Türkiye, alkollü içkideki yüksek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranıyla İsveç, Finlandiya ve İrlanda'nın arkasından Avrupa'da dördüncü sıraya yükseldi. İçki vergisi birçok ülkede tüketimle doğru orantılı olarak uygulanırken, Türkiye'de tam tersi. Türkiye'de yıllık tüketim 40 milyon litre olduğu halde, 1 litre rakıda ürün fiyatına göre yüzde 234'e çıkan vergi oranı dikkat çekiyor. 175 liraya satılan 70'lik rakıdaki 130 liranın 103 lirasını oluşturan yüksek ÖTV oranı, sadece tiryakilerin değil üreticilerin de en çok yakındığı konuların başında geliyor. Mey İçki CEO'su Levent Kömür, son 10 yılda yeniden değerleme oranı 3, tüketici fiyatları 3, gıda enflasyonu 3.5, Motorlu Taşıtlar Vergisi 4.5, dolar 5 kat arttığı halde, rakının ÖTV'sindeki artışın 8 kat olduğuna dikkat çekti. “Sahte içki yüzünden 150 vatandaşımızı kaybettik. Ne zaman duracağız?” diyen Kömür, “Biz artık 45 milyon dolarlık ihracatımızı ve çiftçiye sağladığımız 250 milyon liralık katkıyı artırmak gibi konularla gündeme gelmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
VERGİ KAYBI 3 MİLYAR TL
Yaşadıkları sorunları Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'a da anlattıklarını vurgulayan Kömür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanımıza vergi sisteminin adil olmadığını her boyutuyla anlattık. Sahte içki yüzünden hem vatandaşlarımız hayatını kaybediyor hem de devlet yılda 2.5-3 milyar liralık vergiden oluyor. Durumdan tek memnun olan etil alkol ithalatçısı. ÖTV'ye neden yılda 2 kere zam yapılıyor? İnsanların hayatlarını kaybetmemesi için kendi kârımızdan fedakarlık ediyoruz ama yine de önleyemiyoruz.”
ENFLASYONA ETKİSİ DAHA YÜKSEK
İçkinin enflasyonda sanıldığından daha büyük bir etki yarattığını vurgulayan Levent Kömür, “Sigaranın enflasyon sepetindeki ağırlığı yüzde 5.7. İçkinin ağırlığı ise yüzde 0.3. İçkiden toplanan vergi sigaranın dörtte biri. Bu nedenle de ağırlığı yüzde 1.5 olmalı” dedi. Konunun 1947 yılında da TBMM'de gündeme geldiğini ve rakı fiyatının düşürüldüğünü hatırlatan Kömür, “Gidilmesi gereken yol, çiftçi, işçi ve bayinin geliri olmalı” dedi.