Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
– Her birimiz toplumun umudu olmak zorundayız. Birlikte çalışacağız, birlikte mücadele edeceğiz. Hiç kimseyi ayırmayacağız, herkesi kucaklayacağız. Hepimiz halkın umudu olmalıyız. Haksızlığın yanında olacağız, herkesi kucaklayacağız. Biz onların dertlerini elimizden gelen çaba ile çözeceğiz.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ UZATILMALI
– Kısa çalışma ödeneği bu ayın sonunda bitecek. Pandemi hâlâ devam ediyor. KÇÖ’den 3 milyon 765 bin 541 kişi faydalandı. Ücretsiz izinden yaralanan sayısı 2 milyon 548 bin kişi. Ücretsiz izin ve KÇÖ’nün süresi uzatılmalıdır.
EN TEPEDEKİ İNSAN DEVLETTEN HABERSİZ
– Erdoğan, Hatay’da atama bekleyen öğretmenlere “Hiç açık yok, tam aksine fazlalık var” diyor. En tepedeki insan devletten habersiz. 107 bin 909 öğretmen açığı var. Sayıştay raporuna göre ise 138 bin 393 öğretmen açığı var. Erdoğan bakıyor Saray’da bütün kadrolar dolu. Üstelik herkes bir değil üç yerden, dört yerden maaş alıyor. “Öğretmen açığı yok” diyor. Sağlık hizmetlerinde tüm boş kadrolara atama yapacağız. Atama bekleyen öğretmenlerin de atamasını yapacağız.
SİYASİ İDAMLAR DOĞRU DEĞİL
– İhvan konusundaki tutumumuz bütün dünya bilir. Biz inançların siyasete alet edilmesini istemeyiz. Mısır’a sesleniyorum: Siyasi idamlar doğru değil. Umarım Mısır’da siyasi idam olmaz.
– Uzun yıllardır Erzurum’dan milletvekili çıkaramıyoruz. Kabahat bizde. Erzurum’a gittik mi, vatandaşı dinledik mi? Şimdi dertlerini dinliyoruz. 55 milletvekili arkadaşımız Erzurum’a çıkarma yaptı. İktidar değişirse yardımlar kesilir mi diye bir endişe var. İktidara geldiğimizde yardımlar kesilmeyecek tam tersine artacak. Ama yardım yaparken sağ elin verdiğini sol el görmeyecek anlayışı ile yapacağız.
MÜSLÜMANIZ AMA DİN TİCARETİ YAPMAYIZ
– Erzurum’da genç bir kardeşimiz, adı Timur, benim için “İyi adam, namuslu adam ama bir de Müslüman olsa” demiş. Elhamdülillah Müslümanız. Allah’ımız bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir. Ama biz din ticareti yapmayız.
BÜROKRASİYİ ROBOTLAŞTIRDILAR
– Devletin iyi yönetilmediğini biliyoruz. Saray otoritesi, devleti yönetmek için değil devlet olmak için geldi. Devlet, 19 yılın sonunda yıpranmaya ve çürümeye başladı. Ekonomide ve hukukta devlet kayıtdışılığa çıkmaya başladı. Bunu bilinçli yapıyorlar. Devlette liyakat vardı, tamamen kaldırdılar. Yandaşları getirdiler. Bu kanuna uygun mudur, bu soruyu asla bürokrat soramaz. Bürokrasiyi robotlaştırdılar.
– Ekonomide ve hukukta devlet kayıt dışına çıkmaya başladı. 19 yılda aşama aşama kayıt dışına çıkardılar. Öncelikle bakanlıklarda teftiş kurullarını kapattılar. Böylece ekonomideki kayıt dışılığın altyapısını süratli bir şekilde oluşturdular.
HARAMLA BESLENİYORLAR
– Avrupa’nın en büyük kara para aklayan ülkelerinin başında Türkiye geliyor. Böyle bir rezaleti Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç görmedik. Uyuşturucu, kumar, kadın ticareti, ne rezalet varsa hepsini kabul ettiler. Haramla besleniyorlar.
– Bugün Türkiye’de rüşvetsiz iş yapmak mümkün değil. Devletle muhatap olduğun andan itibaren rüşvetsiz iş yapmanın mümkün olmadığını görüyoruz.
MERKEZ BANKASI ŞAMAR OĞLANINA DÖNDÜ
– Devletin büyük yatırımlarını bürokratlar değil, 5’li çete yapıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez Devlet Planlama Teşkilatı kapatıldı. Kime hangi rantlar verilecek, yetkili mahkeme kim olacak, bütün bunları gizlediler. Ekonomi kayıt dışına çıktıktan, hukuk da askıya alındıktan sonra devletin bütün büyük yatırımlarını 5’li çete belirler hale geldi.
