Tarihi 1882 yılında Sanayi-i Nefise'nin kuruluşuna kadar uzanan ve 1937'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün iradesiyle Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne bağlı olarak kurulan İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, 2021'in sonbaharında kapılarını yeniden açmaya hazırlanıyor. Müze 14 yıllık aranın ardından Salıpazarı Antrepo 5'teki yeni yerinde açılacak.
İnşaatı henüz tamamlanmamış, deposunda 12 bin 378 sanat eserinin bulunduğu müzeyi; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Handan İnci Elçi ve Müze Müdürü Hasan Karakaya, SÖZCÜ'ye gezdirdi. Prof. Handan İnci Elçi, müzenin kurucularından birisinin, Türk müzeciliğinin gelişmesinde çok önemli hizmetleri olan Osman Hamdi olduğunu ifade etti. 1911 yılında yurt dışından getirtilen kopyalarla, alınan bağışlarla, yapılan üretimlerle küçük bir koleksiyon oluşturulduğunu söyleyen Prof. Elçi, bu koleksiyonun adının “Elvah-ı Nakşiye” olduğunu dile getirdi. Müzenin asıl kuruluşunun 1937 yılında gerçekleştiğine dikkat çeken Elçi “Bu tarihte Atatürk'ün emriyle, iradesiyle bir yönetmelik hazırlanıyor ve o zamanki adıyla ‘Güzel Sanatlar Akademisi'ne bağlı olarak Dolmabahçe Sarayı'nda kuruluyor. En büyük emek Atatürk'ün” diye konuştu.
Restorasyon sürüyor
Müzenin o günden itibaren Dolmabahçe Sarayı'ndaki Veliaht Dairesi'nde hizmet verdiğini aktaran Elçi, 2007'de bakımsız hale geldiği için binanın restorasyon ve tadilata alındığını söyledi. 2007 yılında başlayan restorasyon ve tadilat sürecinin birkaç yıl sürdüğünü söyleyen Rektör Elçi şimdi açılışa hazırlandıklarını söyledi. Elçi şöyle konuştu: “Depoda bulunan 12 binden fazla sanat eseri arasında; heykel, tablo, gravürler, hatlar, seramik eserler, ikonalar var. Ancak en büyük koleksiyonu tablolar oluşturuyor. Turizm ve Kültür Bakanlığı'nın görevlendirdiği ekiple birlikte bu eserlerin restorasyon çalışmaları gerçekleştirildi.”
37 eser halen kayıp
404 eserin çalındığı ya da sahteleriyle değiştirildiği iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Rektör Elçi “Maalesef iddialar bir kısmıyla doğru, bir kısmıyla da yanlış” dedi. 37 eserin kayıp durumda olduğunu, bunlardan dört tanesinin çalındığını, bir tanesinin sahtesiyle değiştirildiğini, mükerrer kayıtlar olduğunu ve bir tane matbu eserin kaybedildiğini belirti. Elçi sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayıştay'ın bulguladığı
404 eserden söz ediliyor medyada. Bu yanlış bir bilgidir. Bunun 339 tanesi 1884 yılı öncesinde, başka müzelerin oluşturulması için verilmiş. Anadolu'da devletin açtığı bazı galerilere sanatı temsil etmek amacıyla gönderilmiş. Yurtdışında bir elçilik açıldığında orada bizi temsil etmesi için gönderilmiş. Türkiye'yi ziyaret eden yabancı devlet adamlarına bir armağan olarak verilenler de olmuş. Nereye gittiği son derece belli olan, hangi eserler olduğu belli olan 339 eserimiz var.”
Kamera sistemi olacak
“18 tanesi telif konuları nedeniyle verilmiş. 37 tanesinin kayıp olduğu şu anda bulgulu. Peşindeyiz, araştırıyoruz. Bunlardan 4 tanesi çalınmış. 1984'te ve 1986 yılında duvarda sergilenirken çerçevesini boş buluyorlar, çalınmış… Mekanın her metrekaresinin bir göz tarafından kontrol edilmesi, kamera sisteminin de kontrolün içinde olması gerekir. Böyle bir ağ kurulmadığı için müzede, ister istemez böyle bir kayıpla karşılaşılmış. Bir tane de sahtesiyle değiştirilme olayı var. O da soruşturulmuş kurum tarafından fakat bir sonuç alınamamış. Bunu burada bırakmak niyetinde değiliz, tabi ki tekrar inceleyeceğiz, en azından bir sonuç almaya çalışacağız. Bunun için devletin ilgili kurumlarıyla birlikte çalışıyoruz.”
İnternette yayınlanacak
“Mükerrer kayıtlar var. Bir tablo var, envantere üç kere kaydedilmiş mesela. Baktığımızda üç kayıt aynı tablo, ayıkladığınız zaman bir tabloya düşüyor. Bir tane matbu eser var. Yani basılmış eser, sanat eseri değil. Kaybedilmiş. Bir tane sehven boş bırakılmış var. Yani bunlara bakıp topladığımızda her şeyin hesabını, cevabını verebilecek durumdayız. 2011 yılında buraya geldikten sonra öyle bir raporlama olmadı ancak sayımımız devam ediyor, sonuç ne olur bilemem. Sayım bittikten sonra müzemizde hangi eser var, ne zaman verilmiş, özellikleri nedir, bunların hepsini müzenin internet sayfasından ilan edeceğiz. Sayfamıza girenler tüm bilgileri görecek.”
12 bin 378 eser kayıtlı
Antrepoda kayıtlı olarak 12 bin 378 sanat eseri olduğuna dikkat çeken Prof. Elçi “Üzerinde Emre Arolat'ın yaptığı tasarımla yeni binamızı inşa ettik. Ben Ocak 2019'da rektör olarak buraya geldiğimde inşaat büyük ölçüde bitmişti ama devam ediyordu. Bir müze müdürü görevlendirdik hemen. Bu büyük bir eksiklik, biz bu eksikliği böylece tamamlamış olduk” dedi.