ABD Başkonsolosluğu bölge güvenlik biriminde araştırma görevlisi olarak görev yapan ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Nazmi Mete Cantürk ile eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk'ün yargılanmasına devam edildi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Nazmi Mete Cantürk, eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk ile avukatları katıldı. Duruşmada ABD İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ile konsolosluk çalışanları da duruşmada izleyici olarak yer aldı.
"Zaman Gazetesi okuduğu ve FETÖ'ye sempatisi olduğu şeklinde bir ifade söylemedim"
Duruşmada, yargılandığı davada "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası alan ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz tanık olarak dinlendi. SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katılan Topuz, sanık Cantürk'ü ABD İstanbul Başkonsolosluğu'ndan tanıdığını belirterek, "Kendisini tercüman olarak tanıyorum. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde nezaretteyken, muhabbet şeklinde yukarı aldılar. Nazmi Mete Cantürk ile ilgili sorular soruldu. Hangi gazeteyi okuduğunu, siyasi görüşünü sordular. Cantürk'ün özel hayatını bilmem demiştim. Hangi gazeteyi okuduğunu söylemedim. Cantürk'ü asansör, kantin gibi yerler dışında tanımam. Bana emniyette herhangi bir şiddet uygulanmadı ama 11-12 saat civarında ifade verdim ancak Cantürk ile ilgili ifade vermedim. Kesinlikle Zaman Gazetesi okuduğu ve FETÖ'ye sempatisi olduğu şeklinde bir ifade söylemedim" diye konuştu.
Tanık dinlenmesinin ardından söz alan sanıklar, tanık beyanlarına dair diyeceklerinin olmadığını kaydetti. Mahkeme heyeti, önceki celse tanık olarak dinlenmesine karar verilen tanıklar Tuğba Esen ile Ali Esen'in dinleyici olarak duruşmalara iştirak etmesi nedeniyle tanık olarak dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verdi.
Dava dosyasının mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, pandemi sürecinin devam etmesi sebebiyle tutuksuz sanık Nazmi Mete Cantürk'ün imza şeklindeki adli kontrolün kaldırılmasına ve yurt dışına çıkış yasağı yönündeki adli kontrolünün devamına hükmetti. Duruşma 17 Temmuz'a ertelendi.