Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, medya buluşmasında FB TV’deki canlı yayınla basın mensuplarının sorularını yanıtlıyor.
EMRE BELÖZOĞLU GELECEK SEZON TAKIMIN BAŞINDA OLMAYACAK
*Emre Belözoğlu’na ben müteşekkirim, yaptığı tüm hizmetler için teşekkür etmek istiyorum. Ben Emre’yi yöneticiyken tanırdım ve sonrasında da tanırdım. Ben başkanlığa geldikten sonra da çok daha yakından tanıma fırsatım oldu. Kendisinden ne istediysek bugüne kadar elinden gelenin en iyisini yoğun mesailer harcayarak elini taşının altına koydu. Ben, Emre ile ilk sezonun ortasında istişare etmek için görüştüm. O zamanlar sene sonu İtalya’ya gidecekti. Kendisine bir kariyer planlaması yapmıştı. Evdeki hesap, çarşıya uymadı. Ersun Yanal’ın istediğiyle takıma kaptan olarak geri döndü. Sonra kendisini kaptan ve teknik direktör olarak buldu. Yaptığımız transferlerde bazı yanlışlıklar olabilir ama kısıtlı imkanlara rağmen gelmesi imkansız oyuncuları getirmesi açısından büyük artılar getirdi.
*7 ay sonra ise kendisini teknik direktör ve sportif direktör olarak buldu. Kariyerinde kendisini ileride teknik direktör olarak gören birisi için riskli bir karardı ancak 1 saniye düşünmedi. Sahada gördüğümüz futbol, bizlerin beklentisine çok daha yakın bir seviyedeydi. Biz şampiyonluğu Sivasspor maçında kaçırdık. İleriye dönük teknik direktörlük konusunda bana göre, 3 alternatifimiz vardı. Bunlardan biri Emre ile devam etmek. Biri yabancı, tecrübeli hocanın altında tecrübe kazanması… Üçüncüsü ise yabancı yepyeni bir teknik direktör getirmek.
*Bana göre 5, bilemedin 10 yıl sonra açık ara tartışmasız en iyisi olacağını düşündüğüm Emre Belözoğlu, bugün yaşanmışlık ve tecrübe çok önemli. İki yıl üst üste şampiyon olursun, kredin olur böyle bir risk alırsın. Ama bizim durumumuzda bu riske girmek tehlikeli ayrıca bu Emre için de risk oluşturabilir. Dolayısıyla Emre’yi de riske atmamak için tercih yaptık ve bunu kendisiyle konuştuk. Zaten her şeyimizi konuştuk. Kendisi biraz düşünmek için süre istedi. Ama sıcak baktığını söyleyemem.
4 YA DA 5 NOKTA TRANSFER GELECEK
*Hayal ettiğimiz Fenerbahçe doğal olarak futbol olarak algılanıyor. Orada net bir şekilde sınıfta kaldık. Hayal ettiğimiz Fenerbahçe, sadece futbol şampiyonluğuyla ölçülen bir Fenerbahçe değildi.
*Biz şampiyonluğu Sivasspor maçında kaybettik. Evet bizim 14-15 puanımız gitti. Biz şampiyonluk şansımızı o yapılanlara rağmen getirdik. Ama şampiyonluğu biz kaybettik. Bizim futbolcularımız kaybetti. Belki de yeteri kadar inanmadılar. Biz bu yıl şampiyon olsaydık, işleri çok yoluna koyacaktı. İnancım bu sene futbolun rengi sarı-lacivert olacak. Bizim takımımız baştan kurgulanmaya ihtiyacı olmayan bir kadro. Belki reddedemeyeceğimiz teklifler gelebilir. Kolay kolay bir hamle yapmayacağız. Bunun üzerine 4-5 tane nokta atışı yapacağız. Bunlara genç oyuncuları katmıyorum. Onları alıp, kiralayacağız. 1 stoper, 1 kanat, 2 forvet ya da fırsat transferi olarak bek alacağız.
*15 milyon euroluk bir satışımız olabilir. Kulübü birkaç sene götüreceğine inandığımız kadro şu anda elimizde. Gerekli dokunuşları yapıp, elden çıkarmak istediklerimizi elden çıkardığımız takdirde, Fenerbahçe’yi şampiyonluğa götürecek yapılandırma hazır diye düşünüyorum.
SEÇİMLİ GENEL KURULU TARİHİ HAKKINDA
*Dün yapılan açıklamaları beklemek istedik. Aslında bir endişemiz vardı. Pazar günü sokağa çıkma yasağının devam edecek olması. Normal şartlarda tüzüğümüzün emrettiği gibi 5-6 Haziran’da geleneksel olağan seçimli genel kurulumuzu yapacaktık. Ancak kısıtlamalar 1 Haziran’a uzatılınca yeni tarihleri 12-13 Haziran oldu. Fakat Pazar günü kısıtlamanın olacağını hesaplayamadık. İki tane olasılık var; yeni bir tarihi belirleyip o zaman yapmak gerekiyor. 25-26 Haziran Cuma-Cumartesi günü yapmamız gerekiyor. 1 gün geriye çekme durumu hukuken olmuyor. Hatta davalık durum bile olabiliyor. İkinci seçenek için de çok konuştuk ama hepimizin ilk defa karşılaştığı bir durum. Sabit tutalım, özel bir izin alabilir miyiz dedik. Pazara sabit kalabilir miyiz diye çalışıyoruz, zor görünüyor. Olursa bizler için çok çok iyi olur. Yarın akşam gece yarısı 12’ye kadar yeni duyuru yapacağız. O tarih de 25 Haziran Cuma ve 26 Haziran Cumartesi olacak. Yurt dışından da gelecek kulüp üyemiz var. Tarih değişikliği onları nasıl etkileyecek bilemiyorum.
“BU SEKTÖRÜN DEĞİŞMESİ LAZIM”
*Gelişmeleri yakın takip eden herkesin olduğu vakıf olduğu bir konu. Ağustos’ta şampiyon, Zorlu sezon, Dilmen-Tatlı sezonu… Sonuca bakıyoruz ve durum ortada. Bunları dillendirenler ortada bir daha bunları konuşmuyor. Bu tüm camiayı rahatsız eden bir konu. Ne yazık ki bu Türk futbolunun bir gerçeği. Burada bir şapka çıkarmak lazım! Etkin ve sistematik bir şekilde bu iftiraları her sezon yerleştirip, buna da yeterince inanacak bir kitle bulmak üstün bir başarı. Bu bizim performansımızı etkiliyor. Sezon başında “Bu golü yemeyin. Buna dikkat edin” dedim ama her sene devam ediyor.
*Sistemi değiştiremiyorsak kendimizi değiştireceğiz demiştim. Fenerbahçe’ye genel bir yaklaşım, bir de üstüne Ali Koç başkan olunca olumsuz yaklaşımlar, iftiralar devam edecek. Biz aslında yönetime geldiğimiz zaman biz eski köye yeni bir adet getirmeye çalıştık. Ortamı germeden de başarının geleceğine inandığımızı, birlik ve beraberlik içerisinde olmadığımızda sorunları çözmediğimizi belirtik. Saf olmayı, dürüst olmayı; üç kağıtçı, iftiracı bir kişiliğe tercih ederim. Bu sektörün değişmesi lazım!
“SEÇİME GİDECEKLER, FENERBAHÇE’Yİ DİLLERİNDEN DÜŞÜRMÜYORLAR”
*Niye hep Fenerbahçe? Bu Fenerbahçe’nin belki de büyüklüğüyle de paralel bir durum. Bir rakibimiz seçimlere gidecek, hiçbir aday Fenerbahçe’yi dilinden düşünmüyor. Aynı durumu Fenerbahçe’nin adaylarından duyamıyorsunuz. Hep imalar ve algılar, Fenerbahçe üstünden yapılıyor. Bir kulübün çimcisinden, en üst seviyesine kadar bunu söylüyorlarsa bu bir stratejinin ürünüdür. Şaşırmadık, üzüldük.
“BİZ İNSANIZ, HATA DA YAPIYORUZ”
*Fenerbahçe’de eleştiriye, iftiraya, imaya her zaman açık olacaksınız. Şeffaflık konusunda istediğimiz noktada mıyız, tam değiliz ama o noktaya hızlı hızlı geliyoruz. Biz kendimize güveniyoruz, bizim özgüvenimiz yüksek. Samimi her türlü eleştiriye tamamen açığım. Bizim kompleksimiz yok. Biz insanız, hata da yapıyoruz. Önemli olan bunlardan ders alarak tekrarlamamak.
*Biz transferleri SPK’nın bize emrettiği sınırlarda bire bir şekilde açıklıyoruz. 2020-21 sezonunda açıklanan datalara bir bakın. Nasıl olur ki Türkiye’de geçen sezon sadece beş kulüp menajerlik ödemesi yapmış? Bunu bir sorun. Biz suçlanıyoruz ya. Nasıl olur da Türkiye’de harcanan menajerlik ücretinin yarısını sadece Fenerbahçe ödüyor?
“EMNİYET MÜDÜRÜ’NE BEN Mİ KÜFÜR ETMİŞİM?”
*Derbi günü herkes konuştu. Şu kadar adam alınmış, şunlar girmiş. Bir kere cevap verelim dedik, sonra Fenerbahçe ortamı geriyor oldu. Bir derbi sonrası 1 hafta olay yapıldı. Yok ben şöyle yapmışım, küfür etmişim şu kadar adam alınmış. Biz 8 gün ağzımızı açmadık. Sonra cevap verdik, ‘Fenerbahçe ortamı geriyor’. 1 kişi sormuş mu, araştırmış mı Emniyet Müdürü’ne, ben küfür etmiş miyim? Fenerbahçe güvenlik kameralarında girişler gösterildi size. Bu küfür etti diyen iddia sahibine yazıp, ‘Görüntüler burada’ dediniz mi? Ama Fenerbahçe ortamı geriyor.
*Ben kendi şirketimde bu kadar hassas olmak zorunda değilim ama Fenerbahçe’de 30 kere düşünmeliyiz. Zaman zaman geç karar almıyoruz ancak hızlı da refleks vermemiş olabiliriz. Bana göre biz 3 hocayla çalıştık. Cocu, Ersun Yanal ve Erol Bulut… Diğerleri geçiciydi. Şu 3 senede kazandığımız tecrübeyle bizim önümüzdeki dönemde çok farklı davrandığımızı göreceksiniz. Tabi genel prensiplerimiz hiç değişmeyecek.