Yeni Çek Yasası, Türkiye'de ticari hayatı olumsuz etkiliyor. Çeki nakit yerine değil, vadeli satışlarda bir sigorta olarak kullanan işletmeler, çekin yerine ne koyacağını bulamadı. Çekini ödemeyenlere hapis cezasının kaldırılmasının dolandırıcıları cesaretlendirdiğini düşünen işletmeler, artık çeke karşılık mal verirken iki kere düşünüyor. Bunda geri dönen çeklerin geçen yıla göre yüzde 60'ın üzerinde artmasının da önemli bir etkisi var. Bunun piyasaları yavaşlattığı ve bu yüzden kapanan iş yerlerinin olduğu konuşuluyor.
İş dünyası temsilcileri piyasada güven bunalımının oluştuğunu anlattı. Örme Sanayicileri Derneği Başkanı Fikri Kurt, yeni yasadan sonra piyasaların 'şevk'inin kalmadığını ifade ederek, hapis cezasının kalkmasının borçluların borçlarını ' bir şekilde' ödemesini engellediğini savunuyor. Bunun yanında dolandırıcıların da cesaretlendiğini aktaran Kurt, ödenmeyen her çekin zincirleme bir etkisi olduğu ve ekonomiye zarar verdiği tespitinde bulundu.
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis de aynı şekilde piyasalarda güvenin kalmadığını vurgulayarak, ticarette yaygın olarak kullanılan biçiminde yazılan bir çekin 5-6 kat miktarında bir ticari sirkülasyona yol açtığına dikkat çekti. Çeke duyulan güveni yok etmenin, ticarete darbe vuracağını kaydeden Reis, bunun üretim ve istihdam kaybıyla sonuçlanacağını dile getirdi. TESK Başkanı Bendevi Palandöken ise piyasalarda yaşanan durgunluğun çekte yaşanan sorundan değil, nakit akışının durağanlaşmasından kaynaklandığını dile getirdi. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından yazılan çeklerin daha vadesinin dolmadığını hatırlatan Palandöken, şu an bir geçiş döneminde olunduğunu, uzun vadede çekin itibarının bu yasayla daha da artacağını savundu.
Aramızda art niyetli insanlar var
Örme Sanayicileri Derneği Başkanı Fikri Kurt, yeni Çek Yasası'nın yürürlüğe girdiği günden beri piyasaların 'şevki'nin kalmadığını söyleyerek, "Güvenin olmadığı bir ortamda ticaret yapmanın kolay değil" dedi. Sanayicilerin içinde yanlış insanların bulunduğunu aktaran Kurt, bu insanların caydırıcı olmayan cezalar karşısında dolandırıcılık konusunda cesaretlendikleri tespitinde bulundu. Geçen yıla göre mahkemelik olmuş çeklerin yüzde 63 oranında arttığı bilgisini veren Kurt, "Bir çek karşılıksız çıktığında bunun etkisi zincirleme oluyor. Alacağını tahsil edemeyen işletme, kendi ödemelerini yapamadığından kapanma noktasına geliyor. Bunu gören başka işletmeler de evraka güvenmediğinden iyi tanımadığı insanlarla ticaret yapmaya cesaret etmeyip, işlerini küçültüyor. Böylece bütün ekonomi etkileniyor" diye konuştu. Kurt, sorunun çözümü için eski Çek Yasası'nın tekrar uygulanması gerektiğini savundu.
Korkmuyorlar, ödemiyorlar
Çekte hapis cezasının kaldırmasının ülkeye fayda değil zarar verdiğini ifade eden Kurt, "Dürüst vatandaş da çekte ceza olmadığından karşısındakine güvenemiyor. Geçmişte itibarlı insan ceza evine korkusundan bir şekilde borcunu öderdi. Evini arabasını satar yine de öderdi. Artık böyle bir korku yok. Bu yüzden ödenmeyen çeklerin sayısı arttı. Türkiye'nin çek yasasını Avrupa'ya benzetmeye çalışması tarz olarak yanlıştır. Bunun uygulanmasıyla ilgili bir süreç lazımdı. Bu süreci de iyi uygulamadılar. Yeni yasa özel şirketlerin kanını hileli insanlara yem etmekten başka bir şeye çözüm olmadı. Bu yasa bir anca bir an önce yeniden düzenlenmeli" dedi..