– Havuz medyası kayıt dışı tirajlar üzerinden devleti soyuyor. Onlar da bu rüşvete ortaktırlar. Böyle bir rezaleti Türkiye hiç yaşamadı.
– Şamar oğlanına dönen Merkez Bankası. Kayıt dışının en tipik örneği Merkez Bankası. Kanuna aykırı olarak yetkiyi aldılar ve Merkez Bankası’na verdiler. Damat ve kayınpeder 128 milyar doları buharlaştırdılar.
– Devlette çürüme başladı. MB, BDDK, SPK gibi sözde bağımsız kurumlar var, hepsi bağımlı… TBMM’ye bilgi vermeleri lazım, gelmiyorlar, milletvekilleri 128 milyar dolar nereye gitti diye soracak. Parlamentonun bu kadar aşağılandığı bir dönem hiç yaşanmamıştı.
VİCDANINIZ KALDIRIYOR MU?
– AK Partili, MHP’li kardeşlerime sesleniyorum: Siz de vergi veriyorsunuz. Nasıl oluyor da Erdoğan ve ailesi ülkemizde vergi vermemek için yurtdışında hesap açıyor, milyon dolarları kazanıyor, devlete de beş kuruş vergi ödemiyorlar. Vicdanınız bunu kaldırıyor mu?
RÜŞVETİ SAVUNANA OY VERİLİR Mİ?
– Süleyman Soylu devletin televizyonuna çıkıp “Her ay bir siyasetçiye 10 bin dolar ödeniyor” dedi. Erdoğan ne dedi? Tık çıkmadı tık! Rüşveti savunana oy vermeye devam edecek miyiz?
– Soylu yerinde, Erdoğan da yerinde, her ay 10 bin dolar rüşvet alan da yanında… Sahtekarlığın, rüşvetin, ekonomide kayıtdışılığın, yolsuzlukların boyutu Cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar ortaya çıkmadı. Daha neler çıkacak bilmiyoruz.
YOLSUZLUKLARIN ÜZERİNİ KAPATTI
– Yolsuzlukları kapatmak için özel çaba harcıyorlar. İBB'yi partimizin adayı kazandı. ‘Yolsuzlukların üzerine gideceğim' dedi. Dosyaları buldu ama İçişleri Bakanlığı ‘tüm dosyaları bize verin' dedi. Yolsuzlukların üzerini kapattı.
MAFYA SİYASETİ BESLER HALE GELDİ
– Öyle bir noktaya geldik ki; AYM Başkanı bile konuşmak zorunda kaldı. Hukuk dışı arayışlar vardı, devleti, ekonomiyi hukukun dışına çıkardılar. Mafya siyaseti besler hale geldi. Saray sosyetesi rüşvetten beslenir hale geldi. Hükümetin ekonomide ve hukukta kayıt dışına çıkması, hükümetin mafyaya teslim olması anlamına gelir. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yeraltı dünyası tarafından yönetilir hale geldi.
– 615 kg kokain gelir yakalanır. Dava açmıyorlar. 540 kg Dilovası’na kokain gelir, dava açan yok. Bu tablo karşısında yukarıdaki adam oturuyor. Avrupa kıskanır tabi! Avrupa’nın otoriter politikacıları özeniyordur!
KENDİ KÜPÜNÜ DOLDURDU YA…
– Belediyelere “İhaleleri canlı yayınlayın” diyor. Kendisi küpü doldurdu ya… Günaydın beyefendi! İktidar olduğumuzda; bu memlekete gerçek anlamda adaleti getireceğim. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getirmezsem bana da Kılıçdaroğlu demesinler! Türkiye’yi kirlilikten arındıracağız.
SÖKE SÖKE ALACAĞIM
– Erdoğan, dış güçlerin temsilcisi gibi konuşuyor. O paraları söke söke alacağım. Müteahhitlere sesleniyorum. Bu işe giren unutsun kendisini. Bankalara sesleniyorum; kredi veren unutsun kendisini. İmzalayan bürokratların burnundan fitil fitil getireceğim.
– Sayın Bahçeli “Üniversite sınavlarını kaldıralım” diyor. Bahçeli’ye bir iyi bir de kötü haberim var. Üniversite sınavları kaldırıldı ama bizim çocuklarımız için değil…