Şehri İstanbul Gazetesi okurlarımıza merhaba diyerek il köşe yazıma başlamak istedim.
Talimatlara uyulmuyor.
Basın kimlik kartını “Neden Sorma ihtiyacı duymazsınız”.
Sezon başında defalarca üstüne basa basa gözümüze sokarcasına yayınlanan haber makale ve duyurulara rağmen talimatları uygulayın denmesine rağmen aslı astarı olmayan futbol sahalarında sıkça rastladığımız kendini basın mensubu zanneden zannettiğinin ötesinde sırtında kime ait olduğu bilinmeyen kullanım dışı yeleklerin kullanıldığı. Birde üstüne üstlük ne bu kişilerin TSYD kaydı nede basın mensubu olduğunu kanıtlayıcı hiçbir şeyi olmayan her fotoğraf makinasını kapıp İstanbul Amatör lig ve Bal Ligi de dahil boy gösteren internet haber sitelerine gazete mensuplarına göz yuman sayın görevliler. Basın kimlik kartınızı görebiliriyim diye “Neden Sorma ihtiyacı duymazsınız”. Eğer yoksa neden saha içinde olmalarına müsaade eder ve tutarsınız.
Nerden biliyorsunuz da gerçek basın olduğunu saha içine alıyorsunuz. Rakip takımın teknik direktörü ise ya da X kulübün yöneticisi, belki de başkanın oğlu, yada fanatik bir takım taraftarı, neye istinaden alıyorsunuz yeşil alana.
İşte o duyuru.
TFF İSTANBUL İL BAŞKANI Yemen EKŞİOĞLU, Tff İl başkanlığı Resmi internet sitesinden 10 Ekim 2012 Çarşamba günü kendi yaptırdığı talimata göre
Buda yayınlattığı link.
SAHA KOMİSERLERİ VE HAKEMLERİMİZİN DİKKATİNE
“Son günlerde oynanmakta olan müsabakalarda, yedek kulübelerinde, saha kenarında ve kale arkalarında sivil giyimli ve basın mensubu olduğunu iddia eden şahısların durdukları gözlenmektedir.
Talimatlarda Basın Mensupları ile ilgili kesin açıklamalar bulunmaktadır. Saha Komiserlerimizin ve Hakemlerimizin bu talimatlar doğrultusunda hareket etmeleri hususunda gereğini rica ederim.”
Peki şimdi bahsedeceğim ve bunun gibi bir çok maçta karşılaştığımız bir olay tüm bunlar örneğin Atmosferi çok yüksek zirveyi yakından ilgilendiren Bölgesel Amatör Lig 11 grupta oynanan Sultanbeyli – Tuzlaspor maçında saha içinde basın kartı veya serbest giriş kartı olan kaç kişi vardı ve Talimatlarda Basın Mensupları ile ilgili kesin karar neden uygulanmadı.
Neden bunlara göz yumuluyor. Bir amatör gönüllüsünün bize aktardığı denilmişki yeterki üzerinde yelek olsun git idman yeleğini giy öyle dur denildiği söyleniyor. Bu kadar basitmi bu işler. Gazeteci olmayan kişiler neden yeşil sahalarda. Gerçek emekçilere yazık tüm zamanını harcayan emeğini kazancını bu işlerden kazanan basın mensuplarına yazık değil mi sorarım size.
Bu konuda arşiv tuttuk sonraki yazılarımızda ele alacağım.