendi çözüm önerilerinin bakanlığa sunmakta tereddüt etmektedir. Çünkü bu önerilerin bakanlık tarafından nasıl değerlendirileceği hangi modelin uygulamaya konulacağı konusunda endişe duyulmaktadır.

AKP mahallelerimizdeki örgütlenmelere de karşı çıkmakta ve gayri yasal olarak değerlendirmektedir. AKP meclis üyeleri mahallelerde yaptığı konuşmalarda örgütlenmeyin demektedir. Örgütlü toplum istememesinin sebebi anlaşılamamaktadır.

Bakanlık Sarıyer’e bu kadar önem veriyorsa eğer yetkililerin Sarıyer’e gelmesini ya da Belediyemize resmi yazışma ile bilgilendirmede bulunmasını beklerdik. Ancak gelinen bu noktada mahallelerimiz huzursuz ve diken üzerindedir. Nasıl bir yöntemin uygulanacağı bilinmediğinden tepkiler ve eylemler yapılmakta gözaltılar yaşanmaktadır.

Sürece ilişkin alınan kararlar açıklanırsa ve bilgi verilirse mahkeme süreçleri yaşanmayacaktır. Biz bölgemizde barış ve huzur istiyoruz. Kamuoyuna ve basın mensuplarına saygıyla duyurulur.