Kış aylarının gelmesi ve havaların soğumasıyla birlikte kliniklerde soğuk algınlığına bağlı hastalarda da inanılmaz bir artış gözüktüğünü belirten Çobanpınar, “Özetleyecek olursak faranjit, sinüzit, tonsilit, üst solunum yolu enfeksiyonları bağlamında inanılmaz bir artış var. Burada öncelikle hastaların bilmesi gereken nokta, hastalık belirtilerinden biri veya birkaçı hissedildiği zaman hemen aile hekimlerine başvurmaları gerekir. Böylece hastalık tam yayılmadan önlenebilir. Özellikle tonsilitte eğer geç kalınırsa çocukluk çağında havale geçirilmesi, enfeksiyonun aşağılara kadar yayılması, ilerleyen yaşlarda sağlık açısından daha büyük tehlikelere yol açabilir. Tonsilit hastalıklarında genelde, antibiyotik, ağrı kesici, ağız gargarası, burun açıcı sprey gibi ilaçlar veriyoruz. Genel olarak bol sıvı alınmalı, iyi beslenmeli, hasta kendini iyi muhafaza etmeli, ateşi varsa soğuk uygulaması gerekir. Ateşin seyri çok önemli. Hasta ateşi hisseder hissetmez hekimine başvurmak zorunda. Bu konuda devletimizin ön ayak olduğu ‘Aile Hekimliği’ uygulaması gayet olumlu sonuçlar vermektedir. Yine de hastaların bilinçlenmeleri gereken nokta bu havada kendilerine çok dikkat etmeleri, bol miktarda sebze ve meyve tüketmeleri, kış mevsimine uygun giyinmeleri çok önem taşımaktadır” dedi.
“HER SOĞUK ALGINLIĞI ANTİBİYOTİK GEREKTİRMEZ”
Boğaz iltihaplanmaların genel olarak bakteriyel tonsilitlerden kaynaklandığını kaydeden Çobanpınar, “Hastada belirgin bir enfeksiyon var ise tonsilit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarında tamamen viral kökenli hastalıklardan bahsedebiliriz. Eğer hastada belirgin bir enfeksiyon odağı yoksa ve geçirdiği enfeksiyon hafif ise antibiyotik uygulamasından kaçınmak gerekir. Her soğuk algınlığı antibiyotik gerektirmez. Bu nedenle hekiminize danışın ve gereksiz antibiyotik kullanımından kaçının. Çünkü antibiyotik kullanımı insanların ileriki yaşamlarında ortaya çıkabilecek antibiyotiğe dirençli bakteriler daha olumsuz sonuçları beraberinde getirebilir. Hastaların kendi kafalarına göre reçete oluşturmaları son derece zararlıdır. Hekimin reçeteye tabi tuttuğu ilaçları eczaneden alıp eczanın belirttiği şekilde kullanmaları iyileşme sürecinde gayet önem taşımaktadır. Bu tür hastalıklarda multivitamin, C vitamini takviyesi, yenilecek olan turunçgillerle, bol sebze meyve tüketimiyle bol sıvı gıdanın alınmasıyla kış mevsimine uygun giyinmeyle hastalıktan uzak durulabilir. Bazen öyle hastalar geliyor ki yutkunmayı bırakın nefes bile alamıyorlar. Hatalık bu kadar ilerlemeden hastaların kesinlikle bir hekime başvurmaları gerekir” diye konuştu.