İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir televizyon kanalında soruları cevaplandırdı. Akşener, “Çin aşısı yaptıracak mısınız?” sorusuna, “Önce sayın Erdoğan yaptırsın aşıyı herkesin gözü önünde, o zaman bakarız duruma” yanıtını verdi.
Türkiye'nin sadece Çin'den COVID-19 aşısı almasını değerlendiren Akşener, şöyle konuştu:
* Aşı yaptırılması lazım, bu başka bir şey. Aşıyla ilgili dünyanın pek çok ülkesinde çalışma var.
* Bizim ülkemizde de vardı; son durum nedir hiçbir bilgimiz, fikrimiz yok.
* Çin aşısının ben güvenilir olup olmadığından ziyade, henüz üçüncü aşamayı geçmediklerini okuyoruz.
* Rusya'nın aşısı var, Almanya'nın aşısı var ve Amerika Birleşik Devletleri'nin aşısı var. Bunların, üçüncü fazları geçtiğine dair bilgimiz var.
“MESELE AŞININ ÖTESİNDE BİR ZİHNİYET MESELESİ”
“Bu bir zihniyet meselesi” diyen Akşener, şu ifadeleri kullandı:
* Mesele aşının ötesinde bir zihniyet meselesi.
* Biz Türkiye olarak bu partili Cumhurbaşkanlığına kurumsal olarak geçtiğimizden beri; ondan evvel sayın Erdoğan'ın en hoşlandığı şey bireysel ilişki kurmaktı, yurt dışındaki ülkelerle şahsi ilişki kurmaktı, kurumsal değil.
* Dolayısıyla aynı şey bugün Çin ile ilgili geçerli. Fakat Çin'in korkutucu bir tarafı var ekonomik manada. Aşıyı bir kenara koyarak söylüyorum.
“DİYELİM ÇİN AŞISINDAN VAZGEÇMEK ZORUNDA KALDIK; AŞI NEREDEN GELECEK?”
Akşener, açıklamasına şu sözlerle devam etti:
* Aşıya gelince, aşı insanın sağlığıyla alakalı bir durum.
* Bir dönem, ‘Sayın Putin' sevdası sürüyor da, Rusya'yla bir ara iletişim yoktu. ‘Sayın Putin', ‘Dostum Putin'… Şimdi Çin'in yöneticileriyle ‘dostum' olmuş durumda ve tek bir aşı.
* O aşının olumsuz sonuçlarıyla karşılaştığımız takdirde bıraktık diyelim, vazgeçtik ondan (Çin aşısı), Türkiye'ye aşı nereden gelecek?
* Halbuki tedarik noktasında diğer aşılardan da, bitmiş aşılardan da; mesela Almanya'dan, Amerika Birleşik Devletleri'nden hatta Rusya'dan bağlantıların kurulması lazımdı vatandaşın sağlığı açısından.
“İTİBAR; SİZİN PASAPORTUNUZU, PARANIZI DEĞERLİ KILMAKTIR”
Katar şeyhi tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hibe edilen ve tartışmalara neden olan VIP uçak için, “500 milyon dolarlık uçağa kafam biraz takılmış bir vatandaşım” diyen Akşener, şu ifadeleri kullandı:
* Çünkü doğru değil. ‘İtibardan tasarruf olmaz' diye bir kavramı doğru bulmuyorum.
* Medeniyetle alakası yok. Demokrasiyle alakası yok. Hiçbir şeyle alakası yok.
* İtibarı oluşturan şey harcama değildir ki. İtibar sizin pasaportunuzu, nüfus cüzdanınızı, paranızı değerli kılmaktır.
* Dolayısıyla iyi bir yerde yaşamakla, çok süper lüks arabalara binmekle, çok acayip uçaklarla uçmakla, Kıbrıs'a yedi uçakla birden gitmekle; bunlar görgüsüzlük addedilir aynı zamanda.
* Neyle yapıyorsunuz bunu? Kendi gelirinizle mi? Hayır. Hepimizin verdiği vergilerle yapıyorsunuz.
* Bu kurumsal bir bakış açısı değil, bu şahsi bir bakış açısı. Zihniyetle alakalı bir durum. Dolayısıyla bunlar doğru değil.
“BÜTÜN MESELE KATAR İLE OLAN İLİŞKİLERDEKİ GİZLİLİK”
Borsa İstanbul'un yüzde 10 hissesinin Katarlılara satılmasına ilişkin de açıklamalarda bulunan Akşener, şöyle konuştu:
* Katar'la yapılan ilişkilerin anlatılma derdi olmadığı için yanlış ilerliyor. Türkiye ekonomisini bu kadar paranın rahatlatması mümkün değil.
* Katar yerine başka yerde olabilir yatırımcı gelmesi açısından itiraz etmemiz mümkün değil ister Hollandalı ister Katarlı orada mesele yok.
* Tank Palet Fabrikası konusunda 50 milyon dolarlık bir eksik sebebiyle verildiğini biliyoruz. Bu rahatlatacak bir yatırımsa 50 milyonu biz getirelim.
* Bütün mesele Katar ile olan ilişkilerdeki gizlilik. Su meselesi deniliyor ne olduğunu bilmiyoruz ticari sır diye bir kavram var.
* Niye ekonomisi şeffaf olması gereken ülkelerde böyle bir şey yok?
* Katar'ın Katar olmasıyla Müslüman olmasıyla alakası yok bu gizlilikle alakalı. Bu tür ilişki biçimleri ileriki aşamalarda Türkiye'nin başını derde koyar.
“BU SEÇİM OLACAK, 2023'E KALAMAZ”
“Tarihe not edelim; kavga eden kaybedecek” diyen Akşener, şu açıklamalarda bulundu:
* Vatandaş seçim istiyor ama kavga istemiyor. Vatandaş kendi derdinin konuşulmasını istiyor.
* Siyaset sınıfı şu anda vatandaşın talebine uygun kendini henüz konumlandıramadı.
* Bizim yaptığımız bu makul siyasetin karşılığı olarak Ak Parti'ye göz kırptığımız olarak yorumlandı. Bu partili cumhurbaşkanlığı sistemini Türkiye taşıyamıyor, bu sistem de Türkiye'yi taşıyamıyor bu seçim olacak 2023'e kalamaz.
* İkincisi fakirliğin yönetildiği bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Milletvekilinin itibarı yok. Seçim kazanmaları mümkün değil.
* Gördüğüm kadarıyla 2021 Haziran gibi seçim olabilir. Erdoğan kışı sevmez. Haziran'da seçim bekliyorum, olması da gerekir.
* Çok feci bir fakirlik var. En az 22 ile 25 arası kadın ağırlıklı çocuklarına tablet istiyorlar EBA için.