Çetinsaya, “gerçekten önümüzde önemli bir problem var. Akademisyenliğin cazibesi ve itibarı çok önemli bir derecede erozyona uğradı. Bunun nedenlerinden bir tanesinin geçmişte yaşanan baskılar ve yasaklar var” ifadelerini kullandı.
Akademisyenliğin erozyona uğramasının bir diğer nedeninin ise özlük hakları konusu olduğunu belirten YÖK Başkanı Çetinsaya, “devlet üniversitelerinden hep özel sektöre ve vakıf üniversitelerine doğru bir kaçış başladı. Devlet her yıl bin kişiyi yurt dışına doktora yapmak için çağrıda bulunuyor ancak bu sayı 400’lerde kalıyor. Araştırdığınız zaman bunun özlük haklarından dolayı olduğunu görüyorsunuz. En parlak beyinlerimizi üniversitelerde kalmaya, araştırma yapmaya ikna edemezsek küresel rekabette nasıl rekabet edeceğiz? O nedenle olay maaşların yetersizliği, diğer sektörlerden geriye kalma meselesi değildir. Olay 2023’te iyi sıralarda olmak isteyen bir ülkenin en parlak beyinlerini akademide tutabilme meselesidir. En parlak beyinleri üniversitede tutabilme sürecinde hepinizi desteklemeye davet ediyorum” diye konuştu.
Akademik iş gücü planlamasın ciddi sorunların olduğunu belirten YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü; “akademisyenliğin cazibesi bu ülkenin topraklarında arttırılmalıdır. Her şeyden önce daha çok akademisyen yetiştirmeliyiz. Büyüme rakamlarını yakalayabilmemiz için kesinlikle öğretim üyesi sayılarımızı arttırmamız lazım. Hoca başına düşen öğrenci sayısında ciddi farklılıklar var bunun için öğretim görevlisi sayımızı arttırmamız lazım. ”
“MESLEKİ EĞİTİMDE YÖK’ÜN DE DIŞINDA BİR REFORMA İHTİYACIMIZ VAR
YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, ön lisans, lisans ve doktora kademlerinde farklı politikalar izlemenin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, özellikle mesleki eğitimde bir reformun şart olduğunu söyledi. Çetinsaya, “bu artık kaçınılmaz bir şey. Bu konuda yaptığımız çalışmalar ve yeni süreçte önerdiklerimiz var. Ama bunun da dışında YÖK’ün ötesinde bir reform ihtiyacımız var. ” Çetinsaya, ikinci öğretimin de kademeli olarak azaltılması gerektiğini ifade etti.
Yüksek Lisans ve Doktora konusunda da açıklamalarda bulunan YÖK Başkanı Çetinsaya, “bu konuda kesinlikle sayımızı arttırmamız gerekiyor. Bazı üniversitelere bazı bölümlerde yüksek lisans ve doktora yaptırma konusunda daha fazla şans vermeliyiz ki araştırmayı teşvik edelim. Her manada öğretim görevlilerimizi AR-GE’ye yönlendirmeli ve üniversitelerimizi araştırma konusunda teşvik etmeliyiz ” diye konuştu. Çetinsaya, “öğretim üyelerinin AR-GE’ye yönelmelerindeki engelleri ortadan kaldırmak önemli bir faktördür. Bu engelleri kaldırmak bizim için bir vazifedir” dedi.
Daha sonra üniversiteler ile toplu ilişkileri konusuna değinen YÖK Başkanı Çetinsaya, üniversiteler üzerinde 30-40 yıllık süreç içerisinde çok ciddi baskıların yalandığına dikkat çekti. Çetinsaya, “Unutmayalım ki; hepimiz o süreçlerden geçtik. Bırakınız ülkenin siyasi meseleleri üzerinde tez yapıp kafa yormayı, bu ülkede 2'nci Abdülhamit üzerine doktora tezi yapmak bile mesele yapıldı. İnsanlar bu yüzden araştırıldılar, soruşturdular, akademik yükselmeleri engellendi. Bunları hepsini maalesef gördük. Bu tez yüzden branşlarını değiştiren arkadaşlarımız oldu. Bunlar siyasi konularda değil, Kürt meselesi, kalkınma ve çevre meselesi gibi konularda değil, bir tarihsel mesele bile akademik kariyer amaçlayan insanların burunlarından fitil fitil getirildi. Artık o engeller kalmadı. Allaha şükür o süreçleri aştık” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Harran Üniversitesi Rektörü İbrahim Halil Mutlu, YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’ya divit takımı hediye etti. Toplantı daha sonra basına kapalı bir şekilde devam etti.