Cemil Çiçek: "Daha adil küresel kalkınma stratejileri belirlemeliyiz"

   Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM Başkanı Cemil Çiçek, İstanbul Hilton Otel'deki Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı (ICPD) Eylem Programı'nın uygulanmasına ilişkin 5. Uluslararası Parlamenterler Konferansı’na katıldı. Cemil Çiçek yaptığı konuşmada dünya çapındaki açlık, yoksulluk ve işsizlik başta olmak üzere küresel ekonominin önündeki sorunlar üzerinde durdu. Küresel sorunların ancak küresel ortaklıkla aşılabileceğini ifade eden Çiçek, “Sorunların bertaraf edilmesinin, kapsayıcı kalkınmayı esas alan, daha insancıl bir küreselleşme ile mümkün olabileceğine inanıyorum.” diye konuştu.

    Cemil Çiçek, dünya ekonomisinde son yıllarda yaşanan dalgalanmaların kalkınma olgusunun ne kadar hayati önemde olduğunu ortaya çıkardığını belirtti. Gelişmekte olan ülkelerin kendi kaderine terk edilemeyeceğini vurgulayan Çiçek, küresel krizle birlikte özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından kalkınmayı merkeze almayan politikaların sınırsız ve yetersiz kalacağının ortaya çıktığını dile getirdi.

'KÜRESELLEŞMENİN SAĞLADIĞI ZENGİNLİK DAHA ADİL DAĞITILMALI'

    Küresel ölçekteki gelir adaletsizliğine dikkat çeken Çiçek, sosyal adaleti sağlamaya dönük politikaların önemine işaret etti. Çiçek, “Dünyada bugün insanlık tarihi boyunca erişilmemiş bir varlık ve zenginlik bulunmaktadır, ancak refahın küresel düzeyde yayılması yolunda hala yeterince başarılı olunamamıştır. Küreselleşmenin sağladığı zenginliğin dünyaya daha adil bir şekilde dağıtılmasını sağlayacak kalkınma stratejilerini hep birlikte belirlemeli ve geliştirmeliyiz. Açlık, yoksulluk ve işsizlik başta olmak üzere ülkelerimizin ve küresel ekonomimizin önündeki başlıca sorunların bertaraf edilmesinin, kapsayıcı kalkınmayı esas alan, daha insancıl bir küreselleşme ile mümkün olabileceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı. 

   Cemil Çiçek konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Kriz odaklı değil, çözüm odaklı, uzak görüşlü yaklaşımlar ortaya koymaya ve bunları mümkün olan en etkin biçimde uygulamaya çalışıyoruz. Dünya tarihinde bir dönüm noktasında bulunmaktayız. Küresel kriz ciddi riskler içermekle birlikte daha müreffeh ve adil bir uluslararası düzen yaratılması hususunda önemli fırsatlar da sunmaktadır. Krizin derslerini doğru okuyabilir, krize yol açan hataları tekrarlamaz, çözüm yolunda kuvvetli bir siyasi irade ortaya koymayı başarabilirsek, en güçsüzlerimiz başta olmak üzere, toplumlarımızın refah düzeyinin yükseltilmesi ve yeni bir kalkınma anlayışını birlikte hayata geçirme noktasında önemli bir fırsatı yakalamış oluruz.”