Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu partisinin Mersin 1'inci Olağan İl Kongresi'nde gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ekonomi üzerinden AKP iktidarını hedef alan Davutoğlu şunları söyledi;
*Bugün iflasa sürüklenmiş ekonomimizden ve ekonomik krizden daha önemli bir gündemimiz yoktur. Bugün 8 lirayı bulan dolardan daha önemli bir gündemimiz yoktur.
*Bugün çift haneli işsizlik, enflasyon ve faizlerden daha önemli bir gündemimiz yoktur. Onlar umursamasa da millet umursuyor, bizim içimiz kan ağlıyor. Onlar bakmasa da millet bakmak zorunda, bizim derdimiz büyüyor.
“KASASINI BOŞALTTINIZ”
*Bu liyakatsiz ve sorumsuz iktidarın hali şuna benziyor: Sahada maç oynanıyor. 5-0 yeniliyor. Adam gibi mücadele etmek, kurallara uygun bir şekilde oynamak yerine skor tabelasını gidip değiştirmeye çalışıyorlar. Yahu tabelayı ne kadar değiştirirsen değiştir. Maç sahada oynanıyor, sahada.
*Siz berbat ettiniz. Takımı akrabalarınızla, yandaşlarınızla doldurdunuz. Takımın kasasını boşalttınız. Sonuç bir hezimet. Sonra da dönüp millete sabredin diyorlar. Hatta sabır da yetmez bu berbat takım için bir de tezahürat yapın diye zorluyorsunuz.
“3Y DİYEREK İKTİDARA GELDİLER”
“Kişi başına yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarda dünyada en üst sıralardayız” diyen Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü;
*İşte görüyorsunuz, Allah'ın her günü bir akrabalarına, bir yakınlarına, bir ortaklarına ihale verdikleri sızıyor. Hala duramıyorlar, hala kendilerini tutamıyorlar. 3Y diyerek iktidara geldiler. 3Y'yi hatırlamıyorlar bile. Sorsanız sayamazlar.
*Millet saysa suç olur. Birisi çıkıp yoksulluk var dese, yolsuzluk var dese, yasaklar var dese başına neler geleceği bilinmez. Son icatları, yolsuzluğa sabret, yoksulluğa sabret, yasaklara sabret! Niçin? Çünkü bu iktidar sadece 3Y üretebiliyor. Bunların güçlü, şahlanan, uçan ekonomisi sadece üç şey üretebiliyor: Yoksulluk, Yolsuzluk, Yasaklar. Son dönemde bir de buna 4. Y eklendi: Yalan! Yalan! Yalan!
BAHÇELİ'YE OSMAN ÖCALAN YANITI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Serok Ahmet” çıkışına yanıt veren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi;
*Geçenlerde yine bizi aşağıladığını düşünerek Serok Ahmet demiş. Yahu kardeşim, sen Ahmet Davutoğlu'nu boş ver. Senin niçin milyonlarca Kürt vatandaşımız diline hakaret ediyorsun, hiç mi asgari saygın yok? Hiç mi bu memleketin birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini umursamıyorsun?
*Buradan kendisine bir kez daha sesleniyorum. İşte ben Horasan ellerinden göçüp Torosların zirvesini yurt edinen Oğuz boylarından gelip ninesinin anasının saf Türkçesiyle okuduğu dua ve ninnilerle Davutların Ahmet olarak ona derim ki, Kürtçe de içinde olmak vatandaşlarımın kullandığı her dil azizdir; saygıya layıktır.
*Sayın Bahçeli, bölücülükle mücadele etmek istiyorsa Kürtçeyle ve bizimle uğraşacağına, seçim kazanmak için ‘Serok Apo'dan mektup getirenlerle, kırmızı bültenle aranan onun kardeşi Osman Öcalan'ı devlet televizyonuna çıkaranlarla uğraşsın. Tabi onlarla uğraşmaz, uğraşamaz; aksine onları destekler!
“KAÇA SATTINIZ DOĞU TÜRKİSTAN'I”
Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Doğu Türkistan'da yapılan zulme niye sessiz kalıyorsunuz?” diye soran Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Bize karşı gür çıkan sesiniz Uygur kardeşlerimiz için niye kesiliyor? Hepimizin Doğu Türkistan davasını kendisinden öğrendiğimiz İsa Yusuf Alpteki'in emanetine niye sahip çıkmıyorsunuz?
*Destek verdiğiniz iktidara niye bir çift söz söylemiyorsunuz? Şimdi de iktidara ve onlara destek veren koalisyon unsurlarına sesleniyorum. Doğu Türkistan'da yaşananlar karşı sürdürdüğünüz sessizlik, kırklı yıllarda soydaşlarımızın Boraltan köprüsünde Sovyetlere teslim edilmesi ve orada anında şehit edilmesi olayı gibi ellili yıllarda Cezayir'e karşı Fransa'nın desteklenmesi gibi sizin üzerinizde bir kara leke olarak kalacaktır.
*Doğu Türkistan'da yaşananlar konusunda BM'de 39 ülke tarafından imzlanan Çin'e uyarı mektubunda Türkiye'nin imzasının bulunmaması sizin en büyük ayıplarınızdan bir olarak tarihe yazılmıştır.
*Şimdi Sayın Erdoğan'a ve Sayın Bahçeli'ye sormak bizim hakkımız, cevaplamak onların sorumluluğudur. Seksenli yıllarda Türk kimliğini ve Türkçeyi yasaklayan Bulgaristan'ın bile imza attığı bu metne imza atmaktan sizi alıkoyan saik nedir?
*Hangi ekonomik çıkar için Çin'e sessiz kalıyorsunuz? Hani dünya beşten büyüktü? Çin'in o beşin içinde olduğunu unuttunuz galiba! Hani Erdoğan mazlumların sesi, Bahçeli dış Türklerin hamisiydi? Bu nasıl bir esarettir? Nasıl bir izzetsizliktir?
*Kaça sattınız Doğu Türkistan'ı? Uyguların canı kaç para sizin defterinizde? Çıkın yüzünüz varsa konuşun.