Hayatın kendisinin bir öğrenme ve bu öğrenmenin içinde yaptığımız işlerin aklımızda kalışının bir gerçek olması ve eğitim sisteminde bu felsefenin kullanılabilir olması Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu’nun “Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, Yaptığımı anlarım” anlayışıyla iterek “Yaparak Öğreniyorum” modelinin ortaya çıkarmasına dayanak oluşturuyor.
Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Okan Tuna çalıştayın amacını, Kolb’un Deneyimsel Öğrenme modeline gönderme yaparak, öğrenmenin etkili olarak gerçekleşebilmesi için somut yaşantı, düşünmeye dayalı gözlem, soyut kavramlaştırma ve aktif denemenin harekete geçirildiği somut uygulama örneklerinin bir platformda tartışılmasını ve de paylaşımı olarak açıklarken açılış konuşmasında en büyük hedeflerinin uluslararasılaşma ve “Yaparak Öğreniyorum” çerçevesinde somut adımlar çabasında Mesleksel Beceriler Merkezi oluşturmak olduğunu söyledi:
Mesleksel Beceriler Merkezi aslında Yaparak Öğreniyorum Laboratuvarlarından oluşmaya çalışacak. Öğrencilerin birebir içine girdiği, eğitim ve sitem geliştirme amaçlı tasarımların oluşturulacağı merkezler olacak. Bu da bize proje geliştirme olanağı sağlarken aynı zamanda da hem sektöre hem de topluma hizmet verme imkanını da verecek.
Mesleksel Beceriler Merkezi çatısı altında 6 farklı laboratuvar olacak. Mobil Teknolojiler, Alternatif Enerjiler, Konvansiyonel Enerjiler Laboratuvarı, Lojistik, Deniz ve Liman Operasyonları, ile Kabin İçi Hizmet Uygulamaları Laborutuvarları.
Prof. Dr. Okan Tuna eğitimde, geleneksel ve teorik yöntemler yerine uygulama ağırlıklı, katılımcı deneyimsel öğrenmenin, öğrencinin katılımı ve motivasyonunun arttırılması; teorik bilgiyi gerçek uygulamalar ile bütünleştirmelerine yardımcı olması açısından önemli olduğunu söyledi.
Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Emine Persentili Batislam derslerde uyguladıkları “The Big Picture” pazarlama simülasyonu hakkında bilgi verdi. Simülasyonun, katılımcıya pazarlamanın tüm süreçleri ile ilgili karar almasını sağladığını ve algoritmasındaki seçenekler dolayısıyla gerçek bir yaşam deneyimi sunduğunu söylerken maliyet anlamında da gayet düşük çözümler sunabilmesi özel sektörün tercih ettiği bir uygulama olmasında etken olduğunu da belirtti.
Çalıştayın konuşmacılarından biri olan Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. Pınar Seden Meral, program olarak deneyimsel öğrenme sürecini uzun zamandır uyguladıklarını, öğrenmenin kalıcı olabilmesi için bir yaşantı ürünü olması ve kalıcı bir davranış değişikliğine yol açması gerektiği bilinci ile öğrencilerin içine dahil olacakları projeler oluşturduklarını söylerken öğrencilerle birlikte götürülen Ülker Projesi sunumu öncesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı Öğrencilerinin hayata geçirdikleri ve tüm aşamalarını kendilerinin yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi.
Meral, bugüne kadar öğrencilerin şirketlerle işbirliği yaparak projelerini geliştirmeyi teşvik ederken, başka bir şirket tarafından okulun bir ajans gibi görülüp, bir sunum yapılması ile projenin öğrencilere teslim edilmesi nedeniyle Ülker Projesini üst nitelikteki bir çalışma olarak değerlendirdi.
Ülker projesinde birlikte çalışılan FG İletişim’i temsilen, Yrd. Doc. Dr. Pınar Seden Meral’in ardından kürsüye gelen Fatma Keskin yapılan projenin Ülker tarafından beğenilmesi halinde çocuklar için ciddi bir kariyer fırsatı ve iş tecrübesi oluşturacağını dikkat çekti. Bu proje sayesinde mezunların iş bulma noktasında çok avantajlı olacağını da ekledi.
Anadolu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Gülfidan Barış Pazarlama Karması eğitimi için uyguladığı Mutfakta Metafor eğitimini paylaştı. Temel olarak Pazarlama Karmasının “Doğru Ürün + Doğru Yer + Doğru Fiyat + Doğru İletişim” olduğunu ve pazarlama yöneticisinin kullanabileceği ve kararlarını şekillendirebileceği dört temel alanının ürün, fiyat, dağıtım ve tutundurma olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gülfidan Barış “Taş Mutfakta Pazarlama Dersine Var Mısınız?” çağrısı ile yaptığı çalışmayı anlattı:
Gruplar halinde mutfağa giren öğrencilere 9 TL değerindeki un, şeker, süt ve yağ malzemeleri verildi ve isterlerse 2 TL’yi aşmayacakları 5. bir malzemeyi alabilecekleri söylenerek, bu malzemelerle bir şey pişirmelerini istendi. 30 dakikalık pişirme sürecinde öğrencilere ne pişireceklerine karar vermeleri için 10 dakikalık tartışma süreci verildi. Öğrencilerden neden pişirme eylemi içinde olduklarını da tartışmaları istendi. Çalışma sonrasında öğrenciler ekip çalışması, ürün farklılaştırması, maliyet yönetimi, marka ismi belirleme, rekabet yönetimi, Pazar bölümleme, hedef kitle yönetimi, zaman yönetimi yaptıklarını ve Pazarlama Karmasına göre Unu ürün, yağı dağıtım kanalı, şekeri fiyat, sütü iletişim metaforu olarak tanımladılar.
Bu çalışmanın sonucunda öğrenciler, işe inanıldığında başarının geleceğine, kısıtlı ve en temel kaynaklarla neler yapılabileceği, temel kaynaklar kullanılarak farklılaştırmanın gerçekleştirilebileceği, yaratıcılığın ve sunumun önemi, uzman görüşü almanın danışmanın önemi öğrenciler tarafından anlaşılmasının önemli olduğuna vurgu yaparak deneyimsel öğrenmenin etkisine işaret etti.
Günün sonunda misafirlere yapılan helva ikramı çalıştayı anlamlı bir sürpriz ile noktaladı.