Eski uygulama geri gelsin
2008'deki uygulamanın geri gelmesi ülkeye fayda sağlayacağını aktaran Kurt, "Caydırıcılık sistemi insanlarda endişe ve korku yaratır. Milletin önünü açarsanız dürüst vatandaşları soymaya çalışırlar. Sanayicilerin içinde yanlış insanlar var. O insanlar herhangi bir ceza olmazsa piyasayı dolandırır. Bu da kaos yaratır, ülke ekonomisini sıkıntıya sokar, dürüst sanayiciyi işten vazgeçtirir, istihdam azalır" ifadelerini kullandı.
Çekle ticari sirkülasyon sağlanıyor
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis de Çek Yasası hazırlanırken 35 yılın ticari birikimin dikkate alınması gerektiğini söylediklerini ancak kendilerini iyi bir şekilde anlatamadıklarını aktardı. Çekin ticari hayatın olmazsa olmazı olmadığını ifade eden Reis, şunları söyledi: "10 bin liralık bir çek, 50-60 bin liralık ticari sirkülasyona yol açıyor. Çekten dolayı kimsenin hapis yatmasını istemiyoruz ama bugüne kadar yüzlerce çek dönmüştür. Ancak hukuka gittiğimiz zaman ödeme düşüncesi içinde olanlara her zaman kolaylık verilmiştir. Bununla birlikte onların arasında dolandırıcılar da var. Bu ayırt edilemedi. Aldığı çek karşılıksız çıktığı için iş yerini kapatmak zorunda kalan bir iş adamları da düşünülmeli. Böyle bir durumda 100'lerce kişi de işsiz kalabilir."
Elinde çek olan bir tüccar rahat uyuyabilir mi?
Çekin eskiden sözün yanında tedarikçinin elinde bir evrak olmasını sağladığını hatırlatan Reis, "Onun değerini yok edince ticari hayat da olumsuz etkilendi. Çekte hiçbir müeyyide yok. Elinde çekle 10'larca kişiyi dolandıran birisi, elini kolunu sallaya sallaya 150-200 km ötede başka bir işyeri açabiliyorsa, bir tüccar ürününü bir çek karşılığında sattığında, onu tahsil edene kadar rahat uyuyabilir mi" dedi.
Yasanın yeniden düzenlenmesi lazım
Çek konusunda taleplerinin tedarikçinin de korunması olduğunun altını çizen Reis, "2008'deki krizden sonra Türkiye'deki iş ahlakı her geçen gün çökmeye başladı. Büyüklerimiz her işine evrak al derdi. Şimdi evrak da alsan onun bir değeri yok. Eskiden en azından ben bu çeki ödemezsem benim kapımı çalarlar derlerdi. Bu yasanın tekrar günün şartlarına göre düzenlenmesi lazım. Çek sigortalanırsa, ticari sirkülasyonun artacağını, çok daha fazla işyeri açılıp, istihdam sağlanacağını düşünüyoruz.
Yeni yasadan en çok tefeciler rahatsız
TESK Başkanı Bendevi Palandöken ise piyasadaki nakit akışın durağanlaşmasından kaynaklandığını dile getirdi. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından yazılan çeklerin daha vadesinin dolmadığını hatırlatan Palandöken, şu an bir geçiş döneminde olunduğunu, uzun vadede çekin itibarının bu yasayla daha da artacağını savundu. Palandöken şöyle devam etti: "Şu an geçiş dönemindeyiz. Çekin nakit para olduğu, vadeli bir satış yapıp suni bir sermaye oluşturanlar açısından zor. Piyasada çekin değerinin çok altında satılması. Çekin tefeciye düşmesi olayında da çok fazla bir gerileme var. Rahatsız olanlar onlar. İtibarlı sanayici ve tüccarın bu konuda çok fazla bir sıkıntısı olduğuna inanmıyorum. Ticarette söz geçerlidir. Bir çekini ödemeyen ikinci malı nasıl alacak. Teamül haline geldiği için çekle alışverişte sıkıntı doğuyor. Ancak zaman içinde çok daha istikrarlı hale gelecek. Bu çeke itibar kazandıracak. Sorunun çözümü sigortadır. Bunu başından beri ben söylüyorum. Bankaların sorumluluğu artırılmalı."