Dün akşam oynanan maçta, Avrupa kupalarında ki son temsilcimiz Beşiktaş sahasında Belçika temsilcisi Brugge'a 3-1 yenilerek elendi.
Liverpool zaferinin ardından en azından bir çeyrek final görmeyi umduğumuz Beşiktaş büyük bir hayal kırıklığı yaratmış oldu.
Maçın bir çok kırılma anı vardı elbette ancak teknik analize ve istatistiki verilere geçmeden önce maç henüz 1-1 iken Gökhan Töre'nin müsait pozisyonda arkadaşına vermediği ve aut ile dahi sonuçlandıramadığı pozisyona dikkat çekmek istiyorum. Bu pozisyonun dönüşü Beşiktaş kalesinde gol ile sonuçlandı. Beşiktaş skor 1-2 e geldiği anda zaten tamamiyle demoralize oldu ve maçı bıraktı. Gökhan Töre önemli bir oyuncu ancak bazen egosuna yenik düşebiliyor. Her maç bir kaç kişiyi geçip uzaktan şut ile gol bulamaz bir oyuncu. Hani bir laf var ya? Papaz her zaman pilav yemez.
Maçın teknik analizine gelirsek; Beşiktaş yanlış bir 11 ile başladı. Bilic son Erciyes maçına ve o maçta oynana futbol, alınan skora çok aldanmış olsa gerek Mustafa ve Ba ikilisi ile maça başladı. Oysa bu ikili ilk 45 dakika için o kadar da verimli olmadı. Hatta neredeyse ilk 45 dakika pozisyon bile bulamadı siyah beyazlılar. Kalede uzun zamandır oynamayan Tolga'nın tercih edilmesi de Bilic'in yaptığı diğer büyük yanlıştı. Cenk uzun zamandır bu takımın kalesini başarıyla koruyor ve öyle büyük hatalı ve tartışılan goller de yemiyordu. Acaba ne oldu da bu maçta Cenk'e güvenemedi Bilic?
Atiba'nın yokluğunda orta alanda Necip-Veli ikilisini beklerken Necip'i stoperde oynatması ise ayrıca büyük bir yanlıştı. Evet Necip Liverpool maçında muhteşem bir oyun sergilemişti o bölgede; ancak Brugge'u biraz izleyen ve takip eden birisi bilir ki De Sutter adlı forvet hava toplarında oldukça etkilidir ve onunla başa çıkabilecek oyuncu Necip değil Ersan Adem Gülüm'dür. Necip'i ortaalanda oynatmak yerine stoperde tercih edince hem orta sahadaki gücünden oldu Beşiktaş hem de hava toplarında etkisiz bir defans ikilisine sahip oldu.
Aslında bunca yanlışa rağmen Beşiktaş 1-0 öne geçtiğinde hala turu geçebilecek durumdaydı. Fakat Bilic takımının önde olduğu dakikalarda (48-60 arasında) oyuna müdahale etmek yerine maçı seyretmeyi tercih etti. Oysa o dakikalarda yapılabilecek bir ortasaha takviyesi belki de Brugge'un akın akın ataklarına engel olacaktı. Pektemek oyundan alınıp Atiba oyuna girebilirdi. Madem 18 kişilik kadroya alındı, demek ki gerektiğinde oynayabilecek durumda idi.
Aslına bakarsanız sezon başından beri yazmaktan ve söylemekten yorulduğumuz bir durumun apaçık görüntüsünü izledik dün akşam. Bilic'in takımı öne geçtikten sonra oyunu tutamaması durumunu. Aslında bu sezon ağızlara pelesenk olmuş Beşiktaş Kanseri tabirinin vücut bulmuş hali Bilic ve öne geçtikten sonra yapmadığı hamlelerdi. Sadece bu sezon Beşiktaş'ın öne geçip koruyamadığı maç sayısı 7. Ligde Eskişehir (1-1) Erciyes (2-3) Balıkesir (2-2) ve avrupa kupalarında Asteras (1-1) (2-2) ve Brugge (1-2) (1-3) maçları. Bu maçların dışında öne geçip son 15 dakikaya önde girdiği ve Beşiktaş taraftarını ne zaman gol yiyecek de puan kaybedeceğiz diye endişelendirdiği bir bu sayı kadar maç daha var.
Bilic doğru hamleleri yapamıyor ve bu sebepten ötürü de takımı olmadık anlarda kaybetmeye devam ediyor. Sadece oyuncu değişiklikleri değil seçtiği ilk 11 ile de yanlışlara imza atıyor. Beşiktaş futbol takımını bu sezon Avrupa'da gösterdiği başarılı performanstan ötürü can-ı gönülden tebrik ediyorum. İnşaallah Bilic bu hatalarından ders alır diyeceğim ancak sanmıyorum.
Son olarak maçta hatalı goller yemiş ve güzel bir oyun ortaya koyamamış olabilir ama hiçbir insan evladının ölmüş annesine küfür edilemez! Tolga Zengin bu ülkenin saygıdeğer oyuncularından biridir. Kendini Beşiktaş taraftarı olarak gören ancak bırakın taraftar olmayı insan dahi olamamış şahısların sosyal medya üzerinden yaptığı çirkinlikleri de kınıyorum.
Saygılarımla
Olcay Şeker