Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şunlar:
– Son yıllarda artan kadın cinayetleri, yaygınlaşan tecavüz vakaları ile birlikte rahatsız edici boyutlara ulaşmış istismar haberleri insan haysiyetine ve toplum bekasına karşı işlenmiş en büyük suç olarak değerlendirilmelidir.
– Son bir buçuk asırdır kadınlarımızın sosyal, siyasal ve ekonomik haklarıyla ilgili istikrarlı ümit verici ilerlemeler yaşanmışken muhatap kaldıkları insanlık suçlarının da eşzamanlı artış gözlemlemek utanç duyması gereken bir çarpık ilişkinin somut yansımasıdır.
– Bizim atmamız gereken tarihi adımın arkasında kadına yönelik şiddetin, kadınlığın itibarına yönelmiş nefretin bütünüyle tasfiye edilmesi ve önüne geçilmesi yer almaktadır. Şiddet seli durmadan şiddet yangını söndürülmeden gözünü kan bürümüş psikopatlara set çekmeden, kadınlarla ilgili konuşacağımız her konu eksik kalacak, gerçekler ve temenni yetersiz olacaktır.
BİR SİYASET FALSOSUDUR
– Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye cephe almış bir siyaset ayıbı, bir siyaset defosu, bir siyaset falsosudur. CHP’yle sorunumuz, Türkiye’yle sorunu olduğu içindir. Bizim CHP’yle sorunumuz sakat ve sancılı politikalarıyla ilgilidir. Geçen hafta CHP'ye oy vermeyen öğretmenlerimizi aşağılayan Kılıçdaroğlu'nu sorarım sizlere, neresi demokrattır?
CHP’YE OY VERENLER HAYAL KIRIKLIĞI İÇİNDE
– İşçiye, memura, esnafa, emekliye, sanayiciye, işsize, çiftçiye verdiği oy kadar kıymet yükleyen bir siyasi zihniyetin samimiyetinden, insan sevgisinden söz etmek mümkün müdür?
– CHP'nin kumaşını kesen kesmiş, tarlasını süren çoktan sürmüştür. CHP'ye oy veren kardeşlerimiz hayal kırıklığı içindedir. Onlara karşı yapılan saygısızlıklar, haksızlıklar diz boyudur.
– Amerika Birleşik Devletleri'ne “demokrasimize müdahale edin” çığırtkanlığı yapan bir CHP’nin neresi doğrudur. Türkiye’yi yalanlarla dışarıya jurnalleyen bir CHP’nin nesi düzgündür?
UŞAKLIĞIN BEDELİDİR
– Bir CHP milletvekilinin Türk ordusuna “satılmıştır” demesi, bize göre hesabı sorulması gereken bir şerefsizliktir, kepazeliktir. Türk Silahlı Kuvvetler’e zilletin lekesi sürülemez.
– Kahraman Türk ordumuzun satılan, satılmış görünen yeri neresidir? Terör ile mücadelesi mi satılmıştır? Fırat Kalkanı’ndan Zeytindalı Harekatı’na, Barış Pınarı Harekâtı’ndan Pençe operasyonlarına kadar, ova ova, dağ dağ, şehir şehir; deyim yerindeyse köşe bucak hainleri arayan sonra bulan, bulduktan sonra imha eden kahramanlar mı satılmıştır?
– Sınırımızda nöbetçi, gökyüzümüzde kartal, gönlümüzde şükran, dileğimizde dua, dilimizde Peygamber Ocağı, tarihimizde muzaffer bahadırlık olan kahraman Türk askeri mi satılmıştır? Orduya satılmış demek, bedelsiz satılmışlığın uşaklığının aleni beyanıdır. Askere düşmanlık, düşmana askerliktir